Nükleer silahlanma yarışı bitmeli, iki, terörizmi ve açlığıda. | Open Subtitles | ونحد من سباق التسلح النووي ونوقف الارهاب و الجوع في العالم |
silahlanma yarışı, Sovyetler Birliği'nin ağır takviye bombalarıyla başladı. | Open Subtitles | سباق التسلح بدأ من الإنشاء الضخم للقاذفات الذي بدأه الإتحاد السوفييتي |
Aralarında milyonlarca yıldır süren silahlanma yarışı günümüzdeki sıra dışı çeşitliliğin oluşmasına neden olmuştur. | Open Subtitles | سباق التسلح بينهم هذا خلال ملايين السنين هو ما أنتجَ التنوع الهائل في أشكال الحياة .الذي نراه اليوم |
Potansiyel silahlanma yarışı ve milletler arası güvensizlik ancak müzakere yoluyla ortadan kaldırılabilir, protestolarla değil diye ekledi. | Open Subtitles | مضيفاً بأن سباق التسلح المحتمل وحالة عدم الثقة بين الأمم يمكن حلها بالمفاوضات لا المظاهرات |
Geleceğimizde yeni bir silahlanma yarışı var. | Open Subtitles | هناك سباق تسليح جديد الآن |
silahlanma yarışı , uzayda rekabet, barışda rekabet. | Open Subtitles | فى سباق التسلح , سباق الفضاء ... . وسباق السلام |
silahlanma yarışı, uzayda rekabet, barışta rekabet. | Open Subtitles | لكن فى النهاية , لم نستطيع ... أن نجارى النفقات اللازمة فى سباق التسلح , سباق الفضاء ... . |
"nükleer silahlanma yarışı hakkındaki konuşmasından bahsediyor." | Open Subtitles | "حول الرئيس الخطاب على سباق التسلح. |
Nükleer silahlanma yarışı başladı. | Open Subtitles | الآن بدأ سباق التسلح النووي |
O da, "Biliyor musun, saçlarını siyaha boyarsan, tıpkı Al Gore'a benzersin." dedi. (Gülüşmeler.) Uzun yıllar önce, genç bir milletvekili olduğum zaman, nükleer silahların kontrolü, nükleer silahlanma yarışı konularında inanılmaz çok vakit harcadım. | TED | فقالت "أتعرف، إذا صبغت شعرك باللون الأسود ستشبه آل جور تماماً." (ضحك) منذ عدة سنوات، عندما كنت نائبًا شابًا في الكونجرس قضيت وقت طويل جداً في مواجهة التحدي الخاص بالسيطرة على الأسلحة النووية -- سباق التسلح النووي |
Bu bir silahlanma yarışı. | Open Subtitles | هذا سباق تسليح |