ويكيبيديا

    "sevmiyorsan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لا تحب
        
    • لم يعجبك
        
    • لا تحبين
        
    • لم تحبيه
        
    • لا تحبيننى
        
    • لا تحبينني
        
    • لا تحبينه
        
    Bu aileyi sevmiyorsan hemen gidebilirsin. Open Subtitles إذا كنت لا تحب هذه العائلة، كنت تعرف ما يمكنك القيام به.
    Eğer parafini sevmiyorsan vücudundan alınacak bir parça deri eklenebilir. Open Subtitles إذا كنت لا تحب الدهون فإنك يمكنك أن تطعم الجلد من جزء آخر من جسدك
    Demek istiyorum ki, eğer kuralı sevmiyorsan onu yok sayıyorsun, dimi? Open Subtitles أقصد, إن لم يعجبك القانون, تتجاهلينه, صحيح؟ أنا لا أستطيع فعل هذا
    Sigarayı sevmiyorsan bara gelme. Open Subtitles إن لم يعجبك التدخين إذاً لا تدخل الى الحانة
    Bu evi ve aileni sevmiyorsan, eşyalarını topla ve git. Open Subtitles اذا كنتى لا تحبين بيتك او عائلتك فاجمعى اغراضك واذهبى
    Kiraz aromalı sevmiyorsan, portakallısı da var. Open Subtitles وإذا لم تحبيه بنكهة الكرز, فهنالك بنكهة البرتقال
    Ama tabiî, beni sevmiyorsan, o zaman iş değişir. Open Subtitles بالطبع . إن كنتِ لا تحبيننى فهذا شئ آخر
    Beni sevmiyorsan, koltuğumu alamazsın... ya da arkadaşlarımı. Open Subtitles إذا كنتِ لا تحبينني .. فلن تجلسي على كنبتي ولن تحصلي على أصدقائي فأنا وما يخصني نأتي معاً عزيزتي
    Eğer onu sevmiyorsan, öyle olsun. Ama ona söylemelisin. Open Subtitles وان كنتِ حقاً لا تحبينه فيجدر بكِ ان تخبرينه بذلك.
    Tabii ürünü sevmiyorsan elimden pek fazla bir şey gelmez. Open Subtitles ولكنني لا استطيع فعل الكثير بهذا الشان اذا كنت لا تحب المنتج
    Ve biraz dilini kullan... tabi kız arkadaşını öpmeyi sevmiyorsan... Open Subtitles واستعملوا اللسان الا اذا كنت لا تحب تقبيل صديقتك
    Dondurma sevmiyorsan, ne seviyorsun ki? Open Subtitles أذا كنت لا تحب الأيس كريم ما الذي تحبهُ؟
    Eger bunu sevmiyorsan sende Bir sorun var demektir. Open Subtitles إذا كنت لا تحب ذلك، هناك شيء خاطئ مع لك.
    Rozbif sevmiyorsan, tavuk salatası getirdim. Open Subtitles وإذا كنت لا تحب مشوي لحم البقر، وجهت سلطة الدجاج.
    Karının ihtiyaçlarını karşılamayı sevmiyorsan onunla asla evlenmemeliydin. Open Subtitles إذا كنت لا تحب إعالة زوجتك لم يكن يجب أن تتزوج أبداً
    İsyan edecek bir şey yok. Burayı sevmiyorsan defol git. Open Subtitles ليس هناك شيئاً للتمرد ضده لو لم يعجبك المكان هنا , ارحل.
    Hazırlanmayı sevmiyorsan, trenin keşfini kendin yap. Open Subtitles -إن لم يعجبك اعدادي، فقم بتفتيش القطار بنفسك
    Eğer Let's'in çıtır tadını sevmiyorsan sen git o yağlı markalardan ye. Open Subtitles إذا لم يعجبك طعم "ليتس" الرقيق اللذيذ فلا تترددي بتناول تلك الرقائق الأخرى المليئة بالدهون
    Doğayı sevmiyorsan nasıl orman korucusu oldun? Open Subtitles كيف أصبحت حارسة غابات إذا كنت لا تحبين الهواء الطلق ؟
    Yüzlerce insanın "Dinini sevmiyorsan bırak onu." dediğini söyleyemeyeceğim. TED لا يسعني أن أحصي لكم المئات من الناس الذين قالوا، "إن كنت لا تحبين الدين، إذا غادري بسلام."
    Beni sevmiyorsan, herkesi sevmiyorsundur. Open Subtitles إذا كنت لا تحبينني فأنت لا تحبين الجميع
    Onu sevmiyorsan, doğru olanı yapmışsın demektir. Open Subtitles لو كنتي لم تحبيه فقد عملت الصواب
    Ama tabiî, beni sevmiyorsan, o zaman iş değişir. Open Subtitles بالطبع . إن كنتِ لا تحبيننى فهذا شئ آخر
    Tabi eğer dürüstçe, seni sevdiğim gibi beni sevmiyorsan. Open Subtitles إلا لو استطعت الوقوف هناك وإخباري بصدق أنك لا تحبينني كما أحبك
    Eğer onu sevmiyorsan, ben olsam evlenmezdim. Open Subtitles لو أنكِ لا تحبينه لا أود أن تتزوجيه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد