ويكيبيديا

    "seviyorduk" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أحببنا
        
    • نحب
        
    • أحببناها
        
    • نحبها
        
    • احببنا
        
    • أحببناهم
        
    Bunu söylemek patavatsızlık olabilir ama Paris'i seviyorduk. Open Subtitles أعتقد أنه ليس من اللباقة قول ذلك و لكننا أحببنا باريس
    Annesinin onayını istedim, birbirimizi çok seviyorduk. Open Subtitles لم أرد أن أدخل إلى خطوبة كهذه من دون رضا أمه لكننا أحببنا بعضنا كثيراً
    Benim yüzümden ayrıldık, ama yine de birbirimiz seviyorduk. Open Subtitles أفترقنـا عن بعضنا بسببي ، لكننا كنا مازلنا نحب بعضنــا البعض
    Sam'la birbirimizi ne kadar da çok seviyorduk çok farklıydık. Open Subtitles كم نحب بعضنا البعض .. إلى و مع سام ما الذي يحدث أي فرق
    Onu seviyorduk ve yaşanılanlar korkunç şeylerdi. Open Subtitles حسناً ، لقد أحببناها و ما حصل كان مريعاً
    Patrick'in onu sevmesinin nedeni buydu. Bu nedenle bizde onu seviyorduk. Open Subtitles لهذا باتريك يحبها لهذا جميعنا نحبها
    Seni özlüyorum. Birbirimizi seviyorduk. Open Subtitles سافتقدك يا رجل كثيرا ما احببنا بعضنا البعض
    Çok güzel değildi ama gençtik ve birbirimizi seviyorduk. Open Subtitles لم تكن كبيرة، ولكن كنا شباباً لقد أحببنا بعضنا
    Her neyse, boşanmaktan bahsetmedik bile, çünkü birbirimizi çok seviyorduk. Open Subtitles على أي حال , وحتى إمكانية من لم تناقش الطلاق , لأن أحببنا بعضنا البعض كثيرا.
    Ne olmuş, sen söyle. Hepimiz Samuel'i seviyorduk. Open Subtitles . أنت ستخبرنى - . لقد أحببنا صامويل ولكن صامويل قد مات -
    Ne olmuş, sen söyle. Hepimiz Samuel'i seviyorduk. O öldü. Open Subtitles . أنت ستخبرنى - . لقد أحببنا صامويل ولكن صامويل قد مات -
    Bir zamanlar birbirimizi çok seviyorduk, Open Subtitles إنها حقيقة أننا أحببنا بعضنا البعض مره،
    Çünkü annen ve ben birbirimizi çok seviyorduk Open Subtitles لأني أنا وأمك أحببنا بعضنا جداً
    Müstakil evde yaşamayı seviyorduk ama bu tür binalardan da hoşlanıyorduk. Open Subtitles أردنا أن نعيش في منزل، لكننا كنا نحب هذا النوع من البنايات
    Ancak, babanla birbirimizi öylesine seviyorduk ki ailelerimize karşı çıktık. Open Subtitles لكن اباك وانا ... ...نحب بعضنا كثيرا.. ...هكذا قمنا بمواجهة..
    Takılmayı, hardalızda patates kızartmasını seviyorduk. Open Subtitles حيث كنا نحب قضاء الوقت سويًا وكنا نحب تغميس البطاطس بالمسطردة
    Lisedeyken bir erkek arkadaşım vardı. Birbirimizi deli gibi seviyorduk. Open Subtitles كان لدي حبيب، و كنا نحب بعضنا بشدة
    Müziği seviyorduk. Aynı tarz müziği. Open Subtitles لقد كنا نحب الموسيقى نفس نوع الموسيقى
    iste, biz biraz farkliydik. is toplantilarimiz sirasinda mümkün oldugunca rezil olmayi seviyorduk. Open Subtitles كنا نحب أن ننتشي للنهاية خلال عملنا
    Onu seviyorduk ama bunun hastalığına hiçbir faydası yoktu. Open Subtitles لقد أحببناها ولم يكن لذلك علاقة بكونها مريضة.
    Hatırlayabildiğimiz kadarıyla, onu çok seviyorduk. Open Subtitles كُنا نحبها كثيراً، كما نتذّكر.
    Çünkü ülkemizi seviyorduk. Open Subtitles لأننا احببنا وطننا
    Her neyse, o kadar çok seviyorduk ki, kendi filmimizi yapmaya başladık. Open Subtitles ،على أية حال أحببناهم جداً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد