| sipariş ettiğim pembe yün ceket geldi. | Open Subtitles | تلك البلوزة الوردية الصوفية التي طلبتها قد وصلت |
| Teşekkürler. sipariş ettiğim bere olmalı. | Open Subtitles | أوه, شكرا لابد أنها القلنسوة التي طلبتها |
| Evet, kız arkadaşım için sevgililer gününe özel sipariş ettiğim pastayı almaya geldim. | Open Subtitles | أجل, أنا هنا لأشتري كعكة و التي طلبتها خصيصاً لصديقتي بمناسبة عيد الحب حسناً, أعتقد أن الجميع سمع ذلك |
| Ally'ye sipariş ettiğim kız izci kurabiyeleri daha gelmedi mi? | Open Subtitles | يا. تلك كوكيز فتاةِ الكشافة طَلبتُ مِنْ ألي تَجيءُ في لحد الآن؟ |
| Ya senin için sipariş ettiğim ayakkabı ve çoraplar ne olacak? | Open Subtitles | و ماذا عن الأحذيه و الجوارب التى طلبتها لأجلكِ |
| Sadece Tessa için sipariş ettiğim geçmiş olsun sepetine bakınıyordum. | Open Subtitles | أنا كنت فقط , كنت فقط أبحث لسلة تحسني التي طلبتها لتيسا |
| - sipariş ettiğim elbiseyi iptal. - Alışverişten biraz kısabiliriz, Bayan Harper. | Open Subtitles | يمكنني الغاء تلك الحُلة التي طلبتها يمكننا المراقبة اكثر سيدة "هاربر" |
| sipariş ettiğim deniz maymunları geldi. | Open Subtitles | قرود البحر التي طلبتها قد وصلت |
| Benim sipariş ettiğim halı ikimizinkiyle de uyumlu. | Open Subtitles | الإثنان متناسقان مع السجادة التي طلبتها |
| Bu, benim sipariş ettiğim masa. | Open Subtitles | (مونيكا) انظري! هذه هي الطاولة التي طلبتها |
| sipariş ettiğim pasta bu değil. | Open Subtitles | هذه ليست الكعكة التي طلبتها |
| - Refakat için sipariş ettiğim. | Open Subtitles | - الرفقة التي طلبتها . |
| Karavanım için sipariş ettiğim özel plakalar gelmiş. | Open Subtitles | العادة تَطْلي أنا طَلبتُ ل وينيباجوي. |
| Bir de Lil Piggy's mağazasını arayıp sipariş ettiğim ayakkabıların gelip gelmediğini sorar mısın? | Open Subtitles | ايمكنك الاتصال بمطعم (ليل بيغى) لتسأل اذا كانت الاجنحة التى طلبتها جاهزة |