"seviyor ve" - ترجمة من تركي إلى عربي

• ويحب
• يحبك و
• تحب و
• تحبّك و
• نحب ونعيش
• تحبك و

AlphaGo, Dünya şampiyonu Ke Jie'yi yendiğinde Ke Jie o oyunu hâlâ seviyor ve ağlıyordu, AlphaGo ise ne kazandığı için mutluydu ne de sevdiği birine sarılmak istiyordu.
عندما هزمت "ألفاغو" بطل العالم كي جي، بينما كان كي جي يبكي ويحب لعبة الغو، لم تشعر "ألفاغو" بأي سعادة بالفوز وبالتأكيد لم تكن هناك رغبة في احتضان أحبائها.

- Çünkü kan tadını seviyor ve sakatlanmış insan vücutlarını, bedenine eklemeyi seviyor.
... ويحب يحط قطع الناس الي يذبحهم على جسمه المشوه شلون مشوه؟

Bu ekip seni seviyor ve bu işi yapanı bulana dek durmayacağız.
ان فريقنا يحبك و لن نتوقف حتى نجد ايا ما كان من فعل ذلك

Ama merak etmeyin. Huerta sizi seviyor ve koruyacak.
و لكن لا تقل جنرال " هيورتا " يحبك و سوف يحميك

Bizim kültürümüzü seviyor ve kabulleniyor tıpkı seninki gibi.
- سوف تتفهم - إنها تحب و تحترم عقيدتنا كما أحبت عقيدتكم

Hadi ama, en iyi arkadaşımsın ve Peyton da seni seviyor ve seni papazlık rütbesine terfi ettirdim.
-أنا؟ هيّأ، أنت افضل صديقة لي و (بايتون) تحبّك و عيّنتك للتوّ.

Hayatımızı seviyor ve burada kavga ve şiddet olmadan yaşıyoruz.
نحنُ نحب ونعيش حياة خالية من الصراع والنزاع يا سيدي

Dedi ki seni seviyor ve özlüyormuş ama yanında olamamanı da anlıyormuş.
لقد قالت... ...إنها تحبك و تشتاق إليك... ...لكنها تتفهم لماذا أنت لست معها.

Ayıların böyle bir özellişği yok. Ragner kendisini bir insan olarak düşünmeyi seviyor ve bir iblisi olana kadar pes etmeyecek.
ويحب راغنر ان يرى نفسه كبشري

Ayrıca oldukça yakışıklı, annesini çok seviyor ve..
أنه وسيم ويحب والدته و...

Yakışıklı, annesini seviyor ve...
أنه وسيم ويحب والدته و...

Dindar, annesini seviyor ve bayağı sağlam bir kasası var.
انه متدين, ويحب امه ولديه...

Tanrı seni seviyor ve bağışlıyor. Günahlarından seni arındırıyor.
الله يحبك و يسامحك و يغفر لك خطاياك

Michael seni seviyor ve satışların da ben buradayım diyor
مايكل يحبك و مبيعاتك ناجحة جداً

Senin sayende, kız arkadaşım futbolu seviyor ve anlıyor.
.الشكر لكي، صديقتي تحب و تفهم كرة القدم

Ama seni seviyor ve sana ihtiyacı var.
لكنها تحبّك و تحتاج إليكِ.

Ama seni seviyor ve sana ihtiyacı var.
لكنها تحبّك و تحتاج إليكِ

Hayatımızı seviyor ve burada kavga ve şiddet olmadan yaşıyoruz.
نحب ونعيش حياتنا خالية من الصراعات والنزاعات يا سيدي

O seni seviyor ve sende onu seviyorsun.
نينا تحبك و أنت تحب نينا