Telefon, seyircilere sorma ya da yüzde elli hakkın duruyor. | Open Subtitles | بوسعك الإتّصال بصديق أو سؤال الجمهور أو الإختيار بينك وبينهم |
Bir kostum karaktere birşeyler katmalı ve seyircilere karakterin içindekini göstermeli. | Open Subtitles | اي بدلة يجب ان تكون امتداد للشخص ويشوف الجمهور الذي يعرف داخل الشخص |
Kısa zaman önce bir gösterideydim ve seyircilere ciddi bir şeyler anlatmaya başladım. | Open Subtitles | قبل فترة قريبة كنت أمثل وتكلمت مع الجمهور بطريقة جادة |
TV daha önemliydi, çünkü seyircilere bir şeyler yapmak için rol vermişlerdi. | TED | حيث كانت تلك البرامج رائعة لأنها قدمت للمشاهدين دورا في صنعه ، شيئا ما ليشاركوا به. |
seyircilere gömleğinizin sıcaklığını anlatın. | TED | إذن، صف للجمهور درجة حرارة قميصك. |
Ve şimdi seyircilere bilgisayarın fiyatını gösterelim seyircilerden ricamız yardım etmemeleri. | Open Subtitles | ودعنا نري الجمهور سعر الحاسب جمهور، رجاء لا تحاولون مساعدته |
seyircilere sorma, yarı yarıya ve telefon hakkı. | Open Subtitles | سؤال الجمهور ، حذف إجابتين والاتصال بصديق |
Üstelik sadece seyircilere sorma jokerini kullanarak. | Open Subtitles | وقد استعمل بالفعل وسيلة مساعدة ، وهي سؤال الجمهور |
seyircilere sorma, yarı yarıya ve telefon hakkı. | Open Subtitles | سؤال الجمهور ، حذف إجابتين والاتصال بصديق |
Üstelik sadece seyircilere sorma jokerini kullanarak. | Open Subtitles | وقد استعمل بالفعل وسيلة مساعدة ، وهي سؤال الجمهور |
Attım ve bir anda seyircilere doğru düşmeye başladı onlarda tavuğu parçaladılar. | Open Subtitles | ولم يطير بالقدر الذي سقط فيه سقط وسط الجمهور, وقد مزقه الجمهور إلى أشلاء |
Sana yumruk atmaları için seyircilere meydan okuduğunu hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكر عندما راهنت الجمهور لتوجيه اللكمات إليك؟ |
Ne kadar çok getirirsen, o kadar geç sahneye çıkıyorsun ve havaya girmiş seyircilere çalıyorsun. | Open Subtitles | وكلما زاد من يرافقوك، طالت فترة مشاركتك، وازداد إعجاب الجمهور الذي تعزف لهم. |
Demek istediğim, seyircilere her zaman istediklerini vermişimdir onlar da buna karşılık olarak beni gülünç derecede pis bir zengin yaptılar. | Open Subtitles | لطالما حاولت ان اُعطي الجمهور ما يُريده و في المقابل جعلوني غنيٌّ عفن |
Değil mi? Bir aktör seyircilere döner ve şöyle der, "Ben bir aktörüm, bunlar da sadece kirişler." | TED | صحيح؟ وهي عندما يلتفت الممثل إلى الجمهور ويقول،"أنا الممثل، وهؤلاء فقط العوارض." |
onlar seyircilere şanlı bir ölüm sunar. | Open Subtitles | وهم يعطون الجمهور الموت العضيم |
Ve Don Welbeck'in senin sırtını seyircilere çevirmesine izin verme. | Open Subtitles | ولا تجعلى دون ويلبيك يدير ظهرك للمشاهدين |
Don Welbeck'in senin sırtını seyircilere çevirmesine izin verme. | Open Subtitles | لاتجعلى دون ويلبيك يدير ظهرك للمشاهدين |
Bu program ilk defa seyircilere "Aman Tanrım! Vietnam Savaşı ve başkanlık hakkında televizyon yoluyla ne hissettiğimi ifade edebiliyorum!" diyebilme imkanı verdi. | TED | كان هو العرض الاول الذي سمح للمشاهدين بالقول ، يا إلهي ! أستطيع أن أعلّق على شعوري حول حرب فيتنام ، حول الرئاسة، من خلال التلفاز؟ |
Medyum Anton, beni sahneye çıkardı ve seyircilere çantamda kondom olduğunu söyledi. | Open Subtitles | انتون , الساحر احضرني على المسرح وقال للجمهور... . بأني امتلك واقي للجنس في حقيبتي لقد احسست باالإهانة |
İmparator seyircilere der ki: | Open Subtitles | يلتفت للجمهور ويقول |