İyi... şimdi yararlı bir şey yap da sofrayı kur. | Open Subtitles | . جيد الأن ، اجعلي نفسك مفيدة . وجهزي الطاولة |
Biz de bunun bir sohbet olmasını sağlarız. Şimdi kızkardeşine sofrayı kurmasında yardım eder misin, lütfen? | Open Subtitles | حسناً سنتأكد من أن نجعله حديثاً و الآن هل يمكنك مساعدة أختك في إعداد الطاولة |
Hadi gel. sofrayı sen kur. | Open Subtitles | و قد كنت أطهو خلال الساعات الثلاث الماضية هيا قم و جهز الطاولة |
Kusura bakmayın, akşam yemeği için sofrayı hazırlıyorduk. | Open Subtitles | أنا آسفة ، كنا على وشك . تجهيز المائدة لوجبة العشاء |
- Evet, öyle. Kahvaltı hazırlıyor, sofrayı topluyor, alışverişe gidiyor yemek yapıyor, bulaşık yıkıyor. | Open Subtitles | إنه يعد طعام الأفطار ينظف المائدة, يذهب للتسوق |
Yanlışlardan birini düzelttim galiba. sofrayı kur evlat. | Open Subtitles | كنت أحاول تحويل تلك الفتاة , رتب المائدة يا بني |
Bu sofrayı kaç defa beraber kurduk acaba? | Open Subtitles | كام من مره جلسنا إلى هذه الطاوله مع بعض؟ |
Bedavaya harika bir masa ayarlatıp sofrayı donattırmıştın. | Open Subtitles | لقد تظاهرتِ أنّكِ ناقدة طعام وحصلتِ لنا على تلك الطاولة الرائعة وتلك الوجبة الضخمة، كل شيء بالمجان |
Kıymetlimiz sofrayı toplayarak yorulmamalı. | Open Subtitles | الطفل المدلل، يجب ألا نشق عليه في تنظيف الطاولة. |
Yumurtalı domuz pastırması yiyeceğiz sofrayı kurmama yardım et. | Open Subtitles | سنجهز بيضاً ولحم الخنزير، لذا تعالي وساعديني بترتيب الطاولة. |
- sofrayı hazırlıyorum. - Evime izinsiz mi girdin? | Open Subtitles | ـ أجهز لوضع الطعام على الطاولة ـ لقد اقتحمت منزلي |
Biz, bütün sofrayı silip süpürmek istiyoruz. | Open Subtitles | نريد أن نمحو الطاولة عن بكرة أبيها |
Al bakayım şunu. Hadi sofrayı kur, Cemal. | Open Subtitles | هاك خذ هذه أذهب وجهز الطاولة يا جمال |
sofrayı hazırlamam gerekiyor. | Open Subtitles | عليّ أن أحضر العشاء على الطاولة |
sofrayı kuracağımız zaman tabakları hep ters koyardık. | Open Subtitles | كلّما كنّا نجهّز المائدة كنّا نقلب الصحون |
Hadi sofrayı kurmama yardım et. | Open Subtitles | تعال وساعدني في تحضير المائدة. |
- Evet. Hey, çocuklar, sofrayı kurun. | Open Subtitles | هي, انتم ياشباب, اعدوا المائدة |
Bereketimizi artır yemekleri pişiren ve sofrayı kuran bu elleri de kutsa... | Open Subtitles | وأنزل بركتك على من يجلس بهذه المائدة |
sofrayı kurar mısınız Doktor Crane? | Open Subtitles | دكتور " كرين " هل تمانع إعداد المائدة ؟ |
En azından sofrayı hazırlayayım. | Open Subtitles | حسنا , إجعلني اعد الطاوله على الأقل |