Mesela, "Hey, aa, sıkı çalışma ya da, işte 'Sertleşmiş'? (ereksiyon şakası)" | Open Subtitles | "أنت , الوقت صعب بالعمل, أم عضوك منتصب بالعمل"؟ |
Kocaman, Sertleşmiş bir penis anne. | Open Subtitles | قضيب قضيب كبير منتصب يا امي |
Sertleşmiş halde dışarı çıkamam. | Open Subtitles | لا يمكنني الخروج وذلك منتصب |
Harekete geçmek isteyip de geçmediği zamanlar yüzünün başka bir parçası taş kesilene kadar Sertleşmiş. | Open Subtitles | في كل مرة أرادت التصرف، لم تستطع جزء آخر من وجهها تصلب حتى اصبح حجر. |
Sertleşmiş patileri ve belirgin cilt kızarıklığı var. | Open Subtitles | أحدا هجره على الطريق السريع لديه حمي الكلاب ايضا لديه لديه تصلب شديد بالجلد و طفح جلدي |
Boynum biraz Sertleşmiş. Sanırım biçimsiz şekilde yatmışım. | Open Subtitles | الرقبة متصلبة قليلًا، أظن أنني نمت وهي بوضعية خاطئة |
Karnı Sertleşmiş. Hemen ultrason getirin. | Open Subtitles | البطن متصلبة جدا، إِلى ّبجهاز الأشعة فوق الصوتية |
Sertleşmiş bir şekilde yatağa gittim. | Open Subtitles | ذهبت إلى السرير وأنا منتصب |
Ve el sıkışır sıkışmaz, kâğıt tepsisi Barry Nelson'dan çıkan çok büyük ve Sertleşmiş bir penise dönüşüyor. | Open Subtitles | وبمجرد تلامس أيديهما، تبدو رمزة الورق كأنها قضيب ضخم منتصب خارج من جسم (باري نيلسون) |
- Sertleşmiş. | Open Subtitles | - انه منتصب |
Ama sanki cildi bir şekilde korunmuş ve mumlu bir kabukta Sertleşmiş. | Open Subtitles | لكن بطريقةٍ أو بأخرى بعضٌ من جلدها تم حفظه ولقد تصلب ليصبح صدفة شمعية قاسية |
Peki Sertleşmiş miyim? | Open Subtitles | هل لدي تصلب ؟ |
Kurbanın kuyruksokumu kemiği, değişikliğe uğramış gözüküyor yaranın etrafında, dokusu Sertleşmiş bir boşluk var. | Open Subtitles | يبدو أنّ الضحية لديه شكل عجز غريب في العمود الفقري... مع حاشية متصلبة حول الإصابة |
Fena değil. Biraz Sertleşmiş gibi. | Open Subtitles | مقبولة، إنها متصلبة نوعاً ما |