ويكيبيديا

    "siyahtı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أسود
        
    • سوداء
        
    • أسوداً
        
    • أسودا
        
    • أسودَ
        
    • وسوداء
        
    Benim için herşey siyahtı ama öğretmenim bana siyahın yeni anlamını öğretti. Open Subtitles بالنسبة لي كُلّ شيء كَانَ أسود لكن معلّمَي علّمَني المعنى الجديد للأسود
    Asıl insanlar biziz. Yeryüzündeki ilk insan siyahtı. Open Subtitles . أول رجل على وجه الأرض كان أسود السود هم الذين حكموا
    Yeryüzündeki ilk insan siyahtı. Open Subtitles . أول رجل على وجه الأرض كان أسود السود هم الذين حكموا
    Bazılarını tutanların elleri beyaz, bazıları siyahtı. TED بعض منها تحمله أيادي بيضاء، والبعض الآخر أيادي سوداء.
    Ben o suların mavi olmasını istiyordum ama siyahtı... gece rengi sular. Open Subtitles كنت أريد مياهه زرقاء ولكنها كانت سوداء سوداء مثل الليل
    Saçları çok uzun ve siyahtı. Open Subtitles شعرها كان أسوداً بطول 10 أقدام
    Benimkiler siyahtı, bunlar kahverengi. Open Subtitles حذائي كان أسود اللون. هذا الحذاء لونه بُني
    Um, siyahtı, siyahtı, ve siyahtı, siyahtı, siyahtı, siyahtı, siyahtı, siyahtı. Open Subtitles و كذلك أسود ، أسود و يرتدي أسود، أسود أسود، أسود، أسود
    İsa'yla ilgili onca spekülasyon... siyahtı, Asyalıydı... mavi gözlü bir Hintliydi, Open Subtitles كل التكهنات حول المسيح أنه كان أسود وكان اسيوي عيون زرقاء ولحية صفراء
    Vietnam'da hayatımı kurtaran adam siyahtı ikinci karım da siyahtı. Open Subtitles الرجل الذي أنقذ حياتي في فييتنام كان أسود البشرة و زوجتي الثانية كانت كذلك أيضا
    siyahtı ve cinsel açıdan sürekli aktifti. Open Subtitles لقد كان رائع. لقد كان أسود و نشيط جنسياً
    Beyaz bir maskeydi, gözlerinin olduğu yer siyahtı. Open Subtitles كان أبيضاً، مع أسود حيث يجب أن تكون العينان
    Eğitmenim aslında siyahtı ama çok eminim Çin'de zaman geçirmişti. Open Subtitles مدربي كان أسود البشرة غير أني على يقين من أنه عاش في الصين لفترة من الزمن
    siyahtı ve sıskaydı ve üzerinde küçük kırmızı işaretler vardı. Open Subtitles لونها أسود وليست سميكة وعليها كتابة بسيطة باللون الأحمر.
    Her şeyden önce, daha önce saçlarım siyahtı. TED أولا، كان شعري أسود قبل خوض هذا.
    Ben o suların mavi olmasını istiyordum ama siyahtı... gece rengi sular. Open Subtitles كنت أريد مياهه زرقاء ولكنها كانت سوداء سوداء مثل الليل
    Siyah-beyaz değil, sadece siyahtı. Ya da daha doğrusu, gri. Open Subtitles لم تكن بيضاء وسوداء لقد كانت سوداء فقط أو بالأحرى هي رمادية
    Beyaz. bakın,O benimki olmayabilir.kartanesi siyahtı. Open Subtitles ـ ابيض انظر من المحتمل ليست هي نجمة ثلج سوداء
    Gün boyunca gökyüzü maviden çok siyahtı. Open Subtitles خلال النهار السماء سوداء أكثر منها زرقاء
    Um, siyahtı, ve, uh, siyahtı, siyahtı, ve siyahtı. Open Subtitles ... لقد كان ذكراً أسوداً و أسود، أسود و أسود
    Gümüşten ziyade siyahtı. Open Subtitles -لا ، كان أسودا أكثر من فضّي
    Saldırgan siyahtı. Open Subtitles المهاجم كَانَ أسودَ. هو لَيسَ قاتلَ تومي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد