Binanın kendisi Kral Stanislav'ın dönemine dayanıyor. | Open Subtitles | الهيكل نفسه يعود إلى عهد الملك ستانيسلاف أهذا صحيح؟ |
Her neyse... yaşlı Stanislav görev başındaydı, bayat ekmeğini yiyip votkasını içiyordu ya da her ne yapıyorsa. | Open Subtitles | على أي حال كان ستانيسلاف مناوبا يأكل كسرة خبز ويشرب الفودكا، أو أي شيء كانوا يفعلوه هناك |
eğer Stanislav Petrov... yapması gerekeni yapmış olsaydı şu anda bu konuşmayı yapmıyor olacaktık. | Open Subtitles | لو قام ستانيسلاف بتروف بتنفيذ ما كان مفروضا عليه أن يفعله لما كنا نستطيع أن نتكلم مع بعض الآن |
"Teğmen Stanislav Sobinski." Haklıymışım, genç bir pilot. | Open Subtitles | الملازم ستانسلاف سوبينسكي لقد كنتُ محقة , انه ذلك الطيار الشاب |
Stanislav, hizmetçimin odayı ne zaman terk edeceğini ben söylerim. | Open Subtitles | و الآن انظر يا ستانسلاف , فأنا عادةً من أقول لخادمتي , متى عليها أن تغادر الغرفة |
Hayır, yanılmıyorsun Stanislav. | Open Subtitles | لا , على الاطلاق يا ستانسلاف |
Adının Elena Turgin olduğunu söyledi, Stanislav Turgin karısı. | Open Subtitles | وقالت كانت ايلينا Turgin، زوجة أحد ستانيسلاف Turgin. |
Bu King Stanislav'ın bize armağanı olan bir gizli geçit. | Open Subtitles | ملاطفة الملك ستانيسلاف |
Stanislav Ustravich, Turkas Petrol'ün kurucusu. | Open Subtitles | (ستانيسلاف أوسترافش) مؤسس النفط التركي |
Fas'ta Stanislav'la arayı kapatmıştım. | Open Subtitles | قبضت على (ستانيسلاف) بالمغرب |
Ekranda gördüğünüz kişi Stanislav Orlovski... Nam-ı diğer "Stas". | Open Subtitles | الشخصية الي ترينها على الشاشة هو (ستانسلاف أورلوفسكي)، |