Burada bulunan sizlerden kaçınız bir tek gezegenin veya yıldızın sesini tarif edebilir? | TED | كم واحد منكم سمع ويستطيع وصف الصوت الناتج من نجم واحد او كوكب؟ |
Bugün benim hayallerim onlardan ve sizlerden öğrendiklerimle canlandırılmış durumda. | TED | اليوم استرشدت أحلامي بما تعلمته منهم وما قد تعلمته منكم. |
Özümde her neysem o olmak istiyorum sizlerden biri olmak istemiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون من أكون ما أنا و ليس واحدة منكم |
sizlerden ayrı. Ben Dr. Jill Bolte Taylor: entellektüel, nöroanatomist. | TED | منفصل عنكم. أنا دكتور جيل بولت تايلور: المفكرة، محللة تشريح الجهاز العصبي. |
sizlerden, bu çift için hep birlikte dünya dolusu mutluluk istiyorum. | Open Subtitles | أطلب منكم أن تنضمول إلي لنتمنى لهم كل السعادة في العالم |
sizlerden ilk olarak hem güç duruşunu denemenizi hem de bu bilimi paylaşmanızı rica ediyorum. | TED | لذا أريد أن أطلب منكم أولاً أن تجربوا وضعيات القوة. وأريد أن أطلب منكم أيضاً أن تشاركوا العلم، لأن هذا الشيء بسيط. |
Konuşmaya başlarken, sizlerden çocukken oyuncak küplerle oynadığınız günleri düşünmenizi istiyorum. | TED | أريد البدء معكم بالطلب منكم بأن تعودوا بالذاكرة إلى حين كنتم أطفالاً تلعبون بالمكعبات. |
Ve şimdi sizlerden benimle Emma’yı anmanızı istiyorum. | TED | ولذا في هذه اللحظة أطلب منكم الإحتفاء ب إيما ماكيون معي. |
Ve sizlerden de bunu istiyorum. | TED | والآن، أطلب منكم جميعًا أن تكونوا طموحين. |
Oysa kendi tanığının sizlerden birinin sorusuna verdiği cevapta açıkça belirttiği gibi özel teknik becerisi bulunmayan herhangi birisi de birkaç dakika içinde arabayı kurcalayabilirmiş. | Open Subtitles | آجل ، لقد أقر شاهده بأنه بإمكان أي واحد منكم سيداتي سادتي وبكل وضوح بأن أي شخص وبدون إلمامه بمهارات الميكانيكا |
Oysa ki bu savaş için sizlerden, ne asker ne de gümüş geldi, beyler. | Open Subtitles | فلم أستلم لا جندًا ولا فضة منكم أيها السادة، لهذه الحرب |
Yani şu an sizlerden biri rahatlıkla bir kraliyet soyundan geliyor olabilir. | Open Subtitles | أعني، قد يمكن أن يكون بسهولة أي واحد منكم هنا انة متعلق بالبيت الملكي |
Bu oyun sadece iptal edilmekle kalmayacak, fakat sizlerden hiçbirinin herhangi bir sahnede çalışmamanızı da sağlayacağım! | Open Subtitles | لن تلغى المسرحية فقط بل سأحرص على ألا يعمل أحد منكم في أي مسرح |
Şimdi ise sizlerden sağ elinizi sağınızdaki üyenin ceket cebine sokmanızı rica ediyorum. | Open Subtitles | الآن أريد منكم وضع يدكم اليمنى في جيب العضو الواقف على يمينكم |
Hastahaneye sizlerden kaçtığı için girmesi bir yalan. | Open Subtitles | شائعه واحده انفيها وهي ان الرئيس دخل المستشفي ليهرب منكم |
Ve sizlerden birine ... kurabiyeyi oynaması için ihtiyacım var. | Open Subtitles | . . و نحتاج أحد منكم أن يقوم بدور الجرة |
Şimdi sizlerden kalbinizin sesini dinleyip hayatta neyin önemli olduğunu fark etmenizi istiyorum. | Open Subtitles | أخيرًا أريد منكم أن تنظروا في قلوبكم 0 لتدركوا ماهية الحياة لتجدوا الحب في قلوبكم حتي نساعد أخوتنا 0 |
Evet, ben gettodan gelen fakir bir zenci çocuğuyum. Bu şeyler beni sizlerden farklı yapıyor. | TED | نعم، أنا بنت سوداء فقيرة من حي الأقليات هذه الأشياء تجعلني مختلفة عنكم |
Biliyorum, bu büyük bir olay ve korkutucu ve sizlerden çok uzak. | Open Subtitles | أعرف إنه تغيير ضخم ومخيف وهو بعيد عنكم كثيراً |
Ben de sizlerden uzak duruyordum aslında. | Open Subtitles | نعم، حسنا لقد كنت أحاول البقاء بعيدا عنكم |
Muhtemelen buralı ve sizlerden biri yüzünden kendine haksızlık edildiğini düşünen biri. | Open Subtitles | انه محلي غالبا شخص يشعر انه تمت الاساءة له من قبل أعضاء من مجتمعكم |
Şimdi sizlerden, bizlere resmen yardım etmenizi istiyorum çünkü bunu tek başımıza yapamayız. | TED | والآن أودُ أن أطلب منكن رسميًا مساعدتنا، لأننا لن نستطيع القيام بهذا وحدنا. |