Birinin Silahı vardı ve kötü bir şeyler olacağını biliyordum. | Open Subtitles | هذا الرجل كان لديه مسدس و عرفت أن الأمر سيسوء |
Güvenlik görevlisinin Silahı vardı. Kendisini tehdit ettiğini düşündü. | Open Subtitles | رجل الامن كان لديه مسدس لقد شعر بالتهديد من قبله |
O bir kazaydı. Adamın Silahı vardı ve iki kişiyi öldürecekti. | Open Subtitles | لقد كان حادث , كان لديه سلاح وكان سوف يطلق النار على شخصين |
Herif paranoyak çıktı, Silahı vardı... sonra gerisi geldi. | Open Subtitles | لقد كان الرجل مهووساً و كان معه سلاح و قادتني الظروف لما فعلت |
Adamla boğuşmaya kalktı ama adamın Silahı vardı. | Open Subtitles | حاولت مقاومته ولكن كان معه مسدس |
Yukarıda adam vardı, Silahı vardı. Silahlıydı adam. | Open Subtitles | لقد كان هناك رجل، كان يحمل مسدسا الرجل كان يحمل مسدسا |
Adamın Silahı vardı ve bir polis memurunu vurdu. | Open Subtitles | الرجل كان يحمل مسدساً, وأطلق النار على شرطية |
Beni öldürecekti! Silahı vardı. | Open Subtitles | كان سيقتلني كان يملك سلاح |
Yani soyguncunun Silahı vardı. | Open Subtitles | أعني، السارق كان لديه مسدس كان ممكن أن يقتلهما معاً |
Silahı vardı ama önce ben ateş ettim. | Open Subtitles | كان لديه مسدس لكني اطلق عليه بالاول |
Lazer Silahı vardı. Gerçek gibi göründü. | Open Subtitles | كان لديه مسدس ليزر كانت تبدو حقيقة جدًا |
Glock marka Silahı vardı 21'lik sanırım. | Open Subtitles | كان لديه مسدس يدوي نوعية "غلوك" عيار "21"، على ما اظن. |
Silahı vardı, seçeneğim yoktu. | Open Subtitles | كان لديه سلاح. وأنا لم يكن لديّ خيار آخر |
Resepsiyonda görevliydim, çelik başlıklı adamın biri içeri daldı susturuculu bir Silahı vardı. | Open Subtitles | كنت بجوار مكتب الأستقبال ثم دخل رجل يرتدى خوذة. و كان لديه سلاح كاتم للصوت. |
Baban birini takip etmişti..Silahı vardı. | Open Subtitles | أنا وأباك كنا نطارد مجرما كان معه سلاح |
Silahı vardı. | Open Subtitles | كان معه مسدس. |
Bize parayı verecek sandık ama Silahı vardı. | Open Subtitles | كنا نظن كان رائعا الرجل يتدحرج و ... لكنه كان يحمل مسدسا. |
Silahı vardı. | Open Subtitles | كان يحمل مسدساً |
Bir Silahı vardı. | Open Subtitles | إنهُ يملك سلاح. |
Kocanızın torpido gözünde bir Silahı vardı. Ben, onu gördüm. | Open Subtitles | زوجك يحتفظ بمسدس فى تابلوه سيارته, انا رأيته |
Otları kim çaldıysa Silahı vardı ve bodrum kapısına ateş etti. | Open Subtitles | من سرق الحشيش كان يحمل سلاحاً .. وأصاب قفل باب القبو |
Az önce kafana doğrulttuğu bir Silahı vardı. | Open Subtitles | لقد كان معه سلاحاً موجه لرأسك منذ قليل |
Silahı vardı. | Open Subtitles | لقد كان لدية مسدس |
Havluya kıyasla daha fazla Silahı vardı. | Open Subtitles | كان لديه أسلحة أكثر من المناشف |
Bir Silahı vardı. | Open Subtitles | "مقتل طفل في غارة" "مدير مكتب التحقيقات الفيدرالي يأمُر بالمراجعة" كان لديه بندقية. |
Her ailenin ruhsatlı bir Silahı vardı. | Open Subtitles | كل من هؤلاء العائلات كان لديها مسدس مسجل |
Onu geçen yıl tutuklamıştım ve bir Silahı vardı. | Open Subtitles | أنا أعرف هذا الشاب، حسناً؟ لقد اعتقلته السنة الماضية و قد كان بحوزته مسدس |