| Ama daha büyük sorunlarınız var. Yardımcılarınız size saygı duymuyor. Onlar gibi çok çalışmadığınızı düşünüyorlar. | Open Subtitles | ولكن لديك مشاكل أكبر، مساعدوك لا يحترمونك إنّهم يظنّوا أنّك لا تعمل بجدية مثلهم |
| Çünkü benden çok daha büyük sorunlarınız var, Sayın Başkan. | Open Subtitles | لأن لديك مشاكل أكبر بكثير مني يا سيدي الرئيس |
| Bundan daha büyük sorunlarınız var, efendim. | Open Subtitles | لديك مشاكل أكبر من ذلك بكثير، سيدي. |
| Sizin gerçekten bazı güven sorunlarınız var, değil mi? | Open Subtitles | يا للهول، لديكما مشاكل يا رفاق في الثقة ببعضكما، صحيح؟ |
| Telefonda konuştuğumuzdan daha derin sorunlarınız var. | Open Subtitles | أنتما الإثنان لديكما مشاكل أعمق مما ناقشناه على الهاتف. |
| sorunlarınız var gibi. | Open Subtitles | يبدو أن لديك مشاكل |
| Dışardaki çevre ile sorunlarınız var. | Open Subtitles | لديك مشاكل مع محيطك هناك |
| Sizin gerçek sorunlarınız var. | Open Subtitles | لديك مشاكل حقيقية. |
| Aslına bakarsanız şu anda bundan daha büyük sorunlarınız var. | Open Subtitles | حسناً لديك مشاكل أكبر من هذا |
| Sen ve Allah bunu sonra tartışırsınız. Şu an daha büyük sorunlarınız var. | Open Subtitles | ******** الآن أنت لديك مشاكل أكبر |
| Sanırım sizin sorunlarınız var. | Open Subtitles | أعتقد أن اثنين من أنت... لديك مشاكل. |