ويكيبيديا

    "siyahi insanların" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • السود
        
    Bir zamanlar, bilemiyorum , siyahi insanların siyahi insanların aynı haklara sahip olamadığı bir dönem vardı. TED كان هناك وقتٌ عندما ، لا أدري ، الأشخاص السود لم يستطيعوا الحصول على حقوق متساوية.
    Özellikle de dayaklar, yakmalar ve siyahi insanların linç edilmesi. TED وخصوصًا كان يصعب الاستماع إلى الضرب والحرق والإعدام دون محاكمة بحق الرجال السود.
    Dünyayı yeniden tasavvur etmek için bir araçtır, öyle bir dünya ki, siyahi insanların özgürce var olabildiği, özgürce yaşayabildiği bir dünya. TED هي وسيلة لإعادة تخيل عالم حيث الناس السود يملكون حرية الوجود، وحرية العيش.
    siyahi insanların uyuşturucu satamayacağını mı söylüyorsun? Open Subtitles أنت تقولين أن السود لا يمكنهم بيع المخدرات؟
    Müziğin derken de senin müziğinizden bahsediyorum diğer siyahi insanların yaptığı müzikten değil. Open Subtitles وعندما أقول موسيقاك ، فأنا أقصد الخاصة بك أنت ليست الموسيقى الخاصة بالأشخاص السود الأخريين
    Biz kimiz ki, siyahi insanların hangi kelimelerle başa çıkıp çıkamayacağının kararını veriyoruz? Open Subtitles والذي ممكن أن دلي بشهادته لكونه خبيراً فيما يستطيع أو لايستطيع الناس السود تحمّله؟
    Biz siyahi insanların yaşadığını ve geliştiğini hayal ediyoruz. TED نتصور الناس السود يعيشون ويزدهرون
    Posta koduna göre kısaltılmış yaşam süresi, siyahi insanların yaşamında zamanın adaletsiz bir şekilde kaynaştığı yollardan bir tanesine bir başka örnek daha. TED إنخفاض أمد الحياة حسب مكان السكن أو الرمز البريدي هو مثل واحد فقط عن كيف أن الوقت والمكان يمتزجان بشكل غير عادل في حياة المواطنين السود.
    O gün, neredeyse çeyrek milyon insan siyahi insanların Amerika Birleşik Devletleri'nde karşı karşıya kaldıkları ayrımcılık, ırkçılık, şiddet ve ekonomik dışlamayı sonlandırmayı talep etmek için ulusal yolda toplandılar. TED في ذلك اليوم، ما يقرب من ربع مليون شخص تجمع في المركز التجاري الوطني للمطالبة بوضع حد للتمييز، والفصل والعنف، والاستبعاد الاقتصادي الذي لا يزال يواجه السود في كل الولايات المتحدة الأمريكية.
    siyahi insanların soyunu kırıp geçecek bir molekül. Open Subtitles جزيء قادر على الخراب السكان السود.
    Cebimde hala fotoğrafını saklıyorum çünkü bana önceden gelen siyahi insanların sıkıntılarını hatırlatıyor ve bana yol gösteriyor. Open Subtitles أنا أحتفظ بصورة له في الواقع ...في جيبي فقط من أجل أن تذكرني بصراعات الناس السود ...الذين سبقونا و
    (Kahkakalar) Ama siyahi insanların ikinci derecede olduğuna dair bir görüşü vardı. TED (ضحك) كان لديه شعور بأن السود كانوا أقل شأنا.
    (Alkışlar) Buna ihtiyacımız var çünkü küresel gerçeklik siyahi insanların günümüzdeki zorlayıcı meselelerin çoğunda her türlü eşitsizliğe maruz kaldığıdır. TED (تصفيق) نحن بحاجة لهذا لأن الواقع العالمي هو أن الناس السود يخضعون لجميع أوجه المفارقات في أغلب مشاكلنا وأكثرها تحديًا في يومنا الحالي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد