Bobo'nun sana mesajı şu, Bobo, Shorty'nin Barı'nı satın aldı. | Open Subtitles | الرسالة من بوبو لك هي كالاتي بوبو اشترى حانة شورتي |
Shorty adında bir müptela hapisten çıktı. | Open Subtitles | ذلك المجرم يدعى شورتي وقد خرج مؤخراً من السجن |
Ve belki Shorty, ama planlanmamisti. | Open Subtitles | و ربّما شورتي إلاّ أنّ ذلك لم يكن مخطّطا أوأى شئ |
Shorty, hic bir belge olmadan araba kullandigini biliyorum. | Open Subtitles | شورتى.. أنا أعلم أنك لا تقود السياره اذا لم تحمل أوراق |
Unut gitsin, Shorty. Sen zaten cok sey biliyorsun. | Open Subtitles | أنسى ذلك يا شورتى أنت بالفعل تعلم الكثير |
Shorty, büyüklük hayallerin vardır senin. | Open Subtitles | أيها القصير , لابد أن أحلام الضخامة تراودك |
Bu Shorty G! Ben onun kıçını tutukladım! Seni sandalyeye mahkum ettiler sandım evlat! | Open Subtitles | هذا هو شورتي جي إعتقدت بأنك حصلت على ألكرسي |
- Hayır. Shorty bu müziğin nasıl çalınacağını size göstermem için yolladı beni. | Open Subtitles | كلا، لقد أرسلني شورتي لأريكم كيف تعزفون الموسيقى |
Gus, Shorty'nin Barı'nı satıyor. Satmıyor gibi davranıyor ama satıyor ve etrafımdaki her şey değişiyor. | Open Subtitles | جاز تبيع حانة شورتي انها تمثل انها لاتريد ولكنها ماضية بالبيع |
Hayır, inanıyorum ama üzerinde "Shorty's" yazan üç tişörtüm var. | Open Subtitles | ولكن لدي ثلاثة قمصان مكتوب عليها حانة شورتي |
Shorty'nin Barı'ndan bir çanta para aldık ve hedefin resmi dışında hiçbir şey istemedik. | Open Subtitles | نحن فقط اخذنا حقيبة مليئة بالمال من حانة شورتي |
- Çok iyiydi! - Hadi, Shorty. | Open Subtitles | هيا يا "شورتي" , أريد أن أرقص مرة ً ثانية |
Ve Shorty'nin sizinle birlikte çalacağını söylemiştin. | Open Subtitles | و قُلتَ أنكَ ستُحضر شورتي للعزف معكم |
Hey, Shorty. İşler nasıl? | Open Subtitles | مرحباً بك يا "شورتي" كيف الامور في العمل؟ |
Shorty'de Wynonna ile konuştuğunu duydum. Earp lanetini kusmuşsun. | Open Subtitles | سمعتُ أنك تحدثت مع "وينونا" في بار "شورتي" وذكرت لعنة "إيرب" |
Pekâlâ, endişelenme Shorty, ben hallederim. | Open Subtitles | -حسناً حسناً لا تقلق يا "شورتي" سأتولى الأمر أنا أعرفه |
Ben hakimin "aynı zamanda" kelimesi ile ne demek istediğini anlatana kadar, Shorty yüz yıl yatacağını sanıyordu. | Open Subtitles | ,شورتى إعتقد أنه سيحكم علينا بأكثر من100 عام . "حتى شرحت له معنى كلمة "متوافقة |
- Ama öğretilerini Harlem'deki bazı eski arkadaşlarımla ve eyalet hapishanesine nakledilen, dostum Shorty ile paylaştım. | Open Subtitles | ،"و صديقي الحميم , "شورتى . الذى رحل من قبل خارج الولاية ! لقد جُن جنونه |
Ben hâkimin "aynı zamanda" kelimesi ile ne demek istediğini anlatana kadar, Shorty yüz yıl yatacağını sanıyordu. | Open Subtitles | ,شورتى إعتقد أنه سيحكم علينا بأكثر من100 عام . "حتى شرحت له معنى كلمة "متوافقة |
Shorty bir fidanlık açmayı düşünüyordu. | Open Subtitles | بماذا كان هذا التفكير القصير فتح روضة أطفال؟ |
Shorty'nin dediğine göre tam ortasında üç katlı bir şarap kulesi olan harika bir restoran varmış Vegas'ta. | Open Subtitles | إهدئي, سنكلمها القصير أخبرني عن مطعم في فيجاس لديه ثلاث أبراج من النبيذ |
Shorty beni buraya sana çalışmam için gönderdi. - Shorty de kim? | Open Subtitles | " نأسف لعدم الترجمة" كلام فى حق الذات اللإهية |