| Lokomotifiniz, bir grup ağır silahlı adam tarafından kaçırıldı. | Open Subtitles | ان قاطرتك قد اختطفت من قبل مجموعة من الرجال المسلحين |
| Kimsenin haberi bile olmadan buraya yüz silahlı adam getirebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنكم إحضار مئات الرجال المسلحين الى هنا قبل أن يعرف أحد |
| Eğer beni isteseydi, şu an burada bir helikopterle beraber 5 tane silahlı adam kumsalda beni bekliyor olurdu. | Open Subtitles | لو أرادني ، ستكون هناك مروحية و5 رجال مسلحين على الشاطيء |
| 4 tane silahlı adam görüyorum. | Open Subtitles | أرى أربعة رجال مسلحين |
| İçerde 3 silahlı adam var. İşler çirkinleşebilir. | Open Subtitles | هُناك ثلاثة رجال مُسلّحين في الداخل، يُمكن للأمور أن تسوء. |
| Polisler çağrıldı, o koridorda silahlı adam gördüğünü söyledi. | Open Subtitles | بالإتصال بالشرطة, وأخبرتهم بأنَّها رأت رجلاً مسلحاً في أسفل الرواق |
| Üç silahlı adam, kelepçeler.... Üç adam ve kelepçeler seni o odada tutamadı mı? | Open Subtitles | ... هؤلاء الثلاث الرجال المسلحون و اللطمة ثلاث رجال ابقوك في تلك الحجرة ؟ |
| silahlı adam olarak söylemem gerekirse sana çişini tutmanı öneriyorum. | Open Subtitles | بصفتي الرجل المسلح هنا انصحك ان تسيطر على امعائك |
| Bir grup silahlı adam kliniğin kontrolünü ele geçirdi. | Open Subtitles | مجموعه من الرجال المسلحين أستولوا على المركز الطبى. |
| Bir grup silahlı adam bir büyükelçiliğe giriyorlar ve rehin alıyorlar. | Open Subtitles | مجموعة من الرجال المسلحين دخلوا السفارة وأخذوا رهائن |
| Burada bir sürü silahlı adam var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الرجال المسلحين هنا |
| Dışarıda dört tane silahlı adam vardı. | Open Subtitles | كان هُناكَ أربعةُ رجال مسلحين |
| En az beş silahlı adam. | Open Subtitles | على الأقل خمسة رجال مسلحين. |
| Üç silahlı adam var. | Open Subtitles | ! هنا يوجد ثلاثة رجال مسلحين |
| Li-Na, Kwon ve on civarı silahlı adam. | Open Subtitles | (لي نا) و(كوون) وربما 10 رجال مُسلّحين |
| -Olmaz. Her yer silahlı adam dolu. Dövüşelim! | Open Subtitles | -لا، الرجال المسلحون في كل مكان |
| Reese'in silahlı adam olduğunu düşüneceğimizi umuyordun. | Open Subtitles | فى سيارتة , املاً فى ان نفكر ان رييس كان هو الرجل المسلح |
| Altı ya da yedi ağır silahlı adam, bizim şahit tanımına uyan bir adamı kovalıyorlarmış. | Open Subtitles | خمسة أو ستة رجال مُسلحين بشدة، كانوا يُلاحقون رجل تُطابق أوصافه، أوصاف شاهدنا |
| Biri, silahlı adam tarafından yaralanmış. | Open Subtitles | ..واحداُ منهم قد أصيبَ بـ الرجل الذي يحمل السلاح |
| Şimdi kesinlikle Altın silahlı adam olduğumu kabul etmelisiniz. | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ تَعترفَ انة أَنا الآن بشكل لاينكر الرجل بالمسدس الذهبي. |
| silahlı adam ise Bully. | Open Subtitles | ***الرجل ذو البندقية يكون مستعمرا*** |
| Dostum, kız kardeşimin yanına silahlı adam vermem. | Open Subtitles | إسمع لن أضع رجل مسلح في سيارة مع أختي |
| Ana kapıya iki tane silahlı adam yerleştirmiş. | Open Subtitles | لقد وضع رجلان مسلحان على البوابة الرئيسية. |
| Evet, iki silahlı adam doğudan yaklaşıyor. | Open Subtitles | حسنًا، يبدو مثل رجلين مسلحين قادمان من الشرق |