| Bu yüzden eşkenar üçgenin kendi merkezi etrafında 120 derece döndürülmesiyle simetrik hâle geldiğini söyleyebiliriz. | TED | إذا يمكننا القول أن المثلث متساوي الساقين متناظر فيما يتعلق بدورانه حول مركزه بمقدار 120 درجة. |
| Her geçen kuantum parçası önemli bir farkla simetrik düşmektedir. | Open Subtitles | التناظر وصولا إلى كل الجسيمات الكمية الاخيره بفارق واحد حاسم |
| Size daha önce isimlendirilmemiş bu simetrik şekle kendi isminizi verme şansını tanıyacağım. | TED | سأعطيكم الحظ لتعطوا إسمكم إلى شكل متماثل جديد الذي لم يسمى من قبل. |
| Birincisi 12 beşgen yüzeyi de simetrik olarak yerleşmiş sıradan bir prizma. | Open Subtitles | أول واحد هو الثنعشري السطوح العادي مكون من 12 وجه خماسية الأضلاع مرتبة في تماثل |
| "Şuradaki kızın, kımıl kımıl ve inanılmayacak kadar simetrik cicişlerine bakmayın." demesi gibi bir şey. | Open Subtitles | وكأن شخص يخبرنا ، لا تنظروا لتلك الفتاة ذات النهدين الغير متناسقين |
| Anladım. Eskisi gibi simetrik olmayabilirmiş. Ama simetri her şey demek değil zaten | Open Subtitles | قالوا إنّه قد لا يكون متماثلاً كالسابق ولكن التماثل ليس كلّ شيئ |
| Hava kuvvetlerindeki herifin vücudunda 12 simetrik delik vardı. | Open Subtitles | الرجل التابع للقوات الجويه .. الذي وجدته كان لديه 12 فتحه متماثله في جسمه كله |
| Bu da biraz sonra sana söyleyeceğim şeyi düşünmeme neden oluyor simetrik değilsin. | Open Subtitles | مما يجعلني أتسائل لم انا على وشك أن أخبرك انك لست متناسقا |
| Korteksaltı beyaz madde içeren simetrik bilateral bölgeye dikkat çekmek istiyorum. | Open Subtitles | ستلاحظون المناطق المتماثلة الثنائية التي يوجد فيها مادة بيضاء تحت القشرة |
| Sağ tarafta, retinam mükemmel biçimde simetrik. | TED | على الجانب الأيمن، شبكية العين لدي متماثلة تماما. |
| Sırt çantanızın sırtınızla temasta ve simetrik olduğundan emin olun. | TED | يجب أن تكون حقائب الظهر على إتصال مع ظهرك وبشكل متناظر معه. |
| Diğer taraftaki simetrik bacakla vücudunun kalanını tamamlayabilseydiniz, kadının, insan kolunu andıran kollara sahip, bir bizon kafasıyla ilişkili olduğunu görebilirdiniz. | Open Subtitles | فإذا أكملتم النصف الآخر من هذا الجسد الأنثوي مع ساقها الأخرى بشكل متناظر يمكنكم رؤية أنها متصلة برأس الثور |
| Yani göğüslerin, simetrik... ve güzel traş oluyorsun | Open Subtitles | اعني, صدرك متناظر وأنتِ تحلقين مهبلك بطريقة مثيرة |
| Özel bir grubu inceleyelim: iki taraflı simetrik hayvanlar. | TED | لننظر في مجموعة واحد على وجه التحديد: الحيوانات ذات التناظر الثنائي. |
| İki taraflı simetrik hayvanları birleştiren şey etrafta hareket etmeleri için tasarlanmış vücutlarıdır. | TED | الأمر الذي يربط الحيوانات ذات التناظر الثنائي أن أجسامها مصممة لتقوم بالحركة. |
| Başlangıçta kutunun üstündeki sayıyla kapak renginin simetrik bir uyum içinde olması gerektiğini anladıysanız yalnız değilsiniz. | TED | إن افترضت في البداية أن القواعد توحي ضمنًا بنسقٍ متماثل بين رقم الصندوق ولون الغطاء، فأنت لست الوحيد. |
| Arkada gördüğünüz ana giriş üstünde harika simetrik tasarımların olduğu sekiz kolona sahip. | TED | تحمل تملك البوابة التي ترونها في الخلفية ثمانية أعمدة، ذات تصميم متماثل و جميل. |
| Aynı fikir burada da var. Bu simetrik bir-- Yani her şey bir simetriye sahip, olduğu yere bırakıyorsunuz. | TED | نجد نفس الفكرة هنا. هذا تماثل -- و بذالك كل شيء له تماثل، حينما تتركه في مكانه. |
| Vücut Dismorfik Bozukluğu olan çoğu kişi simetrik olmadığına inanıyor. | Open Subtitles | (عدد كبير ممن يعانون من (ا.ت.ج مقتنعين أنهم ليسوا متناسقين |
| - Hayır! Çünkü yüzü simetrik değil. | Open Subtitles | لا، لأن وجهها ليس متماثلاً انظري |
| Yaprakların ne kadar da simetrik olduğunu görüyor musun? | Open Subtitles | أترى كيف أن بتلاتها متماثله بشكل كامل ؟ مثالية |
| - Belki biraz daha simetrik olabilirdi. | Open Subtitles | لا أدري ربما يكون شكلي متناسقا قليلا |
| Koku ya da simetrik özellikler gibi belli biyolojik tetikliyicilerin... kendini aşırı derecede mutlu hissetmeni... sağladığına inanıyorum. | Open Subtitles | أنا أؤمن أن الدوبامين والنورأبانفيرين تحفز الفرح بسبب الآثار الكيميائية المؤكدة كالروائح, والملامح المتماثلة |
| Fark edilmesi gereken şey oldukça simetrik olduklarıdır. | TED | ما يمكن ملاحظته أنها متماثلة بشكل كبير. |
| Belki bunun sebebi annemin sana hep yumuşak davranması ya da yüzünün simetrik olmasıydı ama bu yüzden çok saf kaldın. | Open Subtitles | ربما لأن والدتنا كانت متساهلة معك أو لأن وجهك متناسق ولكن جعلك هذا غير جادة |
| İşte. Kaburgalara dört simetrik yumruk peşinden de iki sol. | Open Subtitles | هنا، أربع لكمات متناظرة صاعدة إلى الأضلاع تتبعها لكمتان يساريتان. |
| İsilik olamayacak kadar simetrik. | Open Subtitles | انها متناسقة جداً من أن تكون طفح جلدي |
| İşte burada. Ne yazık ki size bu simetrik şeklin bir resmini gösteremiyorum. | TED | حسنا. للأسف لا يمكنني أن أريكم صورة لهذا الشكل المتماثل. |