ويكيبيديا

    "sokuyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يضعني
        
    • يضعنا
        
    • يحشر
        
    • ووضع
        
    • بنفوذ حكوميّ
        
    • يضعك
        
    • يطعن
        
    • يدفعهم
        
    • تضعنا
        
    Kaçarken uyuduğum için, bu beni ciddi bir fiziksel tehlikenin içine sokuyor. Open Subtitles منذ أنني أبدو نائماً بينما أركض هذا يضعني في خطر جسدي محدق
    Seninle beraber takılmak beni her zaman iyi bir ruh haline sokuyor. Open Subtitles التواجد معك دائماً ما يضعني في مزاج جيد.
    Dün durumu kötüleşmiş, ki bu da malesef bizi zor bir duruma sokuyor. Open Subtitles يبدو أنه أصيب بانتكاسة البارحة مما يضعنا في موقف حرج للغاية
    Ne oluyor biliyor musun? Burnunu kovana o kadar çok sokuyor ki burnu sıkışıyor. Open Subtitles إنـه يحشر أنفه ، في القدر لمرّة أيضاً في أغلب الأحيان
    Videonun ilerleyen kısımlarında koca adam devasa sikini kızın götünden çıkartıp taşaklarını kızın götüne sokuyor. Open Subtitles بوقتٍ ما بالمقطع هذا الرجل يسحب قضيبه من مؤخرتها ووضع خصيتيه هناك
    2. yasa değişikliğini formaliteye sokuyor. Open Subtitles تقيد حقوق التعديل الثاني بنفوذ حكوميّ.
    Ki bu seni daha da büyük tehlikeye sokuyor. Neden illa sen yapmak zorundasın? Open Subtitles الأمر الذي يضعك بخطورة، أعنيّ، لمَ أنت بالذات؟
    Ray, acele et. Buraya gel. Dev böcek iğnesini şişko adama sokuyor. Open Subtitles راي أسرع إلى هنا العملاق يطعن السمين بالشيء
    Bu da beni çok tatsız bir duruma sokuyor. Open Subtitles و هذا يضعني في موقف غريب فعلاً موقف غريب؟
    Bu beni hipnotik bir duruma sokuyor üstlerim için sırları çalmaya ya da ek programlanmamı sağlıyordu. Open Subtitles أنه يضعني في حالة منومة لسرقة الأسرار لرؤسائه أو يدمج برمجة آخرى
    Bu beni büyük bir muammaya sokuyor. Open Subtitles حسنٌ، ذلك يضعني في موضع مسئوليّة لحلّ هذه الأحجية.
    Yürüyen bir ölüyüm ben. Bu da bizi aynı duruma sokuyor yani. Open Subtitles إنّي امرأة سائرة في حكم الميّتة، وهذا ما يضعنا في القارب عينه تحديدًا.
    Geçmişteki işlerimizi teftişe sokuyor. Open Subtitles يضعنا تحت المراجعة استناداً على ارتباطاتنا الأخيرة.
    Dr. Shulman, Danny koca kıçını benim hemşire mülakatlarıma sokuyor. Open Subtitles دكتور شولمان .. داني يحشر نفسه في مقابلاتي الخاصة بوظيفة الممرضة
    Her işe burnunu sokuyor amına ko'duğum! Open Subtitles هذا الرجل اللعين دائما يحشر نفسه في كل شىء
    Gırtlaklayıp yüzlerini domuz mamasına mı sokuyor? Open Subtitles لقد خنقها ووضع وجهها في طعام الخنازير ؟
    Kıçımın içine bir şeyler sokuyor. Open Subtitles ووضع بعض الاشياء في مؤخرتي
    2. yasa değişikliğini formaliteye sokuyor. Open Subtitles تقيد حقوق التعديل الثاني بنفوذ حكوميّ.
    - Seni farklı bir konuma sokuyor değil mi? Open Subtitles مما يضعك في موقف عصيب, أليس كذلك؟ نعم يا سيدي
    Büyük kel adama bir çuval ingiliz anahtarıyla vuruluyor, ardından da mantar saçlı bir herif gözüne parmağını sokuyor. Open Subtitles رجل اصلع كبير يدخل ومعه مجموعة من الادوات ومن ثم يطعن في عينه من قبل رجل ذو قصة على شكل قدر
    Kim sokuyor onları oraya ve kim bu adamlar? Open Subtitles من يدفعهم إلى هناك ؟ وأين يكونوا ؟
    Bu iş bizi oldukça hararetli durumlara sokuyor, duygular yükseliyor. Open Subtitles إذن هذه الوظيفة تضعنا في حالات شديدة، وتكون العواطف فيها مُرتفعة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد