Gerçekten de kardiyovasküler ölümlerdeki azalma oranı son on yılda ciddi anlamda yavaşladı. | TED | وبالفعل، فقد تراجع معدل انخفاض الوفيات بأمراض القلب والأوعية بشكل ملحوظ خلال العقد الماضي. |
son on yılda, malî hizmetler sektörü... | Open Subtitles | خلال العقد الأخير ربحت صناعة الخدمات الاقتصادية |
son on yılda bunun çok üzücü bir örneği yaşandı. | TED | كان هناك مثال حزين على هذا الأمر في العقد الماضي. |
son on yılda ya da yirmi yılda bazı insanlar teknolojiyi kullanarak sanatsal şeyler yapmaya başladılar. | TED | بعض الناس في العقد أو العقدين الماضيين بدأو في إنشاء ودمج الأعمال الفنية مع التكنولوجيا. |
Sadece son on yılda, Amerika'da, Oregon eyaletinden daha geniş bir alan yandı ve on binlerce ev tahrip oldu. | TED | احترقت في الولايات المتحدة مساحة أكبر من ولاية أوريغون في السنوات العشر الماضية فقط وتدمّرت عشرات الآلاف من المنازل |
son on yılda kaç kadınla yattı mı bilmek ister misin? | Open Subtitles | هل تريدين معرفة كم امرأة نمت معها في العشر سنوات الماضية ؟ |
son on yılda burada pek çok yazar ağırladık ama hiçbirinin partneri kendisinden daha ilgi çekici değildi. | Open Subtitles | أتى إلينا الكثير من الكُتّاب الكبار على مدى العقد الماضي ولكن, ولا واحد منهم كان لديه رفيق أكثر إثارة للاهتمام منه هو |
son on yılda beş kere kalp krizi geçirdim. | Open Subtitles | لقد تعرضتُ لخمسة نوبات قلبية .في السنوات العشرة الماضية |
son on yılda hastalığı daha iyi anladık ve artık tanı süreci de biraz değişti. | Open Subtitles | نهج التشخيص لدينا تغير .. خلال العقد الأخير ووصلنا لمرحلة متقدمة لفهم هذا الإضطراب |
son on yılda ülke genelinden tüm bölgeler milyon dolarlık bütçe kesintileri yaşıyordu. | Open Subtitles | أنت الذي حدث خلال العقد الماضي المدارس في أنحاء البلاد واجهت |
son on yılda veya daha fazla sürede yaptığım binlerce konuşmadan sonra gerçekten inanıyorum ki dünyadaki her bir insan iklim değişikliğini dikkate alması için gerekli değerlere sahip. | TED | إنني أؤمن حقاً، وبعد آلاف المحادثات التي خضتها خلال العقد الماضي وأكثر، أن لكل شخص في هذا العالم قيمه التي يحتاجها والتي تجعله يهتم بالتغير المناخي. |
son on yılda, insanlara hep daha fazla seçenek sunmanın üç ana olumsuz sonucunu gördük. | TED | في العقد الماضي راقبنا ثلاث عواقب سلبية لعرض الكثير والكثير من الخيارات على الناس |
Bu program son on yılda ormanlık alanların azaltılmasında yüzde 70 düşüş sağladı. | TED | وقد حقق هذا البرنامج منذ ذلك الحين تخفيضًا يعادل 70 في المائة في إزالة الغابات في العقد الماضي. |
Ve işte o zaman anladım -- o zaman anladım ki toplumla olan diyalog bu son on yılda derinden değişmiş. | TED | وهنا علمت أن الحديث مع المجتمع تغيير بعمق في العقد الماضي |
son on yılda, buradaki kişilerin hepsi vasiyetlerine onu eklemiş. | Open Subtitles | في السنوات العشر الماضية قام كل من هؤلاء الناس بذكر إسمها في وصيتهم |
son on yılda tek bir kişiyle bile çıkmadın. | Open Subtitles | لم تواعد أحداً خلال السنوات العشر الماضية. |
Bunlardan sekizi ise son on yılda kayıtlara geçti. | Open Subtitles | ثمانين حالة منها وجدت في العشر سنوات الماضية |
son on yılda Afrika'da, ulaşım eksenli, müşterek ekonomi insanları minivanlarla, çekçeklerle ve binek arabalarla birbirine bağladı. | TED | على مدى العقد الماضي، قام الاقتصاد المرتكز على المواصلات بربط الناس عبر أفريقيا وذلك من خلال السيارات الصغيرة وعربات الريكشا وسيارات السيدان. |
son on yılda sayısız saldırıdan hüküm giymiş. | Open Subtitles | إتهامات إعتداء مُتعددة على مدى السنوات العشرة الماضية. |
son on yılda baş parmağını kaybeden yok. | Open Subtitles | لا احد خسر ابهام يده خلال العشر سنوات الماضيه |
son on yılda seni iki defa gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتك مرتين خلال عشر سنوات. |