| Geçen karşılaşmamızda sorma fırsatı bulamadığımız sorularımız var. | Open Subtitles | مازالت لدينا أسئلة لم نسألها في المرة الأخيرة التي تقابلنا فيها |
| SouthJet'in 227 nolu uçuşundaki ölümcül kazanın ardından yaşananlarla ilgili yanıtlardan çok sorularımız var. | Open Subtitles | بالنسبة لتحطم الطائرة 227 لدينا أسئلة كثيرة عن ما حدث بالفعل في ذلك اليوم |
| Peki, nasıl ayrıldığınızla ilgili yeni sorularımız var. | Open Subtitles | حسنا، لدينا أسئلة جديدة حول كيفية كسر تشغيله. |
| Tabii ki. Fakat cevap isteyen sorularımız var. | Open Subtitles | بالطّبع سيحاولون إيقافنا، لكن لدينا أسئلة تتطلّب إجابات |
| Bu yüzden, açıkçası, bu konuda sorularımız var. | Open Subtitles | لذلك , من الواضح , أنّه لدينا أسئلة بشأن ذلك |
| Merakını anlıyorum ama bizim de kendimizce sorularımız var. | Open Subtitles | أدرك مدى فضولك، لكننا أيضًا لدينا أسئلة. |
| Fakat cevap isteyen sorularımız var. | Open Subtitles | لكن لدينا أسئلة بحاجة إلى أجوبة |
| Elbette ki cevaplardan çok sorularımız var. | Open Subtitles | بالطبع لدينا أسئلة أكثر من الأجوبة |
| Cevap isteyen sorularımız var... ve bunları sormak için aklımıza gelen tek kişi Elise. | Open Subtitles | لدينا أسئلة بحاجة لإجابة، والشخص الوحيد الذي بوسعنا سؤاله هو (إيليز) |
| Stanton, siz soruşturulmuyorsunuz ama Patrick hakkında sorularımız var. | Open Subtitles | (ستانتون) نحن لا نقوم بالنحقيق معك لكن لدينا أسئلة بخصوص (باتريك) |
| Sana sorularımız var. | Open Subtitles | لدينا أسئلة من أجلك. |
| Ama onlarla ilgili sorularımız var. | Open Subtitles | لكن لدينا أسئلة عنهما. |
| Kaçırılma ihbarıyla ilgili sorularımız var. | Open Subtitles | - ...لدينا أسئلة بشأن بلاغ عن إختطاف |
| sorularımız var. | Open Subtitles | لدينا أسئلة |