Irak'tayken, babamla Skype üzerinden görüşebiliyorduk. | Open Subtitles | عندما كنت في العراق، أنا يمكن الاتصال أبي من خلال سكايب. |
Kentteki bir anne, New York'daki oğluyla Skype üzerinden konuşuyor. | Open Subtitles | وفي مكان ما في المدينة الأم هي ... الدردشة معها ... الابن في نيويورك من خلال سكايب. |
Evet, bu benim. O aramayı yapıp onunla Skype üzerinden ayrılmanı istemiyorum. | Open Subtitles | إذًا لا أودّك أن تتّصل بها، وتنفصل عنها عن طريق السكايب. |
Onunla Skype üzerinden ayrılmıyorum. | Open Subtitles | -لن أنفصل عنها عن طريق السكايب . |