| Gabrielle Solis'in morali bozuldu, ve morali bozulunca, hiçbir şey onun neşesini kredi kartı gibi... yerine getiremezdi. | Open Subtitles | غابرييل سوليس كانت مكتئبة و عندما تكون مكتئبة لا شيء يرفع من معنوياتها كتدريب |
| Solis'in paraya ihtiyacı yok. | Open Subtitles | سوليس لَيسَ بِحاجة إلى المال ،ماذا تُريدُ؟ |
| Kanıt olsun veya olmasın herkes Solis'in doping yaptığını anlayabilir. | Open Subtitles | حَسناً، برهان أَو لا برهانَ،أي شخص يُمْكِنُ أَنْ يَرى سوليس يتعاطى منشّطات ذلك لَيسَ ما تظهره الفحوصات |
| Özür dilemezseniz, Solis'in doping yapması hakkında sağlam dayanağınız olduğunu göstermemiz gerekiyor. | Open Subtitles | إذا لم تعتذر، يجب أَن نظهر بأن لديك دلائل واقعية لإتِّهام سوليس بالتعاطي |
| Kaynağı unut. Solis'in o testleri nasıl geçtiğini bulmalıyız. | Open Subtitles | إنسَ أمر المصدرَ ، نَحتاجُ لمعرفة كيف يتجاوز سوليس تلك الفحوصات |
| Sonra da Solis'in oynadığı takımları hatırladım. | Open Subtitles | ثمّ تَذكّرتُ قائمة أسماء كُلّ فريق لَعبَ سوليس فيه |
| Dr. Solis'in Acil Servis'te danışmaya ihtiyacı vardı ama Dr. Jordan'ı istedi. | Open Subtitles | 30. ودكتور سوليس تريد استشارة في الطوارئ. لكنها طلبت دكتور جوردان. |
| Ayrılışlarının, aramızdaki anlaşmazlığı idare edişimizdeki gecikmeden kaynaklı olduğunu belirttiği Solis'in CEO'sunun yeminli ifadesi. | Open Subtitles | هذا بيان خطي من المدير التنفيذي لشركة سوليس مدعياً فيه أن تأخيرنا |
| Bay Solis'in iş ortağı yok, sadece bir müteahhit kiralamıştır. | Open Subtitles | سيد (سوليس) ليس زميله في العمل لكنه مجرد مقاول مستأجر |
| Üstelik Bay Solis'in de bunu kabul edeceğini hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | وايضا لا أظن ان السيد سوليس سوف يوافق |
| İşte bu Gabrielle Solis'in nişan yemeğinde yaralanmasının birebir sebebiydi. | Open Subtitles | (و بهذه الطريقه جُرحت (جابرييل سوليس في ليلة حفلة خطبتها |
| Gabrielle Solis'in saat 1 randevusuna gelip gelmeyeceğini onaylamak için aradım. | Open Subtitles | موعد غابرييل سوليس الساعة 1 ظهراً |
| Bay Solis'in sizi aradığımı bilmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريد للسيد سوليس ان يعرف اني اتصل بك |
| Bayan Solis'in kürsüye gelmesini istiyorum. | Open Subtitles | فيجب أن أعيد السيدة سوليس للمنصة |
| - Bir şey den kastının Solis'in hile yaptığını çıkarıyorum. | Open Subtitles | و "شيئا " أَفترضُ بأنّك تَعْني كيف سوليس يَغْشُّ - رُبَّمَا - |
| Ben ve Bayan Solis'in yaşadığı şey-- bu derin, alıyor musun? | Open Subtitles | (ما بيني و بين سيدة (سوليس عميق جداً أتعلمين؟ |
| Gabrielle Solis'in kesin olarak bildiği birçok şey vardı | Open Subtitles | كانت هناك أشياء عديدة تعرفها (جابرييل سوليس) جيداً |
| ...O gün Gabrielle Solis'in kocasını ziyarete geliyordu. | Open Subtitles | كان ذلك اليوم الذي تأتي به غابرييل سوليس) لزيارة زوجها) |
| Bayan Solis'in ona çok iyi davrandığını söylüyor. | Open Subtitles | لقد قالت ان السيدة (سوليس)عاملتها بلطف كبير لم تعهده من قبل |
| Bayan Solis'in evine giren adam olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | تعتقد أنه الشخص الذي (أقتحم منزل السيدة (سوليس |