Bana sevdiğim biri aynı durumda olsaydı, ne yapacağımı sormuştun. | Open Subtitles | سألتني لو كان احد احبه بمكان كيرك ايش كنت بسوي |
Eric ilk tanıştığımızda bana kız kardeşim olup olmadığını sormuştun. | Open Subtitles | المرة الأولى التي ألتقينا بها سألتني أذا كان لدي أخت؟ |
Her neyse Nigel, hani bu öğlen bana ne iş yaptığımı sormuştun ya. | Open Subtitles | .. علىأيةحال . نايجل، أتذكّر حينما سألتني بعد ظهر اليوم ماذا فعلت حقاً؟ |
Gemi hakkında bütün o teknik soruları sormuştun ve ben sana biraz sert davrandım. | Open Subtitles | لقد سألت كل تلك الأسئله الفنيه عن السفينه وكنت حاداً قليلاً معك |
Doğru! Bir keresinde bana nereden silah alabileceğini sormuştun. | Open Subtitles | حسناً ، لقد سألتيني من أين يُمكن لكِ العثور على سلاح |
Her neyse Nigel, hani bu öğlen bana ne iş yaptığımı sormuştun ya. | Open Subtitles | على أية حال نايجل، أتذكّر حينما سألتني بعد ظهر اليوم ماذا فعلت حقاً؟ |
Bana neden seni aldığımı sormuştun, ben sana nedeni yok demiştin. | Open Subtitles | ثم سألتني لماذا اصطحبتك معي وأجبتك أنه لا يوجد سبب لذلك |
Dinle, kariyerime ne olduğunu sormuştun, ben de sana hatalar yaptığımı söylemiştim. | Open Subtitles | سألتني بما حدث في مشواري المهني و أخبرتك بأني قمتُ ببعض الأخطاء |
Bana seninle birlikte kaçmak isteyip istemediğimi sormuştun hatırladın mı? | Open Subtitles | هل تذكرين عندما سألتني إذا كنت أريد الهرب معكِ ؟ |
Birlikte başladığımız elli yardımcı avukattan kaç tanesi ortak olur diye sormuştun. | Open Subtitles | سألتني كم عدد من سيصبح شريكاً من الـ 50 الذين بدأوا معنا |
Şansa bak ki az önce saatin tam olarak kaç olduğunu sormuştun. | Open Subtitles | من حسن الحظ أنك سألتني من قبل عن الوقت بالتحديد |
Bana bir kere kurşunun tabancadan nasıl çıktığını sormuştun, hatırladın mı? | Open Subtitles | أتذكر عندما سألتني كيف تخرج الرصاصة من البندقية؟ |
Bir noktada bana balinadan kaç para kazanacağımı sormuştun, hatırladın mı? | Open Subtitles | منذ وقت مضى، سألتني كم يمكنني جنيه من الحوت تتذكرين اليس كذلك ؟ |
Resim çekmeye nasıl başladığımı sormuştun, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكر حين سألتني كيف بدأت التقط الصور؟ |
Barda başka bir gece, bana bir soru sormuştun otopark güvenlikçisi miyim diye. | Open Subtitles | الليلة الماضية في البار ..سألتني سؤالاً إن كنت أعمل في موقف السيارات؟ |
Köpeği sormuştun. Dün gece bir veteriner aradı. | Open Subtitles | قد سألت عن الكلب لقد اتصل بنا أمس طبيب بيطري |
Daha önce bizim için bitip bitmediğini sormuştun. | Open Subtitles | لقد سألتيني من قبل، إن كان هذا كثيرًا علينا |
Sen ve Phil Constantino arasındaki farkı görüp göremediğimi sormuştun. | Open Subtitles | لقد سألتنى إذا كنت لا استطيع التفريق بينك وبين كونستنتينو |
Dün sormuştun buraya gelme sebebimi, neyi özlediğimi. | Open Subtitles | لقد سألتِني بالأمس عن سبب شوقي للعودة إلى هنا |
Bunun nereye gittiğini sormuştun. | Open Subtitles | أتتذكرين عندما سألتينى الى أين سيأخذنا هذا ؟ |
Öteki taraf için yapabileceğin bir şey olup olmayacağını sormuştun. | Open Subtitles | سألتِ ما إن يكُن بوسعك فعل شيء حيال الجانب الآخر. |
Bu sabah bir Amerikalı olarak bu görevde ne işin olduğunu sormuştun. | Open Subtitles | هذا الصباح سالتني لماذا انت الامريكي تشارك في هذه العملية |
Peter'ı en son ne zaman gördüğümü sormuştun. Yalan söyledim. | Open Subtitles | حينما سألتَ عن آخر مرة رأيتُ فيها (بيتر) كذبتُ عليكَ |
Özür dilerim, bendim. O şeyin ne olduğunu sormuştun, benim işte. | Open Subtitles | آسف ، ذلك الشيء هو أنا لقد كنت تسأل ماذا يكون ، وهو أنا |
Vécanoï veAxis birbirine bağlıysa diye sormuştun | Open Subtitles | أتتذكرى عندما سألتى إذا كانت فيكانوى وأكسيس مرتبطان؟ |
Bana Comescularla neden yüzleştiğimi sormuştun. | Open Subtitles | لقد سألتي .. لم ذهبت من تلقاء نفسي لمواجهة عائلة " كوميسكو " |
Bana meleklere inanır mısın diye sormuştun ya, bugün anladım ki onlar var. | Open Subtitles | سئلتني من قبل عن وجود الملائكة الآن أعلم.. بأنها موجودة حقاً |
Maris'le birlikte olmalı mıyız, diye sormuştun. | Open Subtitles | سَألتَ إذا إعتقدتُ بأنّك وماريس عُنِيتْ لبعضهم البعض. أوه، حقّ. |
Buraya neden geldiğimizi mi sormuştun? | Open Subtitles | أردت أن تعرف سبب وجودنا هنا؟ سأخبرك بسبب وجودنا هنا |