"sorduğunda" - ترجمة من تركي إلى عربي

• سألتني
• يسأل
• يسألك
• سألته
• يسألني
• سأل
• سألك
• سأله
• سألتك
• سألني
• عندما سألت
• سالتني
• سألنى
• تسألك
• تسألني عن

Neden yalnız olduğumu sorduğunda çıkma teklif etmediğin için dediğim günü...
عندما سألتني عن سبب كوني عزباء؟ وأجبتك لأنك لم تدعوني للخروج

Buraya gelmeden önce bana sorduğunda... ne demiştim?
عندما سألتني إذا كنت تستطيع الحضور إلى هنا

Peki, doktor bunun nerede olduğunu sorduğunda ne diyeyim ?
الذي صباحا أنا إفترض لإخبار الطبيب متى يسأل أين هو؟

Garson gelip biraz daha kek isteyip istemediğini sorduğunda, "iyiyiz böyle" demen gibi.
مثلما يحدث عندما يسألك النادل هل تريد مزيداً من المافين فتجيب أنك بخير

Geçen akşam Louisa senin hakkında ne düşündüğünü sorduğunda çok değişmiş olduğunu ve seni tanıyamadığını söyledi.
عندما سألته لويزا عن رأيه بك تلك الليلة قال أنك متقلبه وأنه لم يرد معرفتك مرة أخرى

Benim için çok zor, insanlar orada yaşamanın nasıl bir his olduğunu sorduğunda.
أشعر بالحرج والمَقـت حين يسألني الناس كيف تبدو الحياة هناك.

S-1'e, üzerindeki etkisinin nedenini sorduğunda, saçları olduğunu söylemiş.
عندما سأل الأولى عن سبب نفوذه عليها لقد قالت أن شعره هو السبب

Kuzi, Bay Kierney aramızdaki yakınlığı sorduğunda... ne cevap verdiğini tekrar eder misin?
ياابن عمي,هل تستطيع اعادة ماقلته لمستر كيرني عندما سألك عن وصف علاقتنا ؟

hakim bunu neden yaptığını sorduğunda, "o çocuktan hiç hoşlanmadığım için" demiş cinayetten 9 yıl yemiş.
و كان دفاعه عندما سأله القاضي لماذا فعلتها هو قوله أنا لم أكن اُحبه سُجن تسعة سنوات بتهمة القتل

Bana başka gezegenlerde yaşama inanıyor musun diye sorduğunda sorduğun sorunun ne kadar ironik olduğu hakkında hiç bir fikrin yoktu.
عندما سألتني إذا كنت أؤمن بالحياة على الكواكب الأخرى لم يكن لديك فكرة كم كان سؤالك من سخريات القدر

Biliyorsun partide, arabada, eve döndüğümüzde.... ...dişlerimi fırçalamadan önce ve sonra sorduğunda da iyiydim.
كنت بخير عندما سألتني بالحفل و في السيارة و عندما عدنا للمنزل و قبل و بعد أن غسلت أسناني

Pekala, biyolojik ailesi hakkında soru sorduğunda one ne söylemeliyim?
كل الحق، ماذا أقول عندما يسأل عن والدي البيولوجي له؟

Hiçbir gemi limandan ayrılmayacak! Kral sorduğunda,
ممنوع ان تترك السفن الميناء حين يسأل الملك ، قل له

Birisi sana Daniel hakkında soru sorduğunda ne olacağını sanıyorsun?
ماذا تعتقدين قد يحدث عندما يسألك أول شخص عن دانييل؟

Lily adama onun ne olduğunu sorduğunda, adamın yüzünü gördünüz mü?
يا شباب ، هل رأيتم وجه ذلك الرجل عندما سألته ليلي ، ماذا كان ذلك ؟

Birileri bana bir soru sorduğunda, ben de onlara cevabımı veririm.
عندما يسألني شخصاً ما سؤالاً أخبره بالجواب

Ölü adamın adresini sorduğunda sesi ürkek geliyordu.
لقد بدا متعصبا عندما سأل عن عنوان الشخص الميت

Fakat dün o aktör sana kim olduğumu sorduğunda sen sadece beni görmezden geldin.
لكن أمس ذلك الممثل سألك من أنا وأنت أخبرته العكس تماماً

Yargıç ona neden yaptığını sorduğunda "Sadece birkaç küçük sıyrık" demiş.
وعندما سأله القاضي قال... . لقد كانت قرصات بسيطة

Bundan sonra Ellie bir şey sorduğunda "bilmiyorum" de.
أنا آسف، فهمت انظر من الآن و صاعدا إذا سألتك إيلي شيء ما

Mahkeme bana "kiminle yaşamak istiyorsun" diye sorduğunda 7 yaşındaydım.
كنت بعمر السابعة عندما سألني القاضي من أود العيش معه

İkinci ipucunu sorduğunda sayıların toplamının Zara'nın girdiği koridor numarasına eşit olduğu söyleniyor.
عندما سألت زارا عن المفتاح الثاني، تم إخبارها أن مجموع الأرقام هو نفسه رقم الرواق الذي دخلت منه.

Bunu sorduğunda hamile olduğunu çoktan biliyordu.
لا ، لكنها سالتني في الأسبوع الذي ماتت به عندما كانت تعلم بالفعل أنها حامل

Örneğin psikiyatrist, bana Raymond Shaw hakkında ne düşündüğümü sorduğunda.
عندما سألنى الطبيب النفسى عن ريموند شو ..

Niye Arlene bunu her sorduğunda acayipleşiyorsun?
لماذا تهتاج دائمًا عندما تسألك آرلين عن هذا؟ آرلين؟

Benim için birinci seçeneği seçmek daha kolay olurdu: Bedenim hakkındaki ilgili soru sorduğunda çocuğumu umursamamak, saklamak.
والآن سيكون الخيار الأول أسهل لي: تجاهل ابنتي حين تسألني عن جسدي وإخفائه عنها.