Notlarının iyi olmasına ben de seviniyorum ama o tarz bir çocuk değil... | Open Subtitles | أعني, بأني سعيد بأنه يبلي حسنًا في المدرسة لكن الالتزام ليس من خصاله |
İnan bana, bittiğine çok seviniyorum. | Open Subtitles | انا سعيد اننا انتهينا من هذا الأمر اليس كذلك ؟ |
- Onun adına seviniyorum, Charlotte. - Ondan çok hoşlanmışa benziyor. | Open Subtitles | ـ أنا سعيدة للغاية من أجلها ياشارلوت ـ تبدو سعيدة به |
Babalar ve kızlar için bir benzeri olmadığına çok seviniyorum. | Open Subtitles | أنا سعيدة أنه لا يوجد حفل مشابه للأباء و الفتيات |
Ve gelmediğinize seviniyorum çünkü bana dürüstçe davranıyorsunuz, dostum gibi. | Open Subtitles | وأنا مسرور لأنك لن تجيئي لأنك تُعاملينني بكل صراحة كصديقة |
Evde olmana çok seviniyorum. | Open Subtitles | أنا مسرورة جداً لعودتك الى البيت أمك وأنا أفتقدناك |
Onunla gitmene seviniyorum. Benim için ona iyi bak. | Open Subtitles | إننى سعيد أنك سوف تذهبين معه اعتنى به من أجلى |
Bugün bana yaptıkların için seviniyorum biliyor musun. Çünkü artık kimseye güvenemeyeceğimi biliyorum. | Open Subtitles | أنا سعيد لما حدث اليوم لأننى تعلمت أننى لن اعتمد على أحد |
llk senin öğreneceğine seviniyorum. | Open Subtitles | علي ان اخبرك بشئ قبل الاخرين صديقتي العزيز انا سعيد انك اول من سيعلم |
Yani senin için memnun olmadığımı söylemiyorum; ama onun için de, kendim için seviniyorum. | Open Subtitles | أنا لا أقصد أنا سعيد بالنسبة لك، ولا يزال أقل من ذلك، بالطبع، بالنسبة له. أنا سعيد لنفسي. |
İşte bu yüzden hala konuşamamana seviniyorum. | Open Subtitles | ولهذا فأنا سعيد أنك لا تستطيع الكلام حتى الآن |
Yılanı aldığına seviniyorum bile. | Open Subtitles | . بالرغم من ذلك انا سعيد أنه حصل على أفعتة |
Önceleri emin değildim ama seninle mutlu ben de onun için seviniyorum. | Open Subtitles | أتعلم , لمّ أكن متأكداً ، لكنها سعيدة و أنا مسرور لذلك. |
Bu sefer, ihtiyar bir adam yerine bir kadın olacağına seviniyorum. | Open Subtitles | أنا سعيدة أنها امرأة هذه المرة بدلاً من رجل عجوز متعرق |
Oğullarımın, kardeşim ve babam öldürülürken orada olup da ölmediklerine seviniyorum. | Open Subtitles | أنا سعيدة فقط بأنه وأخي لم يكونا مع أبي ليُذبحوا ببلطتك. |
sahte mutlulukla dolu çocukluk resmim var ve boşanma olasılığımın bazı insanlardan daha az olmasını sağladığına seviniyorum. | TED | من صور الطفولة السعيدة الزائفة وانا سعيدة لانهم جعلوني اقل احتمالاً من الاَخرين لان اتطلق |
Oh, adımı senden aldığıma ve bizim benzediğimizi düşünmesine seviniyorum. | Open Subtitles | أنا سعيدة انها سمتنى بأسمك و ظنت اننا متشابهان |
Bir sapığa değil de bana denk gelmiş olmalarına seviniyorum. | Open Subtitles | مسرورة لأنني وجدتكم ولم أجد بعض الأشخاص الأغبياء |
Söylemedi, ben de sormadım. Sadece seni çok yakında göreceğime seviniyorum. | Open Subtitles | انه لم يقل و انا لم اسأله ، انا فقط سعيده انى سأقابلك مره اخرى اليوم |
Bu akşam gitmenize seviniyorum. | Open Subtitles | بطريقة ما، يسعدني أنّك ستغادر هذه الليلة. |
Seni tıp fakültesinde okutabilmek için mesai yaptığıma seviniyorum. Karşılığını gördüm. | Open Subtitles | أَنا مسرورُ شغّلتُ كُلّ تلك النوباتِ الإضافيةِ لوَضْعك خلال الكليّة الطبيّةِ. |
Taşındığıma seviniyorum. Hiçbir zaman arkadaşım değildin. | Open Subtitles | أنا سعيدٌ لكوني سأنتقل لم تكن صديقي مطلقاً |
Bazen Conchita çalışmadığı için çok seviniyorum. | Open Subtitles | أحياناً أكون مسروره أن كونتشيتا لا تعمل. |
Bilmeni isterim ki burada olmana çok seviniyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تعلمي فقط أني ممتنة جداً بوجودكِ هنا. |
Böyle zamanlarda... ..Diş hekimliği fakültesini bıraktığıma çok seviniyorum. | Open Subtitles | في أوقات كهذه، أشعر بالسعادة أنهم طردوني من كلية طب الأسنان. |
- İyi bir kardeşsin. - Ölmediğine cidden seviniyorum. | Open Subtitles | أنت أخ صالح يسرّني حقاً أنك لم تمت |