ويكيبيديا

    "sokaklardaki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الشوارع
        
    • في الشارع
        
    • بالشوارع
        
    • مكريري
        
    Görünüşe göre Trenton'daki ofisimizin hemen yanındaki sokaklardaki çok sayıda düşük seviye uyuşturucu vakasıyla uğraşıyormuşuz. TED تبين أننا نقوم بالكثير من قضايا المخدرات الصغيرة في الشوارع القريبة من مكتبنا في ترينتون.
    1960'tı. sokaklardaki müziğin Doo Wop olduğu günlerdi. Open Subtitles في عام 1960 و موسيقي دوويب تملا الجوانب في الشوارع
    sokaklardaki kurşun borular söküldü ve mermi yapmak için eritildiler. Open Subtitles الأنابيب الرئيسية رُفعت من الشوارع واُذيبت إلى طلقات
    Ben sokaklardaki pisliği görürüm.Ve temizlemem gerekir çünkü bu benim işim. Open Subtitles انا استيقظ واري الاوساخ في الشارع ويجب تنظيف ذلك بحكم عملي
    sokaklardaki evsiz insanları görüyorum, ...ve merak ediyorum insanlar nasıl bu hale gelebiliyor? Open Subtitles إنني أرى المشردين بالشوارع و أتساءل، كيف يحصل شيءٌ كهذا لهؤلاء الناس؟
    Birkaç memur ve sivil yaralı birşekilde yerde yatıyorlar. bazılarının sokaklardaki durumu çok ciddi. Open Subtitles عدة ضباط ومدنيون ممددون ومصابون بجراح، بعضهم بشكل حرج في الشوارع.
    Eğer ordu hariç, sokaklardaki herkesi temizlersek bu teröristler, şu an oldukları gibi özgür olmayacaklardır. Open Subtitles لو أخلينا الشوارع من الناس ما عدا الجيش، فلن يتمكن هؤلاء الارهابيون من التحرك بحرية كما يفعلون الان
    Halk sokaklardaki molozların bu kadar hızlı bir şekilde kaldırılmasından dolayı şaşkın. Open Subtitles السكان منذهلون بكيفية سرعة تنظيف الشوارع من الأنقاض
    Ne, bu işi düzeltmesi için sokaklardaki birkaç aptala mı soracaksın? Open Subtitles انا سوف اسأل بالجوار .ماذا , هل ستسأل رئيس الشوارع ليحل هذا ؟
    Çocukluğundan beri sokaklardaki düzenbazlıkları yürütüyordu. Open Subtitles كان يُدير عمليات الإحتيال في الشوارع منذُ كان طفلًا
    Belki işten bana biraz sokaklardaki hayat tarzından bahsedersin. Open Subtitles ربما بعد العمل ، يمكنك أخباري عن حياتك في الشوارع
    "Kanallar ve Merdivenler" ya da sokaklardaki ismiyle "Yılanlar ve Merdivenler" için diş bilemiştim. Open Subtitles لعبة شذب الأسنان على المزالق والسلالم أو السلم والثعبان كما يطلق عليها في الشوارع
    Önce sokaklardaki hakimiyeti, şimdi de kendini nasıl kaybettiğini görün işte. Open Subtitles أترون كيف يفقد السيطرة على الشوارع و على نفسه الان؟
    Cesur hizmetkârım olmasaydı annemin, kız kardeşimin ve yeğenimin sokaklardaki leşlerden farklı olmayacaktı. Open Subtitles لولا مبادرة خادمي الشجاع والدتي , شقيقتي و إبنها لكانوا مرمين جثثاً في الشوارع
    sokaklardaki yaygın bir uyuşturucu değil oysa. Open Subtitles من الصعب الحصول على المخدر في هذه الشوارع.
    Tibetliler sokaklardaki körleri hor görüyor! Ölümcül albinoları Afrika'da! Open Subtitles التبتيين يبصقون على الأكفاف في الشوارع ويقومون بقتل الأمهق في أفريقيا
    Fakat şunu keşfettik ki sokaklardaki insanlar, o insanların tümü bizim muhabirlerimiz. Basın merkezimizi resimler, videolar ve haberlerle dolduran onlar. TED ولكننا وجدنا أن جميع ھؤلاء الناس في الشارع مراسلون لنا، يُغَذون غرفة الأخبار بالصور والفيديو والأخبار.
    Tunus devirim sırasında, bildiğiniz üzere rejim yanlısı keskin nişancılar, sokaklardaki silahsız öğrencileri vuruyordu. TED أنتم تعلمون ، أنه أثناء الثورة التونسية, القناصة المتعاونون مع النظام كانوا يقتلون طلاب غير مسلحين في الشارع.
    sokaklardaki suçların ve savaşların artması sadece an meselesiydi. Open Subtitles ما بين الجريمة الخارجة عن السيطرة بالشوارع والحروب المُتفاقمة على الحدود، كان الأمر برمّته مسألة وقت.
    Şu sokaklardaki yeni uyuşturucudan. Open Subtitles إنه مُخدر من نوعية جديدة بالشوارع
    sokaklardaki adı "Parmak". Open Subtitles سينفذها (دان مكريري), المعروف (بــ(أصابع

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد