Bunu hiç sevmiyorum, genelde tıklayıveriyorsunuz ve ürün sayfası çıkıyor önünüze. | TED | إنني أكره ذلك لأنني سأقوم بفتح الرابط وبعدها زيارة صفحة المنتج. |
Çeşmelerim harikadır ama bu bitkileri hiç sevmiyorum. | Open Subtitles | نافوراتى ليس فى الواقع من فيرساى لكنها ما زالت باردة , أكره هذه النباتات |
- Oğlunuzu sevmiyorum. - Ben de. Ne demek istiyorsun? | Open Subtitles | أنا لا أحب ابنك ولا أنا, ما الذي تريدين توضحيه؟ |
Evet işyerindekiler her Cuma T.G.I'ya gidiyorlar, ancak ben orayı hiç sevmiyorum. | Open Subtitles | الكل في العمل ذهب إلى تي جي لكني لا احب ذاك المكان |
Uyurken kanatlarının beni itelemesini sevmiyorum çünkü sen bir meleksin. | Open Subtitles | لا يعجبني كيف تَخِزُني أجنحتك عندما نخلد للنوم، لأنك ملاك. |
Kaçak dosyalarıyla ilgilenmeyi sevmiyorum ve elimde üç tane var. | Open Subtitles | انا اكره دعاوي الغياب بدون اذن وحاليا لدي 3 قضايا |
Bak, babamdan emir almayı senin gibi ben de sevmiyorum. | Open Subtitles | اسمع، لا أحبّ تلقي الأوامر من والدي أكثر ممّا تحبّ |
Ama lütfen, çok fazla gürültü çıkarmayın. Biliyorsunuz, tantana sevmiyorum. | Open Subtitles | لكن رجاءً بدون صراخ وعمل ضجَة أنتم تعلمون بأنني أكره الضوضاء |
Siste araba kullanmayı sevmiyorum Müfettiş LeMouel'e teşekkürlerimi iletin. | Open Subtitles | سأغادر إلى باريس بالقطار أكره القيادة فى الضباب تحياتى |
"Velet" denilmesini sevmiyorum. Küçük keçilerden bahsediyorlar gibi. | Open Subtitles | أكره عندما يطلق الناس عليهم صغار، وكأنهم عنزات صغيرات. |
- Uçmayı sevmiyorum, bu yüzden muhtemelen bunu birçok kez yapman gerekecek. | Open Subtitles | , أنا لا أحب الطيران لذا من المحتمل أن تفعل هذا كثيراً |
Herkes öyle diyor zaten ama çoğu zaman kendimi hiç sevmiyorum ve kitap satışları için gerçekten iyi iş yapmam lazım. | Open Subtitles | هذا مايقوله الجميع ولكن أنا لا أحب نفسي في معضم الأحيان وأنا أريد أن أبدو بشكل جيد لأساعد في بيع الكتاب |
Artıklardan yemeyi sevmiyorum. Her zaman yer değiştiririz. Bunu da sevmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أحب الفضلات، إننا نمكث نترحل ولا أحب هذا أيضًا |
Normalde şu modern şeyleri pek sevmiyorum ama bir sabah annemi uyanırken çekmiştim ve artık insanları ansızın çekmeye bayılıyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة انا لا احب هذه الأشياء الحديثة لكن التقط صورة لأمي في لحظة الأستيقاظ و الآن احب صور المفاجئات |
Pek sevmiyorum ama Banksy sana isim takınca kimse kolay kolay unutmuyor. | Open Subtitles | لا احب هذا الاسم, لاكن عندما بانكسي يعطيك اسم مستعار, يلتصق بك. |
Evet, iyi çocuk. Ama metamfetamin işini sevmiyorum. | Open Subtitles | نعم، إنه فتى جيد لكن لا يعجبني هذا التوتر العصبي |
Kaçak dosyalarıyla ilgilenmeyi sevmiyorum ve elimde üç tane var. | Open Subtitles | انا اكره دعاوي الغياب بدون اذن وحاليا لدي 3 قضايا |
Kızınızı parası için sevmiyorum ve kanıtlayabilirim. - Öyle mi? | Open Subtitles | لا أحبّ ابنتك لأجل مالها، وبوسعي إثبات ذلك |
Bak, beğenmiş gibi yapabilirim, ama dürüst olmak gerekirse, ben gerçekten bunu sevmiyorum. | Open Subtitles | اسمع, يمكنني أن أمثل أنها أعجبتني ولكن لأكون صريحة إنها حقا لا تعجبني |
Bak, ben de seni sevmiyorum ama şimdilik aynı taraftayız. | Open Subtitles | اسمع، أنا أيضاً لا أحبك ولكننا في نفس السفينة معاً |
Çünkü Mobius döngüsünü çok seviyorum. Sadece Mobius döngüsünü çok sevmiyorum, aynı zamanda dünyada Klein şişesini yapan az kişiden biriyim - o da eğer tek ben değilsem- | TED | لأنني أحب أشرطة موبيوس. وأنا لا أحبها فقط بل أنا أحد القلائل، إن لم أكن الوحيد في العالم، الذين يصنعون قوارير كلاين. |
Kimseyi aşağılamadım. Hıyar herif bana resim sevgimi sordu, ben de sevmiyorum dedim. | Open Subtitles | الوخزة سألني ، إذا ما كنت أحب الرسم لقد قلت بأنني لا أحبه |
Hareketsiz kalmayı sevmiyorum, ve senin beni bu saçma sapan durumda görmenden hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | لا أحب أن أكون خاملاً, و لا أحب أن ترينني في هذه الحالة |
Ve o yasaları birçok, birçok kez çiğnedi. Şimdi, ben de onu sizin sevdiğinizden daha fazla sevmiyorum fakat olay şu, o sıradan bir suçlu değil. | Open Subtitles | ولقد خالف ذلك القانون مرات عديدة، والآن لا يروق لي مثلكم |
- Ben seni sevmiyorum, sen de beni. Değil mi? | Open Subtitles | ـ أنتَ لا تحبّني و أنا لا أحبّك ، هل هذا صحيح ؟ |
- İçmezsem, hissetmeye başlıyorum. Ve hissettiğim şeyleri sevmiyorum. | Open Subtitles | إذا لمْ أشرب، فسأبدأ بالإحساس، ولا يُعجبني ما أحسّ به. |
Ama kardeşlerim ve kocam arasında seçim yapmak zorunda kalma hissini sevmiyorum. | Open Subtitles | ولكن أنا فقط لا أحب الشعور أنه في بعض الأحيان لا بد لي من اختيار بين أخواتي وزوجي. |