ويكيبيديا

    "sevmiyorum" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أكره
        
    • أنا لا أحب
        
    • لا احب
        
    • لا يعجبني
        
    • اكره
        
    • لا أحبّ
        
    • لا تعجبني
        
    • لا أحبك
        
    • لا أحبها
        
    • لا أحبه
        
    • أحب أن
        
    • يروق
        
    • أحبّك
        
    • يُعجبني
        
    • فقط لا أحب
        
    Bunu hiç sevmiyorum, genelde tıklayıveriyorsunuz ve ürün sayfası çıkıyor önünüze. TED إنني أكره ذلك لأنني سأقوم بفتح الرابط وبعدها زيارة صفحة المنتج.
    Çeşmelerim harikadır ama bu bitkileri hiç sevmiyorum. Open Subtitles نافوراتى ليس فى الواقع من فيرساى لكنها ما زالت باردة , أكره هذه النباتات
    - Oğlunuzu sevmiyorum. - Ben de. Ne demek istiyorsun? Open Subtitles أنا لا أحب ابنك ولا أنا, ما الذي تريدين توضحيه؟
    Evet işyerindekiler her Cuma T.G.I'ya gidiyorlar, ancak ben orayı hiç sevmiyorum. Open Subtitles الكل في العمل ذهب إلى تي جي لكني لا احب ذاك المكان
    Uyurken kanatlarının beni itelemesini sevmiyorum çünkü sen bir meleksin. Open Subtitles لا يعجبني كيف تَخِزُني أجنحتك عندما نخلد للنوم، لأنك ملاك.
    Kaçak dosyalarıyla ilgilenmeyi sevmiyorum ve elimde üç tane var. Open Subtitles انا اكره دعاوي الغياب بدون اذن وحاليا لدي 3 قضايا
    Bak, babamdan emir almayı senin gibi ben de sevmiyorum. Open Subtitles اسمع، لا أحبّ تلقي الأوامر من والدي أكثر ممّا تحبّ
    Ama lütfen, çok fazla gürültü çıkarmayın. Biliyorsunuz, tantana sevmiyorum. Open Subtitles لكن رجاءً بدون صراخ وعمل ضجَة أنتم تعلمون بأنني أكره الضوضاء
    Siste araba kullanmayı sevmiyorum Müfettiş LeMouel'e teşekkürlerimi iletin. Open Subtitles سأغادر إلى باريس بالقطار أكره القيادة فى الضباب تحياتى
    "Velet" denilmesini sevmiyorum. Küçük keçilerden bahsediyorlar gibi. Open Subtitles أكره عندما يطلق الناس عليهم صغار، وكأنهم عنزات صغيرات.
    - Uçmayı sevmiyorum, bu yüzden muhtemelen bunu birçok kez yapman gerekecek. Open Subtitles , أنا لا أحب الطيران لذا من المحتمل أن تفعل هذا كثيراً
    Herkes öyle diyor zaten ama çoğu zaman kendimi hiç sevmiyorum ve kitap satışları için gerçekten iyi iş yapmam lazım. Open Subtitles هذا مايقوله الجميع ولكن أنا لا أحب نفسي في معضم الأحيان وأنا أريد أن أبدو بشكل جيد لأساعد في بيع الكتاب
    Artıklardan yemeyi sevmiyorum. Her zaman yer değiştiririz. Bunu da sevmiyorum. Open Subtitles أنا لا أحب الفضلات، إننا نمكث نترحل ولا أحب هذا أيضًا
    Normalde şu modern şeyleri pek sevmiyorum ama bir sabah annemi uyanırken çekmiştim ve artık insanları ansızın çekmeye bayılıyorum. Open Subtitles في الحقيقة انا لا احب هذه الأشياء الحديثة لكن التقط صورة لأمي في لحظة الأستيقاظ و الآن احب صور المفاجئات
    Pek sevmiyorum ama Banksy sana isim takınca kimse kolay kolay unutmuyor. Open Subtitles لا احب هذا الاسم, لاكن عندما بانكسي يعطيك اسم مستعار, يلتصق بك.
    Evet, iyi çocuk. Ama metamfetamin işini sevmiyorum. Open Subtitles نعم، إنه فتى جيد لكن لا يعجبني هذا التوتر العصبي
    Kaçak dosyalarıyla ilgilenmeyi sevmiyorum ve elimde üç tane var. Open Subtitles انا اكره دعاوي الغياب بدون اذن وحاليا لدي 3 قضايا
    Kızınızı parası için sevmiyorum ve kanıtlayabilirim. - Öyle mi? Open Subtitles لا أحبّ ابنتك لأجل مالها، وبوسعي إثبات ذلك
    Bak, beğenmiş gibi yapabilirim, ama dürüst olmak gerekirse, ben gerçekten bunu sevmiyorum. Open Subtitles اسمع, يمكنني أن أمثل أنها أعجبتني ولكن لأكون صريحة إنها حقا لا تعجبني
    Bak, ben de seni sevmiyorum ama şimdilik aynı taraftayız. Open Subtitles ‫اسمع، أنا أيضاً لا أحبك ‫ولكننا في نفس السفينة معاً
    Çünkü Mobius döngüsünü çok seviyorum. Sadece Mobius döngüsünü çok sevmiyorum, aynı zamanda dünyada Klein şişesini yapan az kişiden biriyim - o da eğer tek ben değilsem- TED لأنني أحب أشرطة موبيوس. وأنا لا أحبها فقط بل أنا أحد القلائل، إن لم أكن الوحيد في العالم، الذين يصنعون قوارير كلاين.
    Kimseyi aşağılamadım. Hıyar herif bana resim sevgimi sordu, ben de sevmiyorum dedim. Open Subtitles الوخزة سألني ، إذا ما كنت أحب الرسم لقد قلت بأنني لا أحبه
    Hareketsiz kalmayı sevmiyorum, ve senin beni bu saçma sapan durumda görmenden hoşlanmıyorum. Open Subtitles لا أحب أن أكون خاملاً, و لا أحب أن ترينني في هذه الحالة
    Ve o yasaları birçok, birçok kez çiğnedi. Şimdi, ben de onu sizin sevdiğinizden daha fazla sevmiyorum fakat olay şu, o sıradan bir suçlu değil. Open Subtitles ولقد خالف ذلك القانون مرات عديدة، والآن لا يروق لي مثلكم
    - Ben seni sevmiyorum, sen de beni. Değil mi? Open Subtitles ـ أنتَ لا تحبّني و أنا لا أحبّك ، هل هذا صحيح ؟
    - İçmezsem, hissetmeye başlıyorum. Ve hissettiğim şeyleri sevmiyorum. Open Subtitles إذا لمْ أشرب، فسأبدأ بالإحساس، ولا يُعجبني ما أحسّ به.
    Ama kardeşlerim ve kocam arasında seçim yapmak zorunda kalma hissini sevmiyorum. Open Subtitles ولكن أنا فقط لا أحب الشعور أنه في بعض الأحيان لا بد لي من اختيار بين أخواتي وزوجي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد