O zaman da şimdi de yaptığın gibi sorunlarından saklanıyordun. | Open Subtitles | كنت تختبئ من مشاكلك في الماضي تماما كما تفعل الآن |
Sağlık sorunlarından kazandığım para neredeyse tüm tıp okulu masraflarımı karşıladı. | Open Subtitles | المالُ الّذي جنيتهُ من مشاكلك الصحيّة ساعدني تقريبا لأدخل كليّة الطب |
Senin sorunlarından... duygularından, arzularından bahsetti. | Open Subtitles | لقد أخبرني بشأن مشاكلك كيف تشعر, رغباتك. |
Hepsi sorunlarından kaçmaya zorlanmış. Hepsi burada güvenli bir liman bulmuş. | Open Subtitles | كلّ مَنْ أُجبر على الهرب مِنْ مشاكله وجد الملاذ الآمن هنا |
Elena, sorunlarından koşarak kaçamazsın. Gerçi deneyecek gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | لا يمكنكَ أن تفوقي مشاكلكِ في سرعة العدوِ هرباً، على الرغم من أنّكِ تبدوين محاولة ذلك. |
Modellerimden birisi hep bir savaşçı gibi görünmeyi hayal etmiş, fakat sağlık sorunlarından ötürü spor yapamamış. | TED | واحدة من عارضاتي لطالما كانت تحلم بأن يُنظر إليها كمُحاربة، ولكن لم يكن بمقدورها القيام بالرياضة بسبب مشاكلها الصحية. |
Diğer aileler de mutlu Noel geçiriyorlar sorunlarından uzaklaşamasalar bile... | Open Subtitles | وبعض العوائل تحضى بعيد ميلاد صغير حتى لو لم تكن مشاكلهم بعيدة |
Neden söylemiyorsun? Senin bütün sorunlarından ben sorumluyum. | Open Subtitles | لماذا لا تقول فقط أنني مسئولة عن جميع مشاكلك |
Şu işi bir yana bırakıp sorunlarından konuşamaz mıyız? | Open Subtitles | ألا يمكننا أن نضع ذلك جانبا ً ونتحدث عن مشاكلك ؟ |
O yüzden benimle işbirliği yapmaya başlamazsan, saygı görmemek en basit sorunlarından biri olacaktır. | Open Subtitles | لذا اذا لم تبدأ التعاون معى حقا بسرعة, الاحترام سيصبح الأقل فى مشاكلك. |
sorunlarından kaçamazsın Kath. | Open Subtitles | أنكى تعرفين أنكى لا تستطيعى أن تهربى من مشاكلك يا كاثى |
sorunlarından kaçınmak için uyuşturucu kullanıyorsun. | Open Subtitles | هذا لأنك تستخدم المخدرات من أجل تجنب مشاكلك |
Belki şimdi nedenin var, fakat burada saklanıp sorunlarından kaçmak, sana ihtiyacı olan insanlarla konuşmamak.. | Open Subtitles | ربما يكون لديك عذر,لكن الأختباء هنا,وتفادي مشاكلك ولاتتكلم مع الناس الذين يحتاجونك |
Kural 4, sorunlarından bahsetme, umursamıyormuş gibi yap | Open Subtitles | القاعدة رقم 4 : لا تتحدثي عن مشاكلك الرجال عادة لا يبالون بها |
sorunlarından kaçmak hiçbir zaman kötü bir fikir değildir. | Open Subtitles | أنها ليست فكرة سيئة ابداً الهروب بعيداً عن مشاكلك |
Aslında, sorunlarından kaçan iki yüzlü bir adammış. | Open Subtitles | و لكن في الواقع هو مجرد شخص منافق يحاول الهرب من مشاكله |
Aslında, sorunlarından kaçan iki yüzlü bir adammış. | Open Subtitles | و لكن في الواقع هو مجرد شخص منافق يحاول الهرب من مشاكله |
Her sörfçünün sorunlarından kaçmaya çalıştığı zaman gittiği yere. | Open Subtitles | إلى مكان ذهاب جميع راكبي الأمواج عندما يريد الهرب من مشاكله |
Şunu unutma sorunlarından kaçamazsın. | Open Subtitles | وتذكّري بأنّه لا يمكنكِ الهروب من مشاكلكِ |
Emma'ya sorunlarından kaçmamasını öğretmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | لا. لا، أنا أحاول تعليم إيما أن لا تهرب من مشاكلها. |
Burası lise. İnsanların kendi sorunlarından daha fazla bahsetmeyi sevdiği bir şey varsa, o da başkalarının sorunlarıdır. | Open Subtitles | إنها مدرسة ثانوية، الشيء الوحيد الذي يحبه الطلاب أكثر من التحدث بشان مشاكلهم هو التحدث عن مشاكل غيرهم. |
Paul yıllarca Kamerun ulusal radyo ve televizyonunda çalıştı ve sağlık sorunlarından bahsediyordu. | TED | عمل بول لسنوات في الاذاعة الوطنية الكاميرونية والتلفزيون، وكان يتحدث عن القضايا الصحية. |
Genel sürdürülebilir enerji sorunu bu yüzyıl içinde çevre sorunlarından bağımsız olarak çözmemiz gereken en büyük problem. | TED | ذلك النوع من مشاكل الطّاقة المستدامة الشاملة التي هي أكبر مشكلة يجب حلّها في هذا القرن، بغض النظر عن قضية البيئة. |