soylularla birleşmek tek ümidimiz. | Open Subtitles | لانستطيع فعل هذا لوحدنا ،إنضمام النبلاء هو الأمل الوحيد لشعبنا |
Şafakta onu Romanya dışına kaçıracak olan soylularla geri dönüşü için plan yapıyorlar. | Open Subtitles | كانوا يخططوا لذهابه عند النبلاء في الفجر الذين كانوا سيهربونه من رومانيا |
soylularla, sıradan insanlar arasında fark gözetmeyerek... | Open Subtitles | سأجعل هذا العالم لايُفرّق بين طيقة النبلاء وعامة الناس |
- soylularla dolu olacak. | Open Subtitles | - مملوءٌ بنخبة القوم - |
- soylularla dolu olacak. | Open Subtitles | - مملوءٌ بنخبة القوم - |
soylularla arkadaşlık etmektense özel hizmet daha önemli. | Open Subtitles | خدمة القطاع الخص تتطلب مجهودا أكبر من مجرد تحية بعض النبلاء |
Bazı güçlü soylularla aramdaki ilişkiyi zedelemeden bu idamları durdurmanın bir yolu yok. | Open Subtitles | ما إذا كان هناك طريقة بدون تحطيم علاقاتى مع بعض النبلاء الأغنياء. |
Konsey Başkanı ölmeden önce senin diğer soylularla... ..olan ilişkilerin konusunda dikkatli olmamı söyledi. | Open Subtitles | قبل وفاته، قال المستشار الأعلى لي أن أنتبه لتعاملاتك مع النبلاء |
James zayıf, ve ona yardım etmeliyim soylularla birlikle elimden geldiğince. | Open Subtitles | جيمس ضعيف ويجب ان اساعده مع النبلاء بقدر استطاعتي |
Çünkü Castleroy'a yardım etmek Katolik soylularla arasını bozar. | Open Subtitles | لان مساعدة اللورد سيؤثر على علاقاتها .مع النبلاء الكاثلوكيبن |
Diğer soylularla beraber oğlumun durumuyla ilgili bir ortak fikir birliğimiz var. | Open Subtitles | هناك أجماع بين النبلاء الآخرين |
Veya onu diğer soylularla birlikte hapise de atabiliriz. | Open Subtitles | إن سجنت (كاسيل), فقد تنتهي بحبس جميع النبلاء |