ويكيبيديا

    "sessizliğe" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الصمت
        
    • الهدوء
        
    • صمت
        
    • السكون
        
    • صامت
        
    • صَمتَ
        
    • للهدوء
        
    • صامتا
        
    • والهدوء
        
    • لهدوء تام
        
    İnanıyorum ki bir insan, tabiatın melodisinde mükemmel sessizliğe erişebilir. Open Subtitles اعتقد يمكن للشخص أن يجد أعظم درجات الصمت في الطبيعة
    Bu noktada, en büyük gürültüyü koparabilmemiz için en büyük sessizliğe ihtiyacımız olduğu kesindi. TED أصبح الأمر واضحاً في هذه المرحلة أنه ومن أجل إحداث أكبر ضجة من نوعها، نحتاجُ أولاً إلى الصمت المطبق.
    İyi. Dinlenmeye ve sessizliğe ihtiyacı var. Open Subtitles جيد, هذا ما تحتاجه, الراحة التامة و الهدوء
    Buradaki sessizliğe bakılırsa, Goa'uld'lar caymış gibi görünüyor. Open Subtitles يمكن الحكم من حالة الهدوء السائدة أن الجواؤلد قد أصابهم اليأس
    Sadece bu konuya inanabilirim, kendimi bu fikre adayabilirim, Boyun eğip sessizliğe doğru inzivaya çekilmenin aklımı çelmesi yüzünden kesinlikle bunu yapacağım. TED يمكنني فقط أن أؤمن به، ألزم نفسي، لفكرته، وأنا أقوم بهذا تحديدا بسبب اﻹغراء في رفع يدي في استسلام والتراجع في صمت.
    Kızgın güneş batıda ufka kavuşurken... dağda rüzgar hızını kaybederken... tarla kuşunun nağmeleri sessizliğe karışırken... tarlalarda çekirgelerin sesleri kesilirken... deniz köpüğü uyuyan bir bakire gibi dinlenmeye çekilirken... ve alacakaranlık başıboş dünyayı sararken... yurduma dönüyorum. Open Subtitles عندما تنحدر الشمس الملتهبة في السماء الغربية عندما تفنى الرياح بعيدا فوق الجبال عندما تتحول أغنيتي للمروج إلى السكون
    Ve Batı dünyasında, fiilen sessizliğe alışkın değiliz. TED في العالم الغربي، لسنا معتادين على الصمت أثناء الحديث.
    Ateşli bir şekilde abuk subuk konuşup, sonra derin bir sessizliğe giriyordu. Open Subtitles سوف يخرف ويهذي وبعدها غرق تماماً في سكينة والتزم الصمت.
    Bu gece çok konuşkansın. Sensiz, sessizliğe katlanamayız! Open Subtitles كلامكِ كثير الليلة فنحن لا نطيق الصمت في غيابك
    Nihayetinde herkesi etkileyen sessizliğe karşı Tanrı sabrına sahip olması iyiydi. Open Subtitles . .. كان لديه صبر جميل من الرب . هذا الصمت يؤثر على كل شخص في النهاية
    Nihayetinde herkesi etkileyen sessizliğe karşı Tanrı sabrına sahip olması iyiydi. Open Subtitles سيكون جيداً لو أن لديه صبر الرب هذا الصمت يؤثر على كل شخص في النهاية
    Ya konuşma olayı rahatsız edici bir sessizliğe dönüşürse? Open Subtitles ماذا إذا أصبح الشئ الناطق إلى الشئ الصمت الصعب
    Buna bir son ver, Kitty. Biraz sessizliğe ihtiyacım var. Open Subtitles "فقط ضعي غطاء عليّ يا "كيتي أنا بحاجة لبعض الهدوء
    Sanki biri üzerlerine bir örtü örtmüş ve misafir beklerken çöken sessizliğe benzer bir hava yaratmıştı. Open Subtitles كما لو أن شخصاً ما وضع صحن جبن كبير ليغطيها، الذي خلق نوعاً ما من الهدوء الذي يصير بعد برهة كأنك تنتظر زوراً.
    Bunun için, tamamiyle ve mutlak bir sessizliğe ihtiyacım var. Bayanlar ve baylar, Montecito Resort Casino, 6 yarışmacının, 10 milyon dolarlık büyük ödül için yarıştığı geleneksel Blackjack turnuvasına hoş geldiniz der. Open Subtitles لهذا اريد , مطلق الهدوء التام سيداتي وسادتي منتجع وكازينو المنتسيتو يرحب بكم
    Brezilya 1950 Dünya Kupası'nı kaybediyor... 200000 taraftar derin bir sessizliğe büründü.. Open Subtitles البرازيل تخسر كأس العالم 1950 000 الف متفرج يقفون في صمت رهيب
    Yitirdiğimiz yoldaşlarımızın anısına sizi bir dakikalık sessizliğe davet ediyorum. Open Subtitles دعونا للحظة صمت لإحياء ذكرى من سقطوا من الأصدقاء
    Belki de bu muazzam sessizliğe bu yüzden katlanmaya devam ediyoruz. Open Subtitles و ربما هذا هو السبب في معاناتنا مع السكون العظيم.
    Ama onu sessizliğe iten katılıktı, yumuşaklık değil. Open Subtitles لكنه كان يتسم بالقسوه لا باللطافه لذالك ظل صامت
    Birden, Prenses gelmiş ve herkes sessizliğe bürünmüş. Open Subtitles ' فقط ثمّ، الأميرة دَخلتْ المحكمة، وكُلّ شخص صَمتَ.
    sessizliğe saygı gösterin! Open Subtitles إنهم يحتاجون للهدوء والسكينة
    Aslında, sanırım herkes derin bir sessizliğe bürünmüştü. Open Subtitles في الواقع أعتقد أن جميع البولينج في زقاق كان صامتا.
    Ama huzur ve sessizliğe ihtiyacım var. Mezun olabilmek için yapacak çok işim var. Open Subtitles لكني أحتاج الامن والهدوء أصبح لدي الكثير لأعمله
    Bağışlayın hanımlar, ama bu hafif bir ilaçtı ve komple sessizliğe ihtiyacım vardı. Open Subtitles إعذروني، سيداتي، لكنه مُخَدِر خفيف جداً. وكنت أحتاجه لهدوء تام.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد