Hayır, eyalet yetki alanında bulundu, sigorta için arama yapıIdı. | Open Subtitles | تم العثور عليها متروكة في منطقة تحت سلطتنا القضائية, للتأمين |
Evet, muhasebecilerim sigorta için her şeyi onlarla etiketlemişti. | Open Subtitles | أجل , محاسبي يرفق كل أغراضي بهذه النقاط للتأمين |
Kendime tanrım dedim, bir kaç hafta sonra telefon edecekler ve onlara sigorta için uygun bulunmadıkları haber verilecek. | Open Subtitles | هم سيحصلون على تلك المكالمة خلال أسبوعين يخبرهم بأنهم غير مؤهلين للتأمين |
Sana sigorta için para verdik ve sen hepsini edebiyat yarışmaları için harcadın. | Open Subtitles | أعطيناكِ المال لأجل التأمين وقمتِ بإنفاقه كله على المسابقات الأدبية |
sigorta için. - Aç ağzını. | Open Subtitles | -علينا أن نفعل هذا، لأجل التأمين |
sigorta için mi yapıldı yani, Başmüfettiş? | Open Subtitles | اذن هل تعني أنه قام بذلك حتى يحصل على التأمين ؟ |
- sigorta için yaptım. | Open Subtitles | حسناً، قمت بذلك من أجل التأمين الصحي |
İnsanlar sigorta için bize geldiklerinde her kişinin başarı olasılığını analiz etmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | ...عندما يأتون إلينا الناس للتأمين يتعين علينا أن نحلل كل شخص لإحتمال النجاح |
Eniştemin, sigorta için para ayırdığına dahi inanamıyorum ben. | Open Subtitles | أنا متفاجئة، من وضع أخو زوجي دفعات، للتأمين على حياته |
Sadece sigorta için yeterli paramız olmasını bekliyorduk. | Open Subtitles | أردنا فقط الإنتظار حتى نحصل على ما يكفي من المال للتأمين |
Bekleyin, onu çekmeden önce sigorta için resmini çekeyim. | Open Subtitles | انتظر, قبل أن تسحب هذا , دعنى أحضر صورة لك للتأمين |
Ama, öyle hatırlıyorum ki sigorta için 50 bin dolar değer gösterdik. | Open Subtitles | لكن أتذكر أننا قدرنا قيمتها بـ 55,000 $ للتأمين عليها |
Bu sefer, sadece sigorta için aldım. Zaman için | Open Subtitles | أخذت هذه الرحلة للتأمين فحسب، و للساعات |
Bir de sigorta için. | Open Subtitles | زائد واحد للتأمين |
sigorta için ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | ستحتاجها للتأمين |
Bu yüzden bilgilerini sigorta için alacağım. | Open Subtitles | سآخذ معلوماتِك للتأمين. |
Susan'ın sigorta için evlenmesi benim fikrimdi. | Open Subtitles | أقصد, زواج (سوزان) للتأمين كانت فكرتي |
Annem için sigorta için. | Open Subtitles | ما الدافع لنقل جثّة (فرانك)؟ -لأمّي. لأجل التأمين |
sigorta için buradayız! | Open Subtitles | أننا هنا لأجل التأمين! |
Onunla yattığını biliyorum. sigorta için yapman gerekiyordu. | Open Subtitles | أعلم أنك تضاجعينه وكان عليك أن تفعلي ذلك لتحصلي على التأمين الصحي من أجلي |
- sigorta için yaptım. - Sana inanmıyorum. | Open Subtitles | -حسناً، فعلتها من أجل التأمين الصحي |