İnsanların sizden daha önemli dertleri olacak. | Open Subtitles | سيكون الناس عندهم أشياء أكثر منك أهمية للتفكير بها |
Pentagon bu konu hakkında sizden daha çok güveniyor bana. | Open Subtitles | وزارة الدفاع ترى أننى يجب أن أعلم أكثر منك |
Ne diyeceğimi bilemiyorum. sizden daha fazla kazandığımız için üzgünüz. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ماذا أقول أنا آسف لأنني أجني مالا أكثر منكم |
Beni Bombay'a getiren kamyon şoförü sizden daha sempatikti. | Open Subtitles | سائق الشاحنة الذي أوصلني إلي مومباي كان مواسيا لي أكثر منكم |
Bu kadar fazla paranız varsa sizden daha çok almalıyım. | Open Subtitles | إذا أنت لديكم مال كثيراً ، سيكون علي أخذ المزيد منكم |
Bana anlattıklarınızdan sonra Ruth'un sizden daha çok tehlike altında olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | واعتقدت ان روث ربما تكون فى خطر اكثر منك |
Ama olacakları söyleyeyim. Kısa süre içerisinde sizden daha önemli birinden bir telefon alacaksınız. | Open Subtitles | بعد قليل، ستتلقين إتّصالاً هاتفياً من شخص ذا شأن أكثر منكِ. |
O buradayken konuşabilirsiniz. sizden daha çok şey biliyor. | Open Subtitles | بإمكانك أن تتكلم بحضورها فهى تعرف أكثر منك بهذا |
Kardeşim ve ben, bugünkü saldırılardan ötürü sizden daha çok sinirliyiz. | Open Subtitles | شقيقي وأنا غاضبان من هجمات اليوم أكثر منك |
Sizi temin edebilirim, Sayın Vali bu konuda sizden daha fazla bilgi sahibi değilim. | Open Subtitles | , أؤكد لك أيها المحافظ أني لا أعرف أيّ شئ عن هذا أكثر منك |
sizden daha güvenilir başka birini düşünemiyorum Leydi Bryan. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أفكر في أي شخص يكون موضع ثقة أكثر منك ، ياسيدة بريان |
Yeni olduğunuz için okulu sizden daha iyi bilmesi çok normal. | Open Subtitles | أنت جديد، لذلك من الطبيعي أنها تعرف المدرسة أكثر منك |
Karım. Açmak zorundayım, çünkü beni sizden daha çok korkutuyor. | Open Subtitles | الزوجة، سأرد على هذا الإتصال لأنّها تخيفني أكثر منكم. |
Bütün o içkiler, masajlar ve muhtemelen sonunda sizden daha samimi olacağımız onlarca tatil arkadaşı. | Open Subtitles | مع كلّ المشاريب و التدليك و أصدقاء السفر الذين قد نصبح مقرّبين منهم أكثر منكم. |
Sadece bir kişiyi riske atabiliriz. Herkesi sizden daha iyi tanıyorum. | Open Subtitles | نحتاج واحد منّا فقط لأن لا يشرب وأنا أعرف سكان هذهِ البلدة أكثر منكم |
Bugün son bir görüşmem daha var ama açıkçası sizden daha çok sevebileceğim birini düşünemiyorum. | Open Subtitles | لدي مقابله واحدة أخرى اليوم ولكن لأكون أمينة , لا يمكنني تخيل أن يعجبني أي أحد أكثر منكم يا رفاق |
sizden daha fazla yapamıyorum ama geride bıraktıklarımın özürlüklerinin alınmasını istemem. | Open Subtitles | لا يمكنني صُنع المزيد منكم ولن أسمح لأحدٍ بالعبث مع من بقي لي |
sizden daha var mı? | Open Subtitles | هل يوجد المزيد منكم ؟ |
sizden daha kıdemli pek çok öğretmenimiz var. | Open Subtitles | ولدينا الكثير من المعلمين الذين لديهم اقدمية اكثر منك |
- Bence sizden daha iyi anlıyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأني أفهم الوضع أكثر منكِ |
sizden daha fazlasıyla başa çıkamam mı zannediyorsunuz? | Open Subtitles | أتظن أنني لا أستطيع أن أتغلب عليكم؟ |
- Onu bilemem ama sizden daha çok çabaladığım kesin. | Open Subtitles | لا أعلم بخصوص هذا الأمر. لكن حتماً، أعرف أكثر منكما. |
Ona dünyada sizden daha fazla güvendiğim kimse olmadığını söyledim. | Open Subtitles | وأخبرتها أنه لا يوجد أحد بالعالم أثقه به اكثر منكم |