Fatty sigara içtiğini itiraf etmek üzereydi. | Open Subtitles | البدين هـنا، وهو على وشـك الإعتراف بأنه كان يدخن خلسة |
Kimin kaytardığını, kimin tuvalette fazla zaman geçirdiğini ya da içeride sigara içtiğini bilmen gerekir. | Open Subtitles | لكي تكتشف من الذي لا يعمل أو من يتأخر في الحمام أو يدخن في الزاوية |
Ve kibritler eksik. sigara içtiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | و أحد أعواد الثقاب مفقود أنا لم أعرف أنكِ تدخنين |
Şimdi senin sigara içtiğini görse, seni polise intihar ediyorsun diye şikayet eder. | Open Subtitles | أنه إن شاهدك وأنت تُدخن سيتصل بالشرطة ويقول لهم أن أحدهم يحاول الانتحار |
Diğerleriyse tuvalette sigara içtiğini. | Open Subtitles | والبعض الآخر يقولون أنّها كانت تدخّن في غرفة البنات |
sigara içtiğini duyabiliyorum. | Open Subtitles | يمكنني سماع أنك تدخن أنـتَ تدخن ، أليس كذلك؟ |
Bir bowling maçından sonra, bir perşembe akşamı geceleri uyuyamadığını ve biraz fazla sigara içtiğini söyledi. | Open Subtitles | بعد مباراة بولنج في ليلة الخميس قال بأنّه لا يستطيع أن ينام الليالي وكان يدخّن كثيراً |
Mark'ın, sigara içtiğini bilmemesi imkânsız. | Open Subtitles | (يستحيل ألا يعرف (مارك بخصوص التدخين |
Gel hadi, bir doktorun sigara içtiğini görmek ister misin? | Open Subtitles | تعَال، أتُريد أن ترى طبيبَة تُدخّن سيجارة؟ |
Beş gençten birinin sigara içtiğini biliyorum. Bir,iki, üç, dört, beş. | Open Subtitles | انا اعلم انه واحد من خمس مراهقين يدخن |
Kimsenin sigara içtiğini bildiğim herkese yazdım, | Open Subtitles | لقد راسلت الجميع انا أعرف من يدخن |
Bana erkek arkadaşının sigara içtiğini söylememiştin. | Open Subtitles | لم تخبرينى ان صديقك يدخن |
- sigara içtiğini bilmiyordum. - Yeterince büyüdüm. | Open Subtitles | لم أكن أعلم بأنكِ تدخنين - أنا كبيرة بما يكفي - |
sigara içtiğini bile bilmiyordum. İçmiyordum. Olay da bu zaten. | Open Subtitles | لم أكن أعرف حتى أنكِ تدخنين - لم أكن أدخن هذه هي المشكلة - |
sigara içtiğini biliyorum. | Open Subtitles | اعرف بأنك تدخنين هنري يعرف ايضا |
Annem burada sigara içtiğini öğrenirse seni parçalarına ayırır. | Open Subtitles | إذا سمعت أمى أنك تُدخن هنا فسوف تُقطعك إرباً |
Biraz evvel, bana doğru yürürken sigara içtiğini gördüm. | Open Subtitles | عندما كنت تمشي بإتجاهي.. رأيتك تُدخن.. |
Peki, sigara içtiğini hem görüyorum hem de duyuyorum. | Open Subtitles | حسناً ، أنا أرى و أسمع أنك تدخّن |
sigara içtiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف أنك تدخّن |
sigara içtiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنك تدخن |
sigara içtiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنك تدخن |
Babamın tüm gün sigara içtiğini hatırlıyorum. | Open Subtitles | وأتذكر والدي،امم.. فقط يدخّن طوال اليوم... |
Mark'ın, sigara içtiğini bilmemesi imkânsız. | Open Subtitles | (يستحيل ألا يعرف (مارك بخصوص التدخين |
Laboratuvar raporunu verdiği zaman... sahneden etkilendiğini ve senin sigara içtiğini... ve eldivenlerini giymeden önce eşyalara dokunduğunu gördüğümü... yüzbaşıya söyleyeceğim. | Open Subtitles | عندما مختبر الجريمة يٌقدّمتقريره، سأخبر القائد بأنّك كنت مُتأثّر بمَ وجدناه في مكّان الحادث. رأيتك تُدخّن ولمست بضعة أشياء قبل أن تضع القفازات |