| Ama manşetlerin ötesine bakarsanız, bizim halkın medyanın ilerisinde olduklarını anlarsınız. siyasetçilerin de ilerisinde. | TED | لذا عندما تبحث خلف العناوين ستجد أن الناس كان يسبقون وسائل الاعلام ويسبقون السياسيين |
| siyasetçilerin gizli kameralara çekildiği programı hiç seyrettin mi? | Open Subtitles | هل شاهدت البرنامج الذي كان يتم تصوير السياسيين فيه بكاميرات مخفية؟ |
| Yine kalkıp siyasetçilerin ipliğini pazara mı çıkaracaksın? | Open Subtitles | و أنت ستقوم بفعل كل هذا الهراء مع السياسيين مجدداً ؟ |
| İşin içine girsen bile, öylece oturup siyasetçilerin bir şeyler yapmalarını izlersin, ...bir şeyler söyleyemez ve yapamazsın..., ...ve üstüne bir işe yaramadığını düşünüp kalbin kırılır. | Open Subtitles | حتى لو وصلتي، ستجلسين هناك فحسب ستشاهدين أولئك السياسيين يقومون بعملهم وأنت.. |
| Sanırım sistemlerimiz şaibeli olmaya devam ederse otoriter siyasetçilerin talan ettiği çaresizliğin üstünden gelemeyeceğiz. | TED | وأنا أؤمن بأننا لن نستطيع التغلب على اليأس الذي يعتمد عليه السياسيون الاستبداديون إن ظلت أنظمتنا متلاعب بها. |
| - Bu dava ne kadar... çabuk siyasetçilerin elinden kurtulur, ve tarafsız jüri üyelerinin önüne sunulursa, müvekkilim o kadar çabuk temize çıkacak. | Open Subtitles | من ايدي السياسيين وتُحول الى هيئة محلفين نزيهين من مواطنين شريفيين عندها سيصبح موكلي بريء بشكل كامل |
| Tıpkı diğer siyasetçilerin yaptığı gibi o da birçok vaat verdi. | Open Subtitles | ولقد قدم الكثير من الوعود مثله كمثل بقية السياسيين |
| Her zaman siyasetçilerin halkı siklemediğini söylersin. | Open Subtitles | أنت من يقول أن السياسيين لا يهتمون بأمر العامة |
| O da siyasetçilerin en iyi yaptığı şeyi yaptı, yalan söyledi. | Open Subtitles | لذلك قام بما يجيده السياسيين المماطلة في الوقت |
| Genellikle ata nasıl binileceğinden, ok ve yayın kullanılmasını öğrenmekten; gece canlı müzikten; bedava alkol ve yiyecekten; biraz da revaçtaki siyasetçilerin yüzlerinin hedef olarak kullanıldığı havalı tüfekle atış taliminden ibaretti. | TED | وكان أغلب النشاط حول ركوب الخيل، والرماية باستخدام القوس والسهم، وموسيقى في المساء، وأكل وخمر مجاني، أيضًا ممارسة التصويب ببندقية هواء واستخدام وجوه السياسيين المعروفين كأهداف. |
| Şişman siyasetçilerin sıkıcı konuşmalarını dinleyerek geçirirsin | Open Subtitles | اجتماعات السياسيين الصحفية المملة |
| Akla şu soru geliyor siyasetçilerin ahlak standardı bizden yüksek mi olmalı? | Open Subtitles | هذا يثير التساؤل... ...ان توجب على السياسيين ان يتحلوا باخلاقيات اكثر من المواطن العادي؟ |
| Bunlar, Tarsus toplantılarına gelen ya da toplantıdan ayrılan siyasetçilerin resimleri, bu 2006'dan... | Open Subtitles | الموجودة وراء هؤلاء من نراهم في الصدارة. هؤلاء السياسيين واصولين أو تاركين اجتماع طرسوس في '06... |
| - Polisin bizi görmezden gelmesi siyasetçilerin bize yardım etmesi ve Çinlilerin eroinlerine ulaşım imkanı. | Open Subtitles | ...الشرطة ينظرون إلى الاتجاه الآخر ...مساعدة من السياسيين بالوصول إلى الصينين والهيروين الخاص بهم |
| Amerikalı vatandaşların ve siyasetçilerin muazzam bir destek göstermesi gerekiyor. | Open Subtitles | ( (أظن أنه حان الوقت للمواطنين و السياسيين الأمريكيين ( (لـ نظهر دعمنا الجارف لهم |
| Çünkü bu toplantı, Roosevelt'in, siyasetçilerin dünyayı şekillendirmek için güçlerini planlı bir şekilde kullanmaları gerektiği inancıyla uğrunda çalıştığı her şeyi gelecekte baltalayacak olan güçleri serbest bırakacaktı. | Open Subtitles | وأنه سيطلق العديد من القوى التي ستدمر في المستقبل كل ما عمل (روزفيلد) من أجل تحقيقه فهو كان يعتقد أن السياسيين يستطيعون استخدام سلطاتهم في إيجاد طريقة |
| (Alkışlar) İşlerin bu noktaya gelmesinin nedeni siyasetçilerin genelde - ama özellikle kabul edelim ki bizim ülkelerimizde - insanların aptal olduğunu düşünmeleri. | TED | (تصفيق) وصلت الاشياء الى هذه المرحلة لأن السياسيين بصورة عامة، و خاصة في بلداننا، دعونا نواجهه اﻷمر، يعتقدون أن الناس أغبياء |
| Pershings hakkında kararı veren siyasetçilerin ve komutanların tüm dünya çevresinde el ele tutuşsak umurunda olmaz. | Open Subtitles | السياسيين والجنرالات الذين بيدهم القرار (حول صواريخ (البيرشنج لن يهتموا إن تظاهرنا وأمسكنا بيد بعضنا في كافة أرجاء العالم |
| Bak abi, lâkin siyasetçilerin de etkilendiği çok şey var. | Open Subtitles | اسمع السياسيون يمكنهم الوصول الى منصب عظيم |
| siyasetçilerin değil, gerçek insanların yaşadığı gerçek dünyada onlara "kibirli, kokuşmuş yabani" dediğini duymadan evvel müvekkili buna hazırlamak için söyleyecek birkaç şey vardır. | Open Subtitles | في العالم الحقيقي, حيث يسكن أشخاص حقيقيون وليس السياسيون, هنالك شيء يُقال عن تحضير عميل لسماع أنك دعوتهم |