İçecek masasında Kyle duruyor, ...bu da jazz dinlerken sessizde futbol maçı izleyen Tim. | Open Subtitles | وهذا تيم والذي يشاهد كرة القدم على الصامت بينما يستمع لموسيقى الجاز |
sessizde olduğunu sanıyordum. Böyle uzun süren çok sıkıcı şeylere dikkatimi vermeye alışkın değilim, tamam mı? | Open Subtitles | ظننت أنه على الصامت لست معتادة على الاشياء الطويلة والمملة ، حسنٌ ؟ |
sessizde sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت أنه كان على الصامت |
- Zeynep, telefonu sessizde unutmuşum. | Open Subtitles | -لقد نسيت موبايلي في الوضع الصامت |
Bayan Hudson'ı yarı-daimi sessizde tutuyorum. | Open Subtitles | لقد وضعت السيده (هاندسون ) على "وضعية "الصامت شبه الدائمة |
Onu sessizde tuttuğun sürece. | Open Subtitles | طالما ستبقيه على الوضع الصامت |