Hayır, bazen babamda kalıyorum ve kitabı annemde unutmuş oluyorum Brooklyn'e geri dönmek zorunda kaldığımız için babam sinirleniyor. | Open Subtitles | لا، لكن أحياناً عندما أكون عند أبي وأنسى كتاباً تركته في بيت أمي يغضب أبي لأن علينا الرجوع إلى بروكلين |
Tercüme yaparken kesinlikle çabuk sinirleniyor. | Open Subtitles | إنه يغضب بسرعة عندما يقوم بالترجمة |
Jack aşıdan bahseden birini duyanca çok sinirleniyor. | Open Subtitles | جاك يغضب عندما يذكر احد اللقاح |
Tabi, ama eşyalarını karıştırma çok sinirleniyor. | Open Subtitles | أجل لكن لا تبعثرأغراضها لأنها ستغضب كثيراً يا إلهي! |
- Adam sinirleniyor. | Open Subtitles | إغضب ! |
Sevgi ve onaylanma istiyor. Bulamadığı zaman sinirleniyor, o yüzden ona bunları veriyorum. | Open Subtitles | يريد الحب والاستحسان ويغضب تماماً عدما لا يحصل عليهما، لذا أعطيهم له |
Buraya kim gelirse sinirleniyor zaten. Keyfini bozma. | Open Subtitles | كل من يجئ إلى هنا يصبح سريع الغضب ، هذا شئ متوقع |
Ona yaptığım şeyi anlattığımda o kadar çok sinirleniyor ki telâfi etmeme fırsat tanımıyor. | Open Subtitles | ... إنه يغضب جداً عندما أقول له ما فعلته لا يمكنني حتى أن أصل إلى مرحلة الاعتذار و التعويض عليه |
Babam sinirleniyor. | Open Subtitles | وأبى بدأ يغضب. اذهبى الآن |
Baban hiç gereksiz yere sinirleniyor mu? | Open Subtitles | هل أباك قط يغضب بلا سبب؟ |
Hiç neden yokken sinirleniyor! | Open Subtitles | يغضب لأسخف الأمور |
Stratejik olarak mantıklı geldiğinde bile sinirleniyor. | Open Subtitles | يغضب حتى عندما يصبح مفهوما. |
Baksana şuna sinirleniyor. | Open Subtitles | انظر إليه كيف يغضب. |
Bazen sinirleniyor. | Open Subtitles | إنه يغضب في بعض الأحيان |
- Her şeye sinirleniyor. | Open Subtitles | - يغضب على أي شئ |
Yoksa sinirleniyor. - Öyle mi? | Open Subtitles | أو ستغضب - أجل - |
Çok sinirleniyor. | Open Subtitles | ستغضب |
- Adam sinirleniyor. | Open Subtitles | إغضب ! |
Oynayacak kimsesi yok ve hemen sinirleniyor. | Open Subtitles | ليس لديه أحدٌ يمرح معه ويغضب سريعًا. |
Çok şapşal. Çabuk sinirleniyor. | Open Subtitles | إنه كثير التذمر والشكوى وهو سريع الغضب |