ويكيبيديا

    "sistemdeki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • النظام
        
    • بالنظام
        
    sistemdeki bu kod diğer tüm kodlara oldukça benziyor. TED فهذه البرمجة تشبه لحد كبير البرمجات الأخرى بهذا النظام.
    Fakat bu sistemdeki en önemli şey, çalışma tekniği değil. TED ولكن الشيء الأكثر أهمية عن هذا النظام ليس هو كيف تعملُ التقنيات.
    Bunu tüm dünyada görüyorsunuz, politik sistemdeki insanlar, neredeyse hiç kimse, insanlığın nereye gittiğine dair geleceğe odaklı bir vizyona sahip değil. TED وترى هذا في العالم بأسره تقريبا لا أحد في النظام السياسي لديه رؤية مستقبلية عن مصير البشرية
    Bir süperiletken laboratuvarında sıradan bir Perşembe günüydü, ta ki sistemdeki bir hata küçük bir olay yaratana dek. TED كان يوم ثلاثاءٍ عاديا في الموصل الفائق، حتى وقع خلل في النظام مسببا مشكلة صغيرة.
    Hiç bir korsan sisteme girip oyunuzu değiştiremez çünkü bu durumda, sistemdeki oy makbuzdakiyle uyuşmayacaktır. TED لا يستطيع قرصان إختراق النظام وتغيير صوتك، لأنه لن يتطابق مع فاتورتك حينئذ.
    Suçluları , sistemdeki küçük teknik problemleri ortaya çıkartmak için kullandık. Open Subtitles لهذا نستخدم المجرمين للبحث هن أي أخطاء في النظام.
    sistemdeki kontrolünüzü kabul etmekten başka çareleri yok. Open Subtitles لن يكون أمامهم خيار غير قبول سيطرتكم على النظام.
    sistemdeki hiçbirşey sabah 11 den beri güncellenmemiş. Open Subtitles كل شىء على النظام لم يتم تحديثه منذ الساعة 11 صباحاً
    Yanlış bir adam tarafından fark edilmiş sistemdeki acayip bir yasal boşluk. Open Subtitles المخرج من ذلك النظام الذي اكتشفه بالخطأ أحد الأشخاص
    Onunla gizlice hafızaya girip sistemdeki her yere bağIanırız. Open Subtitles ويمكننا الحصول عليه هربا من الذاكرة وصل إي مكان في النظام من هنا
    Güvenlik duvarındaki reseptörler için kullanılan bir isim sistemdeki enerji akışını ayarlıyor. Open Subtitles هذا أسم بديل لعدة مستقبلات في الجدار الناري الذي ينظم تدفق الطاقة داخل النظام
    Ama yarın olmak zorunda. sistemdeki kusur fark edilmeden önce yapmalıyız. Open Subtitles لكن هذا يجب أن يكون غداً قبل أن يلاحظوا الخطأ في النظام
    Bu sistemdeki 2.gezegenin çevresinde bir uzay geçiti var. Open Subtitles توجد بوابة فضائية في مدار ثاني كوكب من هذا النظام
    sistemdeki herhangi bir anormal davranışı karantina altına alan bir program yazabilirim,.... ...bir anti-virüs yazılımı gibi. Open Subtitles أستطيع كتابة برنامج الحجر الصحي على الفور لأي سلوك شاذ في النظام مثل البرمجيات المضادة للفيروسات
    Bir isme ihtiyacım var. Bu sistemdeki birine, acil yardıma ihtiyacı olan birine, Open Subtitles أريد اسماً، شخص في النظام شخص يمر بوقت عصيب جداً
    Durumu oldukça kötüye giden, yardıma ihtiyacı olan ama bunu söylemeye gururu elvermeyen, sistemdeki bir kadın. Open Subtitles ـ شخصٌ في النظام ، شخصٌ لديه وقتٌ عصيب ـ شخصٌ يحتاج المساعدة لكن نفسه عزيزة لأن يطلب ذلك
    Ama sistemdeki ilk çocuk esmerdi. Open Subtitles ولكن الطفلة الأولى التي وجدناها في النظام كانت ذات شعر أسمر
    Güneş sistemimizde evrenin geri kalan kısımlarını anlayabileceğimiz biyolojik pencere belki de bu dış sistemdeki uydular sayesinde olabilir. Open Subtitles في نظامنا الشمسي، النافذة الحيوية التي يمكننا عبرها فهم بقيّة الكون ربما عبر أقمار النظام الشمسي الخارجي
    sistemdeki tüm giriş kayıtlarını taradılar. Open Subtitles و قد بحثوا في كل سجل للدخول في كامل النظام.
    sistemdeki bir hata, kalkanın bir kısmını yerdeki o noktaya yönlendirebilmemi sağladı. Open Subtitles حالة خاصة في النظام سمحت لي لإعادة توجيه جزء من الجدار الخارجي إلى هذه البقعة على الأرض
    sistemdeki küçük çatlak şuydu; Open Subtitles لكن ثمة ثغرة صغيرة بالنظام .. أنه بينما احتلت بريطانيا باقى العالم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد