Ama bariz çocuksuluğuna rağmen bu sporun oldukça fazla hayranı var gibi duruyor. | Open Subtitles | لكن رغم الصبيانية الواضحة، يبدو أنّ هذه الرياضة تمتلك كثرة في الأتباع المتشددين. |
Ama inancım çok fazla, çünkü -- eğer benim gibi sporun içindeyseniz -- her kuşak daha iyi oluyor. | TED | لكن عندي أمل كبير لأنه -- إن كنت جزءا من عالم الرياضة مثلي -- يتفوق كل جيل على سابقه. |
AM: Tabii ki. Şey, sanırım, hep sporun içinde oldum. | TED | ايمي: نعم. أظن أنني كنت دائماً مشاركة في الرياضة. |
Fanatikler, bir oyun veya sporun bir diğerinden doğal olarak daha iyi olduğunu tartışabilir. | Open Subtitles | الآن ، المتعصبون قد يقولون بأن رياضة أو لعبة هي أفضل من أخرى |
Arkadaşlar, belki dikkatinizi paten yapmaya verirseniz insanlar bu reklam kokan hareketleri unuturlar ve sporun saflığına ve dürüst rekabet ruhuna odaklanırlar. | Open Subtitles | شباب, ربما اذا, ركزتم في التزلج فأن الناس ستنسى ذلك وسيلاحظون نقاء الرياضه وروح المنافسة الصادقة |
Eminim arkadaşın bu sporun finansal yönüyle hiç ilgilenmiyordur. | Open Subtitles | أنا مُتأكد أن صديقُكِ ليس مُهتماً بالجانِب المالي للرياضة. |
Bu sezon, bu sporun Hindistan'daki geleceği belli olacak. | Open Subtitles | وهذا الموسم سيقرر مستقبل هذه الرياضة فى الهند |
Ama her zaman sporun önemli iş olduğunu savursun. | Open Subtitles | لكنك دائماً تفعل موضوع كبير بسبب الرياضة |
Sonuna kadar okuyacağım! " sporun, hayatımdaki başka biriyle daha yakınlaşmamı sağlamasını umut ediyorum. | Open Subtitles | أتمنى أن تقربني الرياضة من شخص آخر في حياتي |
sporun iyi tarafı, tamamen kişilikle ilgili. | Open Subtitles | أجمل ما في الرياضة هو أنها تتمحور على الشخصية |
Çünkü şey gibi görünüyor sporun geleceği-- gen dopingi. | Open Subtitles | لأنه يبدو كذلك ..مستقبل الرياضة المنشطات الجينية |
Dopingi spordan çıkarmak için bir şey yapamadıysak o zaman doping sporun içindeydi demektir. | Open Subtitles | إذا لم نستطع القيام بشيء من أجل منع المنشطات في الرياضة إذاً فمن المحتوم أن تبقى المنشطات في الرياضة |
O sporun gelişmeye ihtiyacı var. Neredeyse 20 yıldır rekor aynı. | Open Subtitles | تلك الرياضة يجب أن تتطّور فالرقم القياسي كما هو منذ عشرين عاماً |
JJ Riley aynen söylediği gibi parasını bu turnuvaya yatırdı ve bu sporun gördüğü en büyük ödülü ortaya koydu. | Open Subtitles | جاي جاي رايلي ينفذ ما يقوله بالفعل ويقدم أكبر جائزة في تاريخ هذه الرياضة. |
Ve bu sporun zirvesinde, her biri beşten çok derece alan yalnızca iki adam yer alıyor.: | Open Subtitles | ،و في أعلى قمة هرم الرياضة نجد فقط رجلين فازوا باللقب أكثر من 5 مرات لكل واحد منهم |
Bana göre, olay sporun kendisi değil. | Open Subtitles | في رأيي,ليست الرياضة بحد ذاتها وانما يخص المشاهدة |
Sadece erkeksi ve gayet saldırgan tavırlarım ve kısa saçım var diye sadece eşofman giyip, kızlara özgü bir sporun koçu olduğum ve kendimle evlendiğim için, neden Ellen'ın arkadaşlarından biri olduğum varsayılıyor? | Open Subtitles | لماذا سيعتقد اي شخص اني صديقة لالين بسبب انا مسترجلة وعدوانية جدا ولدي شعر قصير وانا البس فقط بدلة رياضة وادرب |
Bir tarafta köpeklerin, mızrakların, okların diğer tarafta ise hiçbir şeyin olmadığı sporun mu? | Open Subtitles | اي رياضة هذه يمتلك فيها طرف كلاب ورماح وأقواس والطرف الآخر لا شيء؟ |
Sence bu sporun Amerika'da bu kadar meşhur olmasının sebebi nedir? | Open Subtitles | تعتقد لماذا هذه الرياضه لها هذه الشعبيه في امريكا؟ |
En genç Dünya Şampiyonu ve kendi döneminde, bu sporun gördüğü en iyi atlamacı. | Open Subtitles | وفي يومه هذا، هو أبرز قافز سبق للرياضة أن شاهدته على الإطلاق |
Hey, çocuklar, sporun geleceğini karşılamak için bir fotoğrafa ne dersiniz? | Open Subtitles | يارفاق مارأيكما بالتقاط صورةٍ لنرحب بمستقبل الرياضات ؟ |
- Senin gelmene-- - En sevdiği sporun hokey olduğuna 50 dolarına bahse girerim. | Open Subtitles | أراهنك بخمسين دولار أن رياضته المفضلة هي الهوكي |