Bu yosunla ilgili sorun şu ki Somon balığı ve alabalığın yanı sıra dâhil olduğu ekosistemi de tehdit ediyor. | TED | المشكلة مع هذه الطحالب أنها تهدد سمك السلمون والسلمون المرقط والنظام البيئي للأنهار التي تغزوها، |
Somon balığı ve vişneli turta var. | Open Subtitles | لارس , هناك سمك السلمون وفطيرة كرز هناك |
Erkek Somon balığı çılgınca dişinin etrafında döner yaklaşık on beş dakika boyunca ağzını açarak ve sonra durur. | Open Subtitles | حيث يرتعش سمك السلمون الذكر ...لمدة 15 ثانية... بفمٍ مفتوح وبعدها يتوقّف... |
Pasifik Okyanusu'ndaki yarım milyardan fazla Somon balığı 3,000 millik yolculuklarına başlar ve yumurtlamak için doğduğu nehirlere geri döner. | Open Subtitles | ما يزيد عن نصف بليون سلمون في المحيط الهاديء يبدأون رحلة 3000 ميل عائدين ليضعو البيض في الأنهار التي وُلدو فيها |
Büyük nehir ağızlarında Pasifik Okyanusu'nun 5 Somon balığı türü birbirine karışır. | Open Subtitles | في مصبّات الأنهار الأكبر الأنواع الخمسة برمّتها من سلمون المحيط الهاديء يختلطون سويّة |
İlk Noel'inizde mücevher alırsan bir daha asla Somon balığı ya da duş boncuklarından alamazsın. | Open Subtitles | تقدِّم لها مجوهرات في أول كريسماس ليس هناك رجعة إلى السالمون المدخن أو التأخر في الحمام |
Mercimek ezmeli Somon balığı ve... | Open Subtitles | سمك السلمون لنهر النحاس مع هريس العدس و |
Bamyalı Somon balığı... | Open Subtitles | سمك السلمون مسلوق مع البامية... |
Süt mısırlı, horoz mantarla birlikte... fesleğen mayonezli Somon balığı; | Open Subtitles | لدينا سمك السلمون بالذرة الحلوة فِطر (شونتريال) بصلصة الحبق |
Somon balığı ayarladık, yani geri çekil! | Open Subtitles | ،و إخترنا سمك السلمون ! لذلك، إليك عنا |
Ton balığı, Somon balığı, sarıkuyruk ve yılanbalığı. | Open Subtitles | لقد تناول التونة و سمك السلمون و سمك يلوتيل و لَفِيفَة من ثعبان البحر (نوع يتميز بأنه ذو ذيل أصفر اللون) حقاً ؟ |
Somon balığı. En sevdiğin yemek. | Open Subtitles | سمك السلمون المفضل لك |
Evet, Somon balığı da var. | Open Subtitles | نعم، سمك السلمون |
Ama ben seni tanımıyorum. Ayrıca dolaba koymam gereken Somon balığı var. | Open Subtitles | أجل، لكنّي لا أعرفك، ولديّ هنا سمك سلمون يجب أن يُبرّد. |
Peki kim bir Somon balığı gibi onun bağırsaklarını deşecek? | Open Subtitles | من سينزع أحشاءه مثل سمكة سلمون صغيرة ذات كروش؟ |
Üstte gördüğünüz Somon balığı, daha az yemle daha hızlı büyüyebilmeleri için, somon balıkları ve yediğimiz farklı türdeki bir balığın genleriyle üretilen, genetiği değiştirilmiş kral somonu. | TED | السلمون في الأعلى هو سلمون شينوك تمت هندسته وراثيا، باستخدام جينة من هذا السلمون ومن سمك آخر نأكله لجعله ينمو بشكل أسرع باستخدام طعام أقل. |
Kuzey Amerika Bozayısının yemeği çoğunlukla Somon balığı, böğürtlen, bakliyat ve çam fıstığından oluşur. | Open Subtitles | حمية دببة شمال أمريكا البنيّة تتكون غالباً من السالمون, التوت البقول, الصنوبر و الجوز |
Yeşil soğanlı, yaban turplu tütsülenmiş Somon balığı. | Open Subtitles | السالمون المدخن سكاليون وافل مع رشة من الفجل الحار الصفحة 73 لأحدث كتابك للطبخ ؟ |
Somon balığı ne zamandan beri salatanın üstüne konar oldu? | Open Subtitles | متى أصبح السالمون شيء يوضع على السلطة ؟ |
Ben de corba ve Somon balığı istiyorum. | Open Subtitles | سوف يكون لي، اه، حساء وسمك السلمون. |
Katil balinalar. Bol miktarda Somon balığı yerler. | Open Subtitles | الحيتان القاتله، إنهم يأكلون الكثير من السلمون |
Çikolata şöyle olacak, bir kat çikolata nuga, fıstık, biraz daha nuga ve Somon balığı. | Open Subtitles | تفقده- - طبقه من الشوكولاته, شوكولاته بيضاء, فستق, المزيد من الشوكولاته البيضاء و سالمون. |