Demek babam varlığıma dair her türlü izi silmiş. Aile fotoğrafları, videolar. | Open Subtitles | هذا يعني أن أبانا مسح كل آثار وجودي من الصور الأسريّة والأفلام |
Dahi makinistlerden biri oyunun bir bobinini yine silmiş. | Open Subtitles | تمكن فريقنا الفنيّ الرائع مرة أخرى من مسح بكرة كاملة من المسلسل |
Eski bir alkol soruşturması ama belli ki Chicago Polisi kamera kayıtlarını silmiş. | Open Subtitles | انا اعمل على تقرير قديم لكن من الواضح شرطة شيكاغو مسحت صورة الاعتقال |
Virüs bilgisayarın belleğini silmiş ve ekranda bu yazıyı bırakmış. | Open Subtitles | فيروس القاتل حذف لها ملفاتها علي القرص الصلب وتركلهاهذاعلي الشاشة. |
Ayak izlerine baktım ama dün gece yağmur yağmış. Bütün izleri silmiş. | Open Subtitles | ولكن لم أجد آثار للأقدام لأن المطر محى كل الآثار |
Galiba katil cinayet aletini kravatın arkasına silmiş. | Open Subtitles | أعتقد بأن القاتل مسح سلاح الجريمة بمؤخرة الربطة |
Ne yapmış? Bütün geçmişi silmiş. | Open Subtitles | حسنًا ، لقد مسح كافة الآثار على وجوده هناك |
Bütün görüntülerimizi silmiş. | Open Subtitles | لكن حصلنا على خلل في النظام مسح كُلّ شريط الفيديو |
Norman pazartesi sabahı ilk iş hesaplara erişmiş, sonra da her şeyi silmiş; | Open Subtitles | دخل نورمان الحسابات أول مرة صباح الإثنين ثم مسح كل شيء |
Ben de umarım o zamana kadar bu görüntüyü beynimden tamamen silmiş olurum. | Open Subtitles | أتمنى أنه حين يحين ذلك قد مسحت هذه الصورةُ التي أمامي من عقلي بالكامل |
Benim tek istediğim, elektrikten hakkım olan payı alayım da arka tarafımı doğru dürüst silmiş miyim emin olayım. | Open Subtitles | كل ما أريده هو حصة عادلة من الطاقة الكهربائية لكي أتمكن من تشغيل الإنارة و أحرص بأنّي مسحت مؤخرتي بشكل صحيح. |
Sanırım kayıtların kalanını silmiş. | Open Subtitles | أفترض أنها مسحت بقية السجلات هذا كل ما استطعنا العثور عليه |
Aynı zamanda Sera'nın kaybolduğu gece ona mesaj atmış ve sonra silmiş. | Open Subtitles | لقد راسل سيرا أيضا في ليلة إختفائها و من ثم حذف الرسائل |
Çoğunu Savunma Bakanlığı'nın kullandığı bir yöntemle silmiş. | Open Subtitles | لقد حذف أغلبها بإستعمال نظام متعدد المراحل يُستعمل من طرف وزارة الدفاع. |
Tampona normal bir sabit disk muamelesi yaparsak kendi kendini silmiş olsa bile, bazı bilgilere ulaşabiliriz. | Open Subtitles | إذا عاملنا العازل كقرص صلب عادي، وحتى إن محى نفسه، فسنستطيع إستخراج شيئ منه |
Geldiğimi görür görmez her şeyi silmiş. | Open Subtitles | لقد محا نظامه كلياً حالما رآني قادماً |
Birisi altı saatlik takip bilgisini silmiş. | Open Subtitles | بعضهم قام بمسح ستة ساعات من بيانات جهاز التعقب |
Muhtemelen, izlerimi silmiş, ya da belki de siz bulamamışsınızdır. | Open Subtitles | ,ربما تسبب ذلك في مسحها او ربما لم تجدها أنت |
Açmaya çalıştım ama boştu, sanki biri silmiş gibi. | Open Subtitles | عندما حاولت فتحه كان فارغا كأن شخصا ما محاه |
Ama görünüşe bakılırsa biri silmiş. | Open Subtitles | -لا شيء. ولكن يبدو وكأنّ شخصاً قد مسحه . |
Ev bütün yatak odalarını silmiş. Size bir yatak odası yapmalıyım. | Open Subtitles | لقد قام المنزل بحذف كل الغرف سأعد لكما غرفة نوم جديدة |
Durdurdum ama Madigan biz gelmeden önce silmiş olmalı. | Open Subtitles | فعلت، ولكن لابد أن ماديجان حذفها قبل وصولنا |
Pallagen, JRP Ecza'yı aldıktan sonra Hoffman, Arcadia'daki olaya dair tüm kayıtları silmiş. | Open Subtitles | سجلاّت (هوفمان) عن "أركاديا" التي كانت لديه على الإنترنت قد محيت |
Bir süre önce, birileri eve sızıp duş alırken benim telefonumla fotoğraflarımı çekmiş sonra da kaza fotoğraflarını silmiş. | Open Subtitles | حسنٌ، قبل قليل، تسلل شخص ما إلى هنا وإلتقط صور لي في الحمام بواسطة هاتفي وحذف صور الحادث أيضاً |
Medya merkezi son çalan 20 şarkıyı kayıtlı tutar, ama görünüşe göre biri bunu silmiş. | Open Subtitles | مركز الوسائط يحفظ بذاكرة لأخر 20 اغنية تم تشغيلها لكن يبدو ان احدهم قام بمسحها |
Eğer bilmiş bile olsam, silmişimdir. silmiş misin? | Open Subtitles | -إن علمت ذلك يوماً، فقد قمت بحذفه |