Sonrisa adındaki yemek kamyonu firmasına yemek yaptığını sanıyorum. | Open Subtitles | شركات عربات أطعمة " متنقلة تسمى " سونريسا ولماذا لم تحضريها ؟ |
Sonrisa'nın adamları beni kötü yakaladılar, buradaki fıstığa teşekkürler, ama bunu aşabilirdim. | Open Subtitles | لقد تمت إصابتي بقوة بسبب إنقلابي على (سونريسا) ولكنني تجاوزت ذلك |
Yani beni Sonrisa'nın eline mi bırakacaksın? Bunu söylememiş ol. | Open Subtitles | ولإيقاعك بي ضد (سونريسا) أنا أسامحكِ على ذلك |
Bunu yaparsam, polisler benim Sonrisa ile bir ilişkim olduğunu unutur. | Open Subtitles | إنني أقوم بجزئي من الإتفاق والشرطة ستقوم بنسيان ما فعلته مع (سونريسا) |
Sonrisa planlamıştı. Sonrisa anlaşmayı yapmıştı. Başkan Steckler ise bunu yapan kişi. | Open Subtitles | (سونريسا) كانت لديه خطة ، وهو من عقد الإتفاق (مير ستكلر) هو من سمح بحدوث ذلك |
Başkan Steckler'ın Bay Sonrisa'dan rüşvet aldığına tanık oldunuz mu? | Open Subtitles | هل كنت حاضراً شخصياً عندما تسلم (مير ستكلر) رشاوي من السيد (سونريسا) ؟ |
Bir saniye. Bu Sonrisa ile mi ilgili? | Open Subtitles | إنتظر لحظة ، هل هذا بخصوص (سونريسا) ؟ |
- O öldü, Sonrisa ve onun yüzünden. | Open Subtitles | -لقد توفي بسببه و بسبب (سونريسا ) |