Oldukça hassas bir konu, Southern Belle gibi, hassas.. | Open Subtitles | انهُ موضوع حساس نوعاً ما مثل الدقيق الجنوبي الناعم |
Günde iki paket sigara içerlerdi, ikisi de filtresiz. 6 yaşında olduğum zamanlarda, sek bir Southern Comfort Manhattan söyleyebilirdim, sek, bardağın kenarında bir meyve kabuğu büklümü ve yanında buz ile. Buz, daha fazla içki koyulması için yanında gelecek şekilde. | TED | كل منهما يدخن علبتين كل يوم، بدون مصفاة، وعندما وصل عمري ستة سنوات، كان بإمكاني طلب مانهاتن الجنوبي المريح، وجاف مع لفة، الصخورعلى الجانب، الثلج على الجانب حتى يتلائم أكثر مع الخمر في الشراب |
Burası ile Güney Amerika arasında çalışan S.S. Southern Queen'de tanışmış olabilir miyiz? | Open Subtitles | لا يمكن أن يكون فى كوين اس اس الجنوبية ، بين هنا و أمريكا الجنوبية |
Bulunmadınız mı? S.S. Southern Queen'de de değildiniz? | Open Subtitles | حسنا ، ألم تكونى على كوين اس اس الجنوبية ؟ |
Nihayetinde, University of Southern California Hukuk Fakültesi'nde ders vermek için Los Angeles'a geldim. | TED | في النهاية جئت إلى لوس انجلوس لأدرّس في كلية الحقوق بجامعة جنوب كاليفورنيا |
Bir araştırma laboratuvarı, Southern California Üniversitesi'ne bağlı. | TED | يوجد هناك معمل تابع لجامعة جنوب كاليفورنيا. |
Ben Southern Lakes Polisi'nden Dedektif Robin Griffin. | Open Subtitles | هذه المحققة روبين جيرفين من شرطة البحيرات الجنوبيّة |
Southern Pacific adına buradayım. Burada demiryolu inşa ediyoruz. | Open Subtitles | "انا من شركة "المحيط الهاديء الجنوبي نقم بتشغيل السكك الحديدية هنا |
Son çeyrekteki gelişimimiz esnasında özelliklerimize gelişim kazandırırken Southern Comm Cable | Open Subtitles | فيما يتعلَق بالوصول إلى ممتلكاتك ...في الربع السفلي أثناء توسيعنا لكيبل الإتَصالات الجنوبي |
Şey, uh, benim sahile alışkın bedenim, daha fazla Southern usulü kızarmış kahvaltıda hayatta kalamazdı, bu yüzden... | Open Subtitles | حسناً جسدي الشاطئي ... لم ينجو من الإفطار المقلي الجنوبي آخر و |
Southern Air Transport için olan evrak işlerim yürürlükte olmalı. | Open Subtitles | معملاتي الورقية لشركة "النقل الجوي الجنوبي" يجب أن تكون في المكان. |
* When you see the Southern Cross* * for the first time... * | Open Subtitles | * عندما ترى الصليب الجنوبي * * لأول مرة... * |
Southern Comm'dan ayrıImayı denedim. | Open Subtitles | حاولت أن أستقيل من شركة الإتَصالات الجنوبية |
Orada Southern Alabama State'den gelen bir mektup olacak. (Teksas'ta bir Kolej) | Open Subtitles | سترى رسالة هناك من ولاية ألاباما الجنوبية. |
İlk film Teksas Southern karşısında gardiyanların hücumu. | Open Subtitles | إن الفلم الأول يتضمن مخالفات الحراس ضد تكساس الجنوبية |
Çünkü hepimiz biliyoruz ki o listeyi Southern Living dergisinden kopyaladın. | Open Subtitles | مع مسرحية الشهيد اننا جميعا نعلم نسخت تلك القائمة من المعيشة الجنوبية |
Polis arıyor. Southern Lakes polisi. | Open Subtitles | انها الشرطة ، شرطة البحيرات الجنوبية |
I guess you must have misconstrued my remark... about my mother planning to purchase Southern California... as an attempt to influence your giving me a ticket, Officer. | Open Subtitles | اعتقد انك اسأت فهم ملاحظتى عن تخطيط والدتي لشراء جنوب كاليفورنيا بأنه محاولة للتأثير عليك لتعطينى تذكرة سيدى الضابط. |
Jarid, Dr. Canterın oğlu Southern Californiadaki evinde ölü bunmuştu. | Open Subtitles | جاريد كانتر ) إين المخترع الدكتور ) ليونيل كانتر ) وجد مقتولاً صباح اليوم ) " في أحد الأزقّة في جنوب " كاليفورنيا |
- Ben Southern Lakes Polisi'nden Dedektif Robin Griffin. | Open Subtitles | المحققة روبين جيرفين من شرطة البحيرات الجنوبيّة |
Yollanmadan 4 dakika önce de oraya, Texas Southern Bankası'ndaki James Smith'den yollanmış. | Open Subtitles | أودعت للداخل من... (جيمس سميث)، مصرف (تكساس الجنوبيّة) |
Ve yarbay Southern gibi bazı yüksek rütbeli subayların kendi özel savaşları için para toplamaları gerekiyordu. | Open Subtitles | ، والبعض من القادة ... مثل المقدم سوثرن ارادوا ان يجمعوا الاموال لحروبهم الخاصة |