Koleksiyonu topladığım ve sergilediğimde, bu bir simgesel çelişkiler zaferiydi. | TED | عندما جمعت وعرضت هذا العمل، كان ذلك انتصارًا للتناقضات الرمزية. |
Eğer gerçekliğinizi düzenleyen simgesel kurmacayı atarsanız, gerçekliğin kendisini kaybedersiniz. | Open Subtitles | لو حذفت من واقعنا الخيالات الرمزية التي تنظمه ستفقد الواقع نفسه |
Onun parlak gözleri, nazik mineraller içinde şekillenmiş, ve bu ilginç ve simgesel doğa içinde... | Open Subtitles | عيناها مصقولتان بالمعادن الثمينة , و بهذه الطبيعة الغريبة و الرمزية .. |
Her şey içindeki yaşamın tamamına sahip olan simgesel bir işarete indirgeniyor. | Open Subtitles | إنه كالحلم الحلم الذي يكثف كل شيء ويحوله إلى أمثولة رمزية تحوي داخلها كل الحياة |
Bakalım 'ilginç ve simgesel doğa' | Open Subtitles | هيا لنرى . 'طبيعة غريبة و رمزية' |
TS: Şuradaki resimde basit birşey yapmak istedim , iki dalganın kesişmesi gibi basit ve simgesel bir resim. | TED | الملخص : حسنا ، هذه اللوحة هنا ، أردت أن تفعل شيئا بسيطا جدا ، بسيطة ، الصورة الأيقونية اثنين من تموجات التدخل. |
Bu kadar önemli, simgesel bir şeyi asla acemi bir sese emanet etmezler. | Open Subtitles | لن يقوموا أبداً بإحياء أمر بهذا الأهمية وبهذه الرمزية بصوتٍ حديث |
Bir giysinin bu kadar simgesel ve tarihsel olması yaygın bir şey değil ve sadece kapşon olarak da çok farklı dünyaları içinde barındırıyor. | TED | لم يحدث غالبا من قبل لقطعة ملابس أن تحصل على الكثير من الرمزية والتاريخ وهذا يشمل العديد من الأكوان المختلفة مثل الهودي |
Ona simgesel otorite kazandıran bir şeye sahiptir. | Open Subtitles | هو يمتلك شيئاً ما يزوده بالسلطة الرمزية |
'Ve bu ilginç ve simgesel doğa içinde' | Open Subtitles | 'و بهذه الغرابة ' 'و الرمزية " - 'الطبيعة ' |
simgesel çiçeklerle iletişim kurmak oldukça yaygındır. | Open Subtitles | الزهور الرمزية هي طريقة محدودة للتخاطب |
Çağımızın en simgesel resimlerinden biri. | Open Subtitles | واحدة من الصور الرمزية في عصرنا. |
- simgesel bir biblo. | Open Subtitles | الخردوات الرمزية حقاً |
Ve bu ilginç ve simgesel doğa... | Open Subtitles | و في هذه الطبيعة الغريبة و الرمزية . |
Siyasal bir amaç olmalı. Mısır'la bağlarımızı kuvvetlendirmek için simgesel bir törendir belki. | Open Subtitles | -ربما مراسم رمزية لتوثيق علاقتنا مع مصر |
simgesel ayin, hepsi bu. | Open Subtitles | إنها ليست إلا طقوس رمزية. |
- simgesel bir kahve mi? | Open Subtitles | - لكنها قهوة رمزية |
Bu simgesel anlatım değil. | Open Subtitles | -إنها ليست رمزية . |
Chitra temel olarak bu simgesel karakterleri oldukça etkili olan bu çizgi romanlara yerleştirilmiş olan seksüel ve cinsiyet politikalarını didiklemek için karıştırıyor ve yeniden adlandırıyor. | TED | ولقد كانت تشيترا تعتمد على التعديل وإعادة عنونة هذه الصور الأيقونية لإثارة بعض الموضوعات الفسيولوجية ما بين الجنسين والمضمنة في هذه الكتب ذات التأير العميق. |