Eğer Meksika seyahatimden önce, ABD ve Meksika arasında süregelen, göç tartışmalarını iki taraftan da takip etmiş olsaydım ne olurdu? | TED | إذاً ماذا لو قبل رحلتي الى المكسيك قمت بمتابعة الجدل حول الهجرة من الجانبين، الأمريكي والمكسيكي؟ |
seyahatimden döndüğümde olan bir şey, geç vakitti, çocuklar çoktan uyumuştu. | Open Subtitles | الذي حدث هو أنني عندما عدت إلى المنزل من رحلتي كان الوقت متأخراً و الأطفال كانو نائمين |
Son Hindistan seyahatimden getirdiğim bir çay, tadı hoşunuza gider mi bilemiyorum. | Open Subtitles | هذا الشاي أحضرته معي من رحلتي الأخيرة للهند ولكني لستُ متأكداً إذا كان يناسب ذوقك |
Hiçbir şey, benim korktuğum şey yol seyahatimden neyi rapor etmem gerekeceği. | Open Subtitles | لا شئ وما أنا خائفة منه ما الذي يجب علي أن أخبر به من رحلتي |
Bir sonraki 11 saatlik seyahatimden önce bir şeyler yemem gerekiyor. | Open Subtitles | يجب ان أحضر شيئً لكله قبل رحلتي التي تستمر ل11ساعة |
Son seyahatimden bu yana asker sayısı azalmış ancak donanma varlığı hâlâ güçlü. | Open Subtitles | عدد القوات أقل منذ رحلتي الأخيرة لكن الوجود البحري لايزال قويًا |
Güney Amerika seyahatimden döndüğümde, odamda çok yalnız vakit geçirdim. Sevdiğim adamdan çaresizce haber almayı bekleyerek e-postalarımı kontrol ettim. | TED | عندما عدت من رحلتي إلى أمريكا الجنوبية، قضيت الكثير من الوقت وحيدةً في غرفتي، أتحقق من بريدي الإلكتروني، مستميتةً لردٍّ من الفتى الذّي أحببت. |
seyahatimden döner dönmez. | Open Subtitles | أقلّ كلما عدتُ باكرا من رحلتي. |
Bu seyahatimden sonra endişeleneceğin hiçbir şey kalmayacak. | Open Subtitles | بعد رحلتي التاليه لن تقلقي من اي شئ |
İzin ver seyahatimden sana birkaç vuruşumu göstereyim. | Open Subtitles | سأريك بعضا من الصور من رحلتي |
seyahatimden döner dönmez. | Open Subtitles | حالما أعود من رحلتي البحرية |
Brezilya seyahatimden önceki haftalarda, bazı arkadaşlarıma ve zamanında avukatı olduğum Google'daki birkaç meslektaşıma bu planımdan bahsetmiştim. | TED | في الأسابيع التي سبقت رحلتي إلى البرازيل، ذكرت خطتي المستقبلة لعدد من الأصدقاء ولبضعة زملاء في (جوجل)، حيث كنت أعمل كمحامية في ذاك الوقت. |
(Gülüşler) Tamam ama 19 yaşındaydım. Yurtdışındaki ilk seyahatimden yeni dönmüştüm. Japonya'da dağlardaydım, Budist manastırlarında meditasyon yapıyordum. Bu, benim için çok anlamlı bir deneyimdi. Bunu, Çince ve Japoncadaki ''dağ'' karakteriyle anmak istedim. | TED | (ضحك) ولكني كنت في التاسعة عشرة من عمري، وعدت لتوي من رحلتي الأولى إلى الخارج، حيث كنت في جبالٍ في اليابان أتأمل في أديرة بوذية، وكانت تلك تجربة مفيدة لي، فوددت إحياء ذكراها بهذه الكلمة اليابانية والصينية للجبال. |
seyahatimden. | Open Subtitles | في رحلتي. |