| Biliyormusunuz, son sevgilimde, gerçek bir kron anlayışsızlığı sorunu vardı. | Open Subtitles | صديقي السابق، كانت لديه مشكلة في ادراك عملة الكرونر. |
| Bilmeliydim. Babamın da parayla sorunu vardı. Genlerimde var. | Open Subtitles | كان يجب عليّ أن أعرف، أبي كان لديه مشاكل مع المال، إنّه في حمضي النّووي. |
| Büyük annemin alkol sorunu vardı ve annem yardım etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | جدتي كان لديها مشكلة ادمان الخمر وأمي كانت تحاول المساعدة |
| Ailemin ufak bir sorunu vardı, bu yüzden... | Open Subtitles | عائلتي واجهتها مشكلة بسيطة لذا... |
| Babamı tanıyanlar bilir ki, onun tek bir sorunu vardı kabızlık. | Open Subtitles | ومن يعرف والدي ,يعرف أنه كان يعاني من مشكلة واحدة: الإمساك |
| Nickhil Arora çocukken bir sorunu vardı. | Open Subtitles | نيخيل آرورا كان عنده مشكلة واحدة منذ أن كان صغيرا |
| Onun hayatını tehlikeye atan bir sağlık sorunu vardı. Siz sağlıklısınız. | Open Subtitles | كان لديه حالة طبية تعرض حياته للخطر أما أنتِ بصحة جيدة |
| Bu doğru ama bir sorunu vardı. | Open Subtitles | أنت لا يمكن مقاومتك إيدي هذا صحيح ولكن-كونور كانت لديها مشكلة |
| Alkolikti. İçki sorunu vardı. | Open Subtitles | كان يحب الخمر كانت لديه مشكلة في الشرب |
| - Troid sorunu vardı, anne. | Open Subtitles | -كانت لديه مشكلة في الغدة الدرقية يا أمي . |
| Bir sürü sorunu vardı. Hiç mutlu değildi baba. | Open Subtitles | كان لديه مشاكل كثيرة لم يكن سعيدا أبى |
| Bir sürü sorunu vardı. Hiç mutlu değildi baba. | Open Subtitles | كان لديه مشاكل كثيرة لم يكن سعيدا أبى |
| Zavallı adamın para sorunu vardı. | Open Subtitles | ذلك الوغد البائس كان لديه مشاكل ماليه |
| Asıl eski sevgilim olan Katie'nin ise işimle büyük bir sorunu vardı. | Open Subtitles | "كاتي"، من ناحية أخرى، حبيبتي السابقة الحقيقية، كان لديها مشكلة كبيرة في عملي. |
| Kapakları kapatmayla bir sorunu vardı. | Open Subtitles | كان لديها مشكلة في إغلاق ...... |
| Oh, Chelsea'nın bir sorunu vardı. | Open Subtitles | تشيلسي) كان لديها) مشكلة (متلازمة (ويرنير |
| Ailemin ufak bir sorunu vardı, bu yüzden... | Open Subtitles | عائلتي واجهتها مشكلة بسيطة لذا... |
| Takip ediliyordu. Muhtemelen görsel nesneleri çözmede bir sorunu vardı. | Open Subtitles | لقد كان مُلاحقا، ربّما كان يعاني من مشاكل في حفظ ما كان يراه. |
| Bir sorunu vardı ve ona yardım edecek birine ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | اذن الحكومة البريطانية يجب أن تسقط في أيّ يوم الآن كان عنده مشكلة و إحتاج شخص ما |
| Aynı zamanda da akne denen bir cilt sorunu vardı! | Open Subtitles | أيضاً كان لديه حالة جلدية تسمى بثور الشباب |
| Çok iyi bir adamdı ama ağrı kesicilerle ufak bir sorunu vardı. | Open Subtitles | حسنا، أعني، كان رجلا عظيما. فقط نوعا ما كانت لديه مشكلة صغيرة مع مسكنات الألم، في الغالب. |
| Uyuşturucu sorunu vardı. | Open Subtitles | لقد كانت لديها مشكلة تعاطي مخدرات |