ويكيبيديا

    "seviyesinde" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المستوى
        
    • على مستوى
        
    • بمستوى
        
    • مستويات
        
    • مستواه
        
    • مستوي
        
    • مستواهم
        
    • من مستوى
        
    • مُستواه
        
    • مستواها
        
    • مستوى سطح
        
    • عند مستوى
        
    • حتى مستوى
        
    • المعد
        
    Ancak zemin seviyesinde plaza adeta siyah bir cam kafes gibi. TED ولكن على المستوى الأرضي، تعطي الساحة شعور أنها سجن زجاجي أسود.
    Ama aynı hesapları bir sonraki aşamada gerçekleştirmek yani iş dünyası seviyesinde gerçekleştirmek çok önemli. TED ولكن حساب هذا في المستوى التالي, وهذا يعني اهمية مستوى قطاع الاعمال.
    Toplum seviyesinde bakarsak bu plan tamamen açılıp yeni bir dalga görmekten ve sonucunda karantinaya girmekten daha iyi. TED على مستوى المجتمع فإنه من الأفضل عودة العمل وظهور موجة ثانية من العدوى، الأمر الذي سيتطلب تطبيق الإغلاق التام.
    Cheon Song Yi seviyesinde olmalı ki bu sıfatı hak edebilsin. Open Subtitles هذا هو الحق. لديهم لتكون على مستوى تشون يي سونغ، و
    ...ancak başı belada çünkü NSA'in kullandığı güvenlik duvarı seviyesinde şifrelenmiş. Open Subtitles لكنّه يواجه مشكلة لأنّه مشفّر بإستخدام الجدران النّارية بمستوى الأمن القومي
    Kişi başına düşen GSYİH'nın her seviyesinde daha fazla sosyal ilerleme için fırsat, daha azı için riskler var. TED في كل مستوى من مستويات نصيب الفرد من الناتج الإجمالي المحلي، هناك فرص لمزيد من التقدم الاجتماعي، وأخطار لأقل.
    Annem, kendi seviyesinde şeyler okuyan birisi, derslerinde zehir gibi olur, diyor. Open Subtitles تقول أمي أن الشخص الذي يقرأ كتباً من نفس مستواه الدراسي في طور أن يكون مروّج مخدرات
    Hiyerarşik sistemdeki uyum kaybolup otorite seviyesinde ihtilaflar baş gösterdiği anda denek bundan faydalanıyor ve itaat etmeyi reddediyor. Open Subtitles بمجرد إختفاء الترابط التسلسلي الهرمي للنظام وظهور عدم الموافقة، عند مستوي السلطة ستأخذ الحالة إفضليتها وترفض أن تطيع
    Azınlıktan olanların çoğu ise bağımsız yönetim kurulu üyesi seviyesinde. TED وإن أغلب أفراد الأقليات في ذلك المستوى ليسوا من المدراء في مجالس الإدارة.
    Bütün bu veriler, bunlar hücre seviyesinde incelememiz gereken veriler, hayvan örnekçeleri kullanılarak oluşturuldu. TED كل هذه البيانات، حيث يتعين علينا أن ننظر على المستوى الخلوي، قد تم جمعها من خلال استعمال النماذج الحيوانية.
    Bu, üniversite seviyesinde ayakkabı düğümü bağlamak için bir matematik kitabı, çünkü ayakkabı düğümlerinde örüntüler var. TED هذا كتاب رياضيات حول عقد رباط الحذاء في المستوى الجامعي، لأن هناك العديد من الأنماط في رباط الحذاء.
    Bu en zor zamanlarda, popülasyon seviyesinde ve düşük bütçede, ailelere nasıl ulaşabilirdik? TED كيف من الممكن الوصول إلى العائلات على المستوى السكاني وبأقل التكاليف وفي هذه الأوقات المرعبة ؟
    Şimdi ise, aslında beyin biyokimyası seviyesinde bile çok benzer olduğumuzu anlıyoruz. TED وما نكتشفه فعلياً ، أنه حتى على مستوى الكيمياء الحيوية للدماغ ، فنحن متشابهون تماماً.
    Bireysel seviyede pek değil, fakat tüm popülasyonun kalp hastalıkları oranını değiştirmek için popülasyon seviyesinde yeterli. TED ليس بكثير، على مستوى الفرد، ولكن ما فيه الكفاية على مستوى المجموعة لنقل معدلات الإصابة بأمراض القلب في مجموعة كاملة.
    Bu ninja ustası seviyesinde bir bağlantıydı çünkü burada söylediğim aslında şuydu: Size bu kadar güveniyorum. TED وكان هذا اتصال بالمعجبين على مستوى محترف النينجا، لأن ما كنت حقاً أقوله هنا، أثق بكم لهذه الدرجة.
    Verilere ulaşmayı başardım ve artık sesi kullanarak, en iyi gök bilimci seviyesinde fizik yapabiliyorum. TED وحَقَّقْتُ الوصول إلى البيانات، واليوم أنا أستطيع القيام بالفيزياء بمستوى أفضل عالم فلك، وذلك باستخدام الصوت.
    Engelli seviyesinde hiç yarışmadım, bilirsiniz. Her zaman diğer engelsiz atletlere karşı yarıştım. TED و لم أتنافس بمستوى ذوي الاحتياجات الخاصة ، أتعلمون كنت دائماً أتنافس مع رياضيين أصحاء.
    Birinci nokta: aile geliri ile çocuğun beyin yapısı arasındaki bağlantı düşük gelir seviyesinde çok güçlü oluyor. TED النقطة الأولى: هذا الرابط بين دخل العائلة وتركيب مخ الطفل كان الأقوى عند أقل مستويات الدخل.
    Kendi seviyesinde bir insanın sevgisini hak ediyor yani. Open Subtitles إنه يستحق أن يكون مقدراً من شخصاً من مستواه
    Ona morfinik reseptörleri bloklayan bir ilaç verdikten sonra, buradaki dopamin seviyesinde bir düşüş fark ettim. Open Subtitles بعد اعطائه المخدر الذي يوقف مفعول المخدر الاخر لقد لحظت هبوط في مستوي الدوبامين هنا
    Üç ay sonra D seviyesi öğrencilerine A notu verilip, öğrencilere A seviyesinde oldukları, çok parlak oldukları söylenmiş. Bu üç aylık dönemin sonunda, hepsi gerçekten A seviyesinde performans göstermişler. TED وحدث هذا خلال فترة طولها ثلاثة أشهر و أعطي طلاب الجيم ألفا وقالوا لهم بأنهم أذكياء وفي نهاية الثلاثة أشهر رفع مستواهم الى الألف
    Bu yüzden sosyal medyanın rolünü de inceledik ve gördük ki sosyal medyayı kullanmak oksitosin seviyesinde kesintisiz iki haneli bir artış yaratıyor TED لذا قمنا بدراسة دور الشبكات الإجتماعية ووجدنا أن إستخدام الشبكات الإجتماعية يرفع من مستوى الأوكسيتوسين بمقدار نقطتين.
    Onun seviyesinde olan çok fazla kişi yoktu etrafında. Open Subtitles لمْ يكن لديه الكثير من الناس بإمكانهم اللعب في مُستواه.
    Onun seviyesinde bir kadın, böyle bir çöplükte başka ne arıyor olabilirdi ki? Open Subtitles أخبرنى ما الذى يجعل امرأة فى مستواها تفعل شيئاً كهذا ؟
    Ses deniz seviyesinde saatte yaklaşık 1225 kilometre hızla hareket eder. TED عند مستوى سطح البحر، تنتقل الأصوات بسرعةٍ تصل إلى 1225 كم/ساعة.
    Yaklaşımımız tıp asistanımızla başladı. Kendisinin lise seviyesinde eğitimi vardı ama halkı tanıyordu. TED طريقتنا بدأت بطبيبتنا المساعدة وهي شخص تدرب حتى مستوى جي إي دي لكن لديها معرفة بالمجتمع
    Silah seviyesinde uranyum. Open Subtitles -الـ"يورانيوم" المعد للتسليح

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد