Saha kenarında yarı fiyatına sezonluk bilet. Ben varım. | Open Subtitles | تذاكر الموسم ، خط ذو 50 ياردة نصف القيمة المعتادة ، انا موافق |
Tanıdık gelmişti, sezonluk bilet sattığımız kişilerden birisi olabilir. | Open Subtitles | شعرت أنها معروفة .. إذاً ربما أنها حاملة تذاكر الموسم |
Kuzenin Clyde bana sezonluk bilet verdi. | Open Subtitles | ابن عمك كلايد أعطاني تذاكر الموسم |
Çünkü, büyükannem opera için sezonluk bilet almış ve gelemeyecek gelip Phantom'u görmek ister misin? | Open Subtitles | كما تعلم جدتي قد اشترت تذاكر الموسم لعرض الأوبرا .ولكنها لاتستطيع الذهاب اذاً هل تريد الذهاب لرؤية (فانتوم |
sezonluk bilet fiyatlarına bakılırsa Ronnie artık maçlara gidemiyordur. | Open Subtitles | لا أعتقد أن (روني) بإمكانه الذهاب الآن, بسبب أسعار تذاكر الموسم. |