Sanki seni sevmek için başka bir sebep lazımdı. | Open Subtitles | تفاصيل عالية التردد بالبقاء. كما لو كنت بحاجة سبب آخر لأحبك. |
Çünkü anlamı... beni sevmek için en iyisini yaptınız. | Open Subtitles | ...لأن ما تعنيه هو أنت فعلتِ ما بوسعك لتحبيني وقد فعلت ما بوسعي لأحبك لقد وصلت لمرحلة حيثما لا يوجد شيء تبقّى لنقوله |
"Ve seni sevmek için burada olmanı dilediğimizi!" | Open Subtitles | " ونتمنى لو كنت معنا لتمنحنا الحب.. |
" ...ve sevmek için burada olmasını dilediğimizi!" | Open Subtitles | "ونتمنى لو كنت معنا لتمنحنا الحب... |
Sonsuza dek sevmek için doğduğum tek insan. | Open Subtitles | الشخص الوحيد فى العالم الذى ولد ليحب إلى الأبد |
Bir adamın sevmek için cesareti olmalıdır. | Open Subtitles | الرجل يجب أن تكون لديّه الشجاعة ليحب. |
"Eğer yeterli büyüklükte bir oda temiz hava ve huzur Birbirimizi sevmek için. | Open Subtitles | إن سمحت لنا أن نحظى بمكان صغير كافي يحتوي على هواء و السّلام بما في الكفاية لنحب بعضنا البعض، |
demiş oluyoruz. İkincisi: Hasımlarımızı sevmek için yaralarına bakmak. | TED | وكذلك، رقم إثنان: من أجل حب الخصوم، تأمل جروحهم. |
Ben seni sevmek için doğdum. | Open Subtitles | لقد ولدت لأحبك. |
Ben seni sevmek için doğmuşum. | Open Subtitles | لقد ولدت لأحبك . |
Ben seni sevmek için doğdum. | Open Subtitles | ولدت لأحبك . |
Arkadaşlarını sevmek için illa da Hilal kurtlarına üye olmaya gerek yok. | Open Subtitles | ليس ضروريًّا أن يكون المرء من مذؤوبي (الهلال) ليحب أصدقاءه. |
Oraya gittiğimiz zaman, yalnız olacağız. Ve birbirimizi sevmek için özgür kalacağız. | Open Subtitles | وعندما سنذهب إلى هناك سنكون احراراً لنحب بعضنا البعض |
Üçüncüsü: kendimizi sevmek için nefes alın ve ''ıkının''. | TED | رقم ثلاثة: من أجل حب أنفسنا، تنفس وأدفع |