Nükleer enerji kullanımını sona erdirmek için nükleer karşıtı hareketi başlatmalıyız. | Open Subtitles | لنعلن رفضنا لإستخدام المفاعلات النووية لإنهاء إستخدام الطاقة النووية |
Bu alakasız konuşmayı sona erdirmek için her şeyi yaparım. | Open Subtitles | سأفعل أيّ شيء لإنهاء هذه المحادثة الغير هادفة |
Bak, bu kan davası sona erdirmek için tek yoldur. | Open Subtitles | انظر ، إنها الطريقة الوحيدة لإنهاء العراك |
Çok uzun süredir devam eden döngüyü sona erdirmek için sadece ne yapabileceğimize bakarız. | Open Subtitles | يمكن فقط أن نفعل ما نستطيع لإنهاء دورةإستمرّتلمدّةطويلةجدا. |
Bu işi sona erdirmek için elimden geleni ardıma koymayacağım. | Open Subtitles | سأفعل كلّ شيء وأيّ شيء بوسعي لإنهاء هذا الأمر |
Bu acıyı sona erdirmek için savaşıyoruz. Savaşıyoruz, çünkü bu rezalete ve cinayetlere... | Open Subtitles | نحن نقاتل لإنهاء المعاناة نحن نكافح لرفع الاذلال والذلـة |
Bunu iyiye yönelik kullanmıştım, Aydınlık ve Karanlık'ı sona erdirmek için. | Open Subtitles | إستعملتها في الخير لإنهاء تقسيم المضيئين و المظلمين |
Vazgeçmediğim dava buydu. Birileri soruşturmayı sona erdirmek için ona komplo kurdu. | Open Subtitles | شخصٌ ما لفّق له التهمة لإنهاء التحقيق |
Sana bunu sona erdirmek için şans tanıyorum. | Open Subtitles | إنّي أعرضُ عليك الفرصة لإنهاء هذا. |
Senin perişan hayatını sona erdirmek için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لإنهاء حياتك التعيسة اللعينة |
Savaşı sona erdirmek için bu kadar hevesli olması da bundan. | Open Subtitles | {\cH9CFFFE} {\pos(190,250)} لهذا هو متلهّف جداً لإنهاء هذه الحرب |
Garang Sudan'da barışı isteyen taraflardan biri olarak görülüyordu ve ülkede yirmi bir yıldır süren iç savaşı sona erdirmek için çalışıyordu. | Open Subtitles | كان (غرانغ) صانعاً للسلام في "السودان" ولعب دوراً هاماً لإنهاء الحرب الأهلية التي دامت لـ21 عاماً... -التي إجتاحت تلك الدولة . |