Ve "Saldırı odaklı savaşın en güçlü silahlarından biri sürpriz saldırılardır." | Open Subtitles | ثانياً ، إن أحد و أقوى أسلحة الحرب الهجومية هو الهجوم المفاجئ |
Ancak gece keşfinin saldırı odaklı savaşın en güçlü silahlarından biri olduğunu söylemek isterim. | Open Subtitles | لكنى أود أن أقول أن الكشف الليلى يعتبر من أقوى أسلحة الحرب الهجومية |
Senin çete, çalıntı İsrail silahlarından para kazanıyormuş. | Open Subtitles | عصابتك كانت تحقق مبلغاً من سرقة أسلحة إسرائيلية |
Bir kahraman ve şimdi ülkemizin en gizli silahlarından biri. | Open Subtitles | إنه بطل، والأن هو أكثر أسلحتنا سرية |
İnsanlar son savaş için toplanıyorlar. silahlarından çıkan alevler bütün hayvanları yakacaktır. | Open Subtitles | البشر يجتمعونمن أجل المعركة النهائية نيران اسلحتهم ستحرقنا جميعا |
Ancak şunu da bilin: 190 imzayla tarihteki en büyük ölçüde kabul edilen silah kontrol anlaşması olan Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması dünyanın nükleer silahlı uluslarının bu silahlarından kurtulacağı kesin bir tarihi içermiyor. | TED | ولكن خذ في عين الاعتبار: معاهدة عدم انتشار الأسلحة النووية، والتي اعتمدت على نطاق واسع كأكبر معاهدة للحد من الأسلحة في التاريخ مع 190 توقيع، لم تحدد موعداً محدداً للدول المسلحة نووياً في العالم للتخلص من أسلحتها النووية. |
Şu büyük, gümleyen uzay silahlarından Goa'uld gemilerini gökyüzünden silen? | Open Subtitles | أحد مدافع الفضاء الكبيرة التي تطلق على سفن الجواؤلد في الفضاء؟ |
Babamız tarafından onlara verilen Başmeleklerin silahlarından biridir. | Open Subtitles | وهو واحد من أسلحة الملائكة، و اعطيت لهم من قبل أبينا. |
Benim asıl bilmek istediğim şey, Karanlıklar Prensi'nin ne zamandır insanların şu çekilmez silahlarından korkmaya başladığı? | Open Subtitles | ما أود أن أعلمه منذ متى ويخشى أمير الظلام من بعض أسلحة البشر التي لا تُطاق ؟ |
Çünkü insanların silahlarından ve ateşten korkar. | Open Subtitles | لأنه يخاف من أسلحة البشر ومن النار |
Biz 9 Eylül teröründen ve Kitle İmha silahlarından bahsediyoruz. | Open Subtitles | نحن نتحدث عن إرهابيي 9/11 أسلحة الدمار الشامل |
Gücü ışın silahlarından transfer etmeye hazır olun... | Open Subtitles | واستعدّ لتحويل الطاقة ...من أسلحة الشعاع إلى |
Ama bugün, kimin elinde son teknoloji Stark silahlarından varsa, bu topraklara hükmediyor. | Open Subtitles | لكن اليوم، مَنْ يَحْملُ آخر أسلحة Stark، تَحْكمُ هذه الأراضي. |
Kolomb'un ilk seferini takip eden yıllarda Amerika'daki yerli nüfusun %95'i Avrupalıların silahlarından ve mikroplarından dolayı ölecek. | Open Subtitles | بعد سنوات من رحلة "كولمبوس" الأولى، مات 95% من سكان أمريكا الأصليين من أسلحة الأوربيين والجراثيم. |
Yani, Walt'u öldüren mermi, Alfie'nin silahlarından gelmedi. | Open Subtitles | وبالتّالي فإن الرصاصة التي قتلت "والت" لم تأتِ من أيّ من أسلحة "آلفي" ـ |
Başmelek silahlarından birisidir. | Open Subtitles | إنها أحد أسلحة الملائكة الساميين |
Bir kahraman ve şimdi ülkemizin en gizli silahlarından biri. | Open Subtitles | هو بطل، وهو الأن أكثر أسلحتنا سرية |
Bir kahraman ve şimdi ülkemizin en gizli silahlarından biri. | Open Subtitles | هو بطل، والأن أكثر أسلحتنا سرية |
Bir kahraman ve şimdi ülkemizin en gizli silahlarından biri. | Open Subtitles | إنه بطل، والأن هو أكثر أسلحتنا سرية |
Buz federasyonu onların yerine bize en büyük silahlarından birisini yolladı. | Open Subtitles | بدلا من ذلك, فريق التزلج سيستخدم أكبر اسلحتهم |
Amerikan üsleri tarafından yönetilen ve boş bir vaade tüm nükleer silahlarından vazgeçecek bir Pakistan. | Open Subtitles | تناثرت باكستان مع القواعد الأمريكية! باكستان التي من شأنها أن تعطي أسلحتها النووية بعيداً لوعداً فارغ ... |
Uzaylıların termik ışın silahlarından birini ele geçirdiler. | Open Subtitles | إستولوا على واحدا من مدافع الأشعه الحراريه التى يستخدمها الغزاه |